19. Hukuk Dairesi 2017/2971 E. , 2018/269 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalılar vek. Av. ..."un gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, davacı ..."ın eşi ..."ın 22.07.2006 tarihinde vefatı sonunda davaya konu ... ticari plakalı ve hatlı minibüsün müvekkiline miras olarak kaldığını, davacı ..."nın, eşinin vefatından sonra psikolojik bunalıma girdiğini, bu sırada eşinin kardeşi olan ..."ın davacıya kalan miras işlerini takip etmek ve minibüsün çalıştırılması gibi işler için vekalet vermesi gerektiğini söylediğini, davacının eşinin kardeşine duyduğu güven nedeniyle vekalet çıkardığını, davalı ..."ın da 19.12.2006 tarihinde aynı kişilere her türlü aracı satın alma ve ahzu kabza yetkili vekaletname verdiğini, 01.05.2007 tarihinde satıcı olarak ... vekili ... alıcı olarak ise ... vekili ..."ün davaya konu aracı piyasa bedelinin çok altında olarak 75.000,00 TL belirlemek suretiyle araç satış sözleşmesi yaptıklarını, alıcı ile satıcının aynı kişiler olduğunu belirterek ... plakalı aracın vekaletin kötüye kullanılması sebebiyle satış sözleşmesinin ve tasarrufun iptaline ve aracın değerinin tespiti ile bedelin davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, dava konusu aracın 1997 yılında davalı ... ve davacının miras bırakanı ..."un babası olan ... tarafından bedeli verilmek suretiyle ortak olarak alındığını, ancak davalı ..."un askerde olması nedeniyle ... adına tescil edildiğini, 2006 yılında davacının miras bırakanı ve davalı ..."un ağabeyi ..."ın vefatı sonucunda davacı ..."nın aracı satmak istediğini, aracın piyasa değerinin yarı bedeli olarak 75.000,00 TL"ye satıldığını, davacının bu işlemleri serbest iradesi ile yaptığını, ayrıca diğer davalılar ..., ... ve ..."in davacı adına satış işlemi ile hiç bir alakalarının olmadığını, davaya konu olayın hiç bir aşamasında davacı adına hareket etmediklerini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı ..."nın satış öncesi ve sonrasında iradesini bozucu olayların gerçekleştiği hususunun ispat edilemediği gerekesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz’in 31/01/2013 tarih, 2012/16996 – 2013/1868 E.K sayılı ilamıyla “Davacı yan 24/08/2006 tarihli vekaletnamenin iradesi sakatlanarak verilmiş olduğu iddiasını usulüne uygun delillerle kanıtlayamamıştır. Ne var ki dosya içerisinde Bakırköy 20. Noterliği"nin 01/05/2007 günlü 15965 yevmiye nolu araç satış sözleşmesinden dava konusu aracın davacılar vekili olarak ... tarafından alıcı davalı ..."a vekili ... olduğu halde satıldığı, anılan bu sözleşmede davacılar vekilinin satım konusu araç bedelini tamamen aldığının ve aracı alıcıya teslim ettiğinin yazılı bulunduğu, bu durumda davacının iş bu davada vekaletnamenin ve sözleşmenin iptali istemi yanında bu satımda elde edilen araç bedelinin de kendilerine ödenmediğini iddia ettikleri gözetildiğinde, vekil davalı ..."in bu satımda aldığı bedeli müvekkilleri davacılara biltamam ödediğini ispat etmesi gerekmektedir. Mahkemece açıklanan bu yönler üzerinde durularak davalılardan ... hakkında bir karar verilmesi gerekirken bu yön gözetilmeden ispat külfetinde yanılgıya düşülerek bu davalı hakkında açılan davanın reddinde isabet görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, vekil davalı ..."in satımda aldığı bedeli davacılara ödediğini ispat yükü altında olduğu, davalı ..."in almış olduğu bedelin ise sözleşmeye göre 75.000 TL olduğu, davacının rayiç değer üzerinden taleplerinin bozma ilamı içeriği kapsamında yerinde olmadığı, davalı ..."in bedeli davacıya ödediğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın 75.000,00 TL üzerinden kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, dava dilekçesinde araç satış sözleşmesi ve tasarrufun iptalini, eski halin iadesini, ticari hatlı minibüsün gerçek değerinin tespitini ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 75.000,00 TL"nin tahsilini talep etmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak bozma doğrultusunda verilen 75.000,00 TL"nin davalı ..."den alınarak davacıya verilmesine şeklindeki hüküm doğru ise de, davacının dava dilekçesindeki talebine göre 75.000,00 TL üzerindeki fazlaya ilişkin istemi hakkında ayrıca bir dava açabileceği göz önüne alınarak ve bu iddiaların açılacak ikinci davada incelenmesi gerektiği gözetilerek gerekçe oluşturulması gerekirken mahkeme gerekçesinde " ..."in almış olduğu bedelin sözleşmeye göre 75.000,00 TL olduğu, bu nedenle davacının rayiç değer üzerinden taleplerinin bozma ilamı içeriği kapsamında yerinde görülmediği" şeklinde gerekçe oluşturulması yerinde olmayıp bozmayı gerektirir ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmeyip " ..."in almış olduğu bedelin sözleşmeye göre 75.000,00 TL olduğu, bu nedenle davacının rayiç değer üzerinden taleplerinin bozma ilamı içeriği kapsamında yerinde görülmediği" şeklindeki mahkeme gerekçesinin çıkarılarak "davacının dava dilekçesindeki talep miktarı göz önüne alınarak 75.000,00 TL"nin davalı ..."den alınması gerektiği, dava konusu olan ancak harcı yatırılmayan ve ıslah edilmeyen kısım hakkında bu davada hüküm verilmesi mümkün olmadığından " şeklinde hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, mahkeme gerekçesinden "..."in almış olduğu bedelin sözleşmeye göre 75.000,00 TL olduğu, bu nedenle davacının rayiç değer üzerinden taleplerinin bozma ilamı içeriği kapsamında yerinde görülmediği" şeklindeki mahkeme gerekçesinin çıkarılarak yerine, "davacının dava dilekçesindeki talep miktarı göz önüne alınarak 75.000,00 TL"nin davalı ..."den alınması gerektiği, dava konusu olan ancak harcı yatırılmayan ve ıslah edilmeyen kısım hakkında bu davada hüküm verilmesi mümkün olmadığından "kelimelerinin eklenmesi suretiyle mahkeme kararının bu şekli ile DÜZELTEREK ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı ..."den alınarak davalılara ödenmesine, peşin harcın istek halinde davacıya iadesine, 31/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.