11. Ceza Dairesi 2018/3058 E. , 2020/5648 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet
1-Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekili ve vekalet ücreti ile sınırlı olarak sanık müdafinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19/02/2013 gün ve 2011/5-137 Esas, 2013/58 sayılı kararında da belirtildiği üzere; aynı davada yargılandığı bir suçtan beraat eden, diğer suçtan ise mahkum olan sanık hakkında müdafii tarafından sunulan avukatlık hizmetinin bölünmesi mümkün olmadığından beraat ettiği suç açısından vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmeyeceğinden sanık müdafinin, yüklenen suçun yasal unsurları itibarıyla oluşmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek Mahkemece kabul ve takdir kılındığından katılan vekilinin, temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
2-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik katılan vekili ve sanık müdafinin temyiz talebinin incelenmesine gelince;
a) Katılan... İnşaat Malzemeleri Sanayi Ticaret ve Limited Şirketi tarafından,...İnşaat Taahhüt Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkında yapılan icra takibi sırasında sanık ..."nun yetkisinin geçerliliğinin sona erdiği, yetkili olmadığı halde eski yetki belgesini kullanıp 06/06/2012 tarihinde kendisini...İnşaat Taahhüt Sanayi Ticaret Limited Şirketi yetkilisi olarak göstererek, icra müdürü huzurunda yapılan taahhüt sözleşmesini imzalamak suretiyle resmi belge sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; ibraz edilen yetki belgesinde bir sahtecilik bulunmaması, geçerliliği sona erdiği halde kullanılarak yetkili sıfatıyla taahhüt sözleşmesini imzalamaktan ibaret eylemin, 5237 sayılı TCK"nin 206. maddesinde düzenlenen "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında hataya düşülerek, resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması yasaya aykırı,
b)Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 08.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.