Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2017/77
Karar No: 2017/1320
Karar Tarihi: 08.11.2017

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/77 Esas 2017/1320 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2017/77 E.  ,  2017/1320 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul(Kapatılan) 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki “esere tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması, kaldırılması ve tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İstanbul 4 No"lu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 18.05.2011 gün ve 2007/288 E. ve 2011/83 K. sayılı kararın temyizen incelenmesi davalılar Most Yapım ve Gösteri Hizmetleri Ltd. Şti. vekili ile davalı ... Televizyon Prodüksiyon Paz. San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından istenilmekle Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 01.07.2013 gün ve 2011/12455 E.-2013/13887K. sayılı kararı ile;
    "... Davacı vekili, müvekkilinin Buhur Dağı ve Kınalı Ceylan Masalı"nın yazarı olduğunu, bu masalın 2004 yılında Hayal adlı bir edebiyat dergisinde ve bir internet sitesinde yayınlandığını, davalılardan FM Yapım ve ...Yapım tarafından hazırlanan ve diğer davalı tarafından da ATV televizyon kanalında yayınlanan “Sıla” adlı dizinin 42. bölümünde, müvekkilinin yazdığı masalın senaryoda eklemeler ve tahribatlar yapılarak, anonim bir masal gibi mizansen gereği başrol oyuncularından biri tarafından anlatıldığını, dizinin bu bölümünün 7-8 dakikalık kısmının buna ayrıldığını, ayrıca bu bölümün internet üzerinden ücret karşılığında izlettirildiğini ve dizinin her bir bölümünün de ücret karşılığında satıldığını, bu şekilde müvekkilinin mali ve manevi haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek, esere tecavüzün tespitini, önlenmesini, durdurulmasını ve men"ini, 3 kat hesabıyla 30.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini, verilecek kararın gazetede ve Atv televizyonunda ilanını talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... Televizyonu Prodiksiyon A.Ş vekili, dava konusu masalın kim tarafından kaleme alındığının belli olmadığını, internette arandığında yalnızca davacının isminin değil aynı zamanda isimsiz olarak da karşılarına çıktığını, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, yapım şirketleri ile yapılan sözleşmeler uyarınca sorumluluklarının bulunmadığını, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Diğer davalılar vekili, dava konusu eserin, Sıla adlı dizinin 42. bölümünde yayınlandığını, bu bölümün yapımcılığını FM yapımının üstlendiğini, bazı internet sitelerinde dava konusu eserin anonim olarak gösterildiğini, dizinin senaryo yazarı Muharrem Buhara"nın da internet siteleri aracılığıyla bu masala ulaştığını ve müvekkillerinden habersiz olarak senaryoda kullandığını, tazminat şartlarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve dosya kapsamına göre, dava konusu eserin sahibinin davacı olduğu, dava konusu eserin yayınlandığı bölüm nedeniyle gerek dizinin yapımcısı davalı ...Yapım Şirketi" nin gerekse dizinin yayıncısı ... Şirketi"nin sorumlu oldukları, davalıların ise bu eseri, sahibinden izinsiz olarak Sıla adlı televizyon dizisinin 42. bölümünde kullanmak suretiyle eser sahibinin çoğaltma ve umuma iletim mali hakları ile adın belirtilmesi ve eserin bütünlüğünün korunmasını isteme manevi haklarının ihlal edildiği kanaatine varıldığı, FSEK"nun 68/1. maddesi uyarınca rayiç bedel olarak 5.000 TL kabul edildiği ve 3 kat hesabıyla 15.000 TL telif tazminatının talep edilebileceği, FSEK 15 ve 16. maddelerinde yazılı her iki manevi hakkın ihlalinden dolayı, BK"nın 49. maddesinde yazılı hususlar da gözetilerek gerek davacının gerek davalıların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal konum ve durumları ile ihlalin gerçekleşme biçimi de dikkate alınarak 3.000 TL manevi tazminat takdirinin uygun olduğu, yargılama sırasında davalılardan FM Yapım Yayıncılık Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi"nin tüzel kişiliğinin sona erdiği, ticaret sicilinden terkin edildiği, davacı taraf adı geçen şirket yönünden ihya talebinde bulunmayacağını bildirdiğinden hukuki varlığı sona eren bu davalı yönünden karar verilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, davalılardan FM Yapım Yayıncılık Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulü ile davalıların eyleminin davacının eser sahipliğinden kaynaklanan mali ve manevi haklarına tecavüz oluşturduğunun tespitine, takdiren 15.000 TL telif tazminatı ile takdiren 3.000 TL manevi tazminatın 05.10.2007 tarihinden itibaren hesaplanacak reeskont faizi ile birlikte davalılar ...Yapım ve Gösteri Hizmetleri Limited Şirketi ile ... Televizyon Prodüksiyon A.Ş."den tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı ...Yapım ve Gösteri Hizmetleri Ltd. Şti. vekili ile davalı ... Televizyon Prodüksiyon Paz. San. ve Tic. A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
    1- Dava, davacının hak sahibi olduğu eserin izinsiz olarak davalılar tarafından kullanıldığı iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
    Davacı, eser sahibi bulunduğu masalın isimsiz olarak kullanıldığı iddiasını ileri sürmüş, davalı taraf ise davacının eser sahibi olmadığını, eserin anonim olduğunu savunmuş ve dosya içeriğinden dizinin senaryo yazarı dava dışı Muharrem Buhara tarafından da, davacının eser sahibi olmadığına ilişkin İstanbul 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi"nde dava açıldığı, bu davanın o davadan tefrik edildiği anlaşıldığı gibi dava dışı Muharrem Buhara hakkında İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi"nde de davacının şikayeti üzerine aynı hususla ilgili ceza davası açıldığı anlaşılmaktadır. Anılan davalarda verilecek kararlar iş bu davanın sonucunu etkileyeceğinden mahkemece, belirtilen davaların sonuçlarının beklenmesi gerekirken davanın yukarıda yazılı gerekçeyle kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    2- Bozma sebep ve şekline göre mümeyyiz davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir…”
    gerekçesi ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    Atv Televizyon Prodüksiyon Paz. San. ve Tic. A.Ş. vekili

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında esere tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması, kaldırılması ve tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı vekili müvekkilesinin "Buhur Dağı ve Kınalı Ceylan Masalı" adlı öykünün yazarı olduğunu, eserin 2004 yılında "Hayal" adlı edebiyat dergisinde ve bir internet sitesinde müvekkilesinin adı ile yayımlandığını; davalıların yapımcı ve yayıncı olduğu Sıla adlı televizyon dizisinin 42"nci bölümünde eserin müvekkilesinin izni ve bilgisi olmadan çeşitli değişikliklerle senaryoya eklendiğini ve başrol oyuncularından birine bir masal gibi anlattırıldığını ileri sürerek esere yönelik tecavüzün tespitine, önlenmesine, durdurulmasına, kaldırılmasına ve maddi ve manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... Televizyon Prodüksiyon, Paz. San. ve Tic. AŞ. vekili internet üzerinde yapılan aramada öykünün yazarının belli olmadığını ve anonim eser niteliğinde göründüğünü, sözleşme gereği yükümlülüğün ... Yapım ve Gösteri Hizm. Ltd. Şti."ne ait olduğunu ve istenilen tazminatın da fahiş olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Davalılar ...Yapım ve Gösteri Hizm. Ltd. Şti. ve FM Yapım, Yayıncılık Hizm. Ltd. Şti. vekili adı geçen dizinin 42"nci bölümünün yapımcısının FM Yapım, Yayıncılık Hizm. Ltd. Şti. olduğunu, bu nedenle diğer müvekkilinin sıfatının bulunmadığını; senaryo yazarı Muharrem Buhara"nın eseri, davacıya ait olduğunu bilmeden ve anonim olduğu düşüncesiyle senaryoda kullandığını, senaristin bu faaliyeti sırasında müvekkillerinden talimat ya da onay almadığını; dava konusu eserin davacıya ait olduğunun kabulü halinde dahi kusur ve zarar unsurlarının gerçekleşmediğini, ayrıca tazminatın da fahiş olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece "Buhur Dağı ve Kınalı Ceylan Masalı" adlı öykünün FSEK anlamında bir ilim ve edebiyat eseri olduğu, eserin yaratıcısının İlke Ersoy Kıbrıscıkçı olduğu, eserin sahibinden izin alınmaksızın dizide kullanıldığı; bu suretle eser sahibinin çoğaltma ve umuma iletim mali hakları ile adın belirtilmesi ve eserin bütünlüğünün korunmasını isteme manevi haklarının ihlal edildiğinin kabulü ile tüzel kişiliği yargılama sırasında sona eren davalılardan FM Yapım Yayıncılık Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi hakkında karar verilmesine yer olmadığına; diğer davalılar bakımından mali ve manevi haklara tecavüz oluşturduğunun tespitine, 15.000,-TL telif tazminatı (FSEK.m.68/1) ile takdiren 3.000,-TL manevi tazminatın tahsili ile davacıya verilmesine, diğer taleplerin reddine ve karar özetinin ilanına karar verilmiştir.
    Hükmün davalılar ...Yapım ve Gösteri Hizmetleri Ltd. Şti. vekili ile davalı ... Televizyon Prodüksiyon Paz. San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından temyizi üzerine karar, Özel Dairece yukarıya metni aynen alınan gerekçe ile bozulmuştur.
    Yerel mahkemece bozma kararında belirtilen dava dosyalarının akıbetleri ilgili mahkemelerden sorulduktan sonra gelen cevaplara göre bunların beklenmesinin mümkün olmadığı ve o dava dosyalarının sonuçları ile mahkemenin bağlı bulunmadığı belirtilerek önceki kararda direnilmiştir.
    Direnme kararı davalılar ... Televizyon Prodüksiyon, Pazarlama San. ve Tic. AŞ. ile ...Yapım ve Gösteri Hizmetleri Ltd. Şti. vekilleri tarafından temyize getirilmiştir.
    Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, dava dışı senarist tarafından eldeki davanın davacısı aleyhine "davacının eser sahibi olmadığının tespiti" istemiyle Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde ve şikayet üzerine adı geçen senarist aleyhine Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinde açılan ceza davasının sonuçlarının eldeki davanın sonucunu etkileyip etkilemeyeceği, burada varılan sonuca göre bunların bekletici mesele yapılmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
    Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında, işin esasının incelenmesinden önce temyize konu kararın yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı, dolayısıyla temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulunca mı yoksa Özel Daire tarafından mı yapılması gerektiği hususu ön sorun olarak tartışılıp, değerlendirilmiştir.
    Bilindiği üzere direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozma kararından esinlenerek, herhangi bir yeni delil toplamadan, önceki deliller çerçevesinde karar vermeli, gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir (6217 sayılı Kanunun 30’uncu maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429’uncu maddesi).
    Mahkemenin yeni bir bilgi, belge ve delile dayanarak veya bozma kararından esinlenip gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozma kararında işaret olunan şekilde değerlendirerek, dolayısıyla ilk kararının gerekçesinde dayandığı hukuki olguyu değiştirerek karar vermiş olması halinde direnme kararının varlığından söz edilemez (Hukuk Genel Kurulunun 06.05.2015 gün ve 2014/13-2172 E., 2015/1311 K. sayılı kararı).
    Somut olayda mahkemece, bozma kararı sonrasında, bozma kararında belirtilen her iki davanın akıbetleri ilgili mahkemelerinden sorulmuş; Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesindeki davanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 150’nci maddesi uyarınca takip edilmeyerek işlemden kaldırıldığı; Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesindeki yargılamaya ise devam edildiğine dair cevabi yazılar dosyaya eklenmiştir. Bu haliyle mahkemece bozma kararında gösterilen gerekçe benimsenmiş ve anılan mahkemelerden gelen yazı cevapları değerlendirilerek temyize konu karar verilmiştir.
    Ne var ki, temyize konu karar bu haliyle Özel Daire bozma kararı gereklerinin yerine getirildiği ve belirlenen yeni duruma göre bu dava dosyalarının beklenmesine gerek olmadığı yönündeki yeni gerekçeye dayalı yeni bir hüküm niteliğindedir.
    Hâl böyle olunca, bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kuruluna değil Özel Daireye aittir.
    Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
    SONUÇ: Yukarıda gösterilen nedenlerle davalılar ... Televizyon Prodüksiyon, Pazarlama San. ve Tic. AŞ. ile ...Yapım ve Gösteri Hizmetleri Ltd. Şti. vekillerinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 11. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 08.11.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi