8. Hukuk Dairesi 2011/2588 E. , 2011/2774 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
... ile ...aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Ardahan Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 01.04.2010 gün ve 363/166 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanarak davalı üzerinde kayıtlı bulunan 129 ada 26 parselin tapu kaydının 1/2 oranında iptaliyle adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, kadastro çalışmaları sırasında yapılan anlaşma sonunda dava konusu taşınmazın vekil edenine, dava dışı 129 ada 2 parselin davacıya bırakıldığını açıklayarak yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, teknik bilirkişi raporunda G ve D harfleriyle gösterilen bölümlere ilişkin davanın reddine, B ve E harfleriyle gösterilen bölümler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, aynı raporda C harfiyle gösterilen 928.37 m2 yerin tapu kaydının iptaliyle davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hükmün kabule ilişkin bölümü, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarla niteliğindeki 2630 m2 yüzölçüme sahip dava konusu 129 ada 26 parsel, 20 yıldan fazla süre ile zilyetliği altında bulundurduğu gerekçesiyle 05.01.2007 tarihinde davalı Ümüt ...Kılıç adına tespit edilmiş, 02.06.2009 tarihinde tapuya tescil edilmiştir.
Toplanan deliller tüm dosya kapsamından; özellikle yerel bilirkişi ve tanıklar tarafından teknik bilirkişi raporunda C harfiyle gösterilen bölümün uzun yıllardır davacı tarafından kullanıldığı, kalan bölümün ise davalının tasarrufu altında olduğu bildirildiğine ve tespit tarihine kadar davacı lehine kazanma koşullarının oluştuğu anlaşıldığına göre mahkemece C harfiyle gösterilen bölüm yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin aşağıda gösterilen husus dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.
Dava konusu taşınmaz bölümü 129 ada 26 parsel kapsamında kalan bir yerdir. Mahkemece, C harfiyle gösterilen bölüm yönünden iptal ve tescile karar verilmiş, teknik bilirkişi raporunda E harfiyle gösterilen bölüm 26 parselden ayrılmış olmasına karşılık bu bölüm ayrı bir parsel olarak belirlenmemiştir. Başka bir anlatımla E ile gösterilen bölüm boşta bırakılmıştır. Doğru, düzgün ve sağlıklı sicil oluşturma kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemece kendiliğinden gözetilmesi gerekir. Bu nedenle E harfi ile gösterilen ve ana parselle ilgisi kalmayan bu yere aynı adanın son parsel numarası ile tapuya kaydı gerekir. Kazanma koşulları oluştuğu takdirde iptal ve tescile karar verilebilmesi için dava konusu taşınmaz bölümünün ana parselden ayrılmasının mümkün olması gerekir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 15.maddesinin son fıkrası hükmüne göre, ayırmayı gerektiren taksimlerde ayırma tarihindeki imar mevzuatı dikkate alınır. İmara ilişkin anılan kanunun hükümleri emredici nitelikte olup gözönünde tutulması gerekir. Bu durumda, dava konusu taşınmaz bölümünün 3194 sayılı İmar Kanununun 15.maddesi ve Plansız Alanlar Hakkındaki Yönetmeliğin 62. maddesi uyarınca dava konusu taşınmaz bölümünün ifrazının mümkün olup olmadığı köylerde İl Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünden, belediye sınırları içerisinde ise ilgili Belediye Başkanlığından sorularak belirlenmesi, ifrazının mümkün olmaması halinde ise 3402 sayılı Kanunun 15/2.maddesi hükmünün ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8/3. maddesinin göz önünde tutulması, ondan sonra elde edilecek sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 09.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.