Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4673
Karar No: 2016/10255
Karar Tarihi: 06.04.2016

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/4673 Esas 2016/10255 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2016/4673 E.  ,  2016/10255 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
    Şikayetçi borçluların diğer fesih nedenlerinin yanında satış ilanı ve kıymet takdir raporlarının usulsüz tebliğ edildiği ve ihaleye fesat karıştırıldığı iddiası ile ihalenin feshine karar verilmesini talep ettikleri, mahkemece istemin reddine hükmedildiği anlaşılmaktadır.
    Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Tebligat adresinin borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı olması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde bu adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir. Adrese dayalı kayıt sistemi ise gerçek kişiler yönünden olup, tüzel kişiler hakkında 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesinin uygulanması mümkün değildir. Zira tüzel kişiler adına ve adı geçenin ticaret sicilindeki adresine gönderilen tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre yapılmış olması halinde tebliğ memurunun Yönetmeliğin 30 ve 31.maddelerindeki koşulları araştırmasına gerek yoktur. Zira, muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedeninin araştırılması ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesi gerçek kişiler yönünden zorunlu olup, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibari ile böyle bir araştırmanın yapılmamış olması tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmaz.
    Tebligat Kanunu"nda 6099 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik sonrası, gerçek kişiler yönünden 35. maddeye göre tebligat yapılabilmesi için, borçlunun adres kayıt sisteminde bir adresinin bulunmaması ve ayrıca daha önce kendisine veya adresine Kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olması zorunludur.
    Somut olayda, alacaklı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipte, talimat yoluyla 2 adet taşınmazın satış işlemlerinin yapıldığı; talimat icra müdürlüğünce, borçlulardan ..."ün bildirilen adresi olan “..... ..... Sok. No:17 İç Kapı No:15 .../..../ .....” adresine çıkarılan tebligatın muhatabın adresten ayrıldığı gerekçesiyle bila ikmal iade dönmesi üzerine, adres araştırması yapılmaksızın, aynı adrese TK 35. maddeye göre 09/10/2015 tarihinde tebligatın yapıldığı; borçlu şirkete ise yine talimat evrakında bildirilen adresine TK. 35. maddeye göre tebliğin yapıldığı, ancak borçlu şirketin tebliğ işleminin yapıldığı tarih itibariyle ticaret sicilinde kayıtlı adresinin tebliğin yapıldığı “.... Mah. .... Cad. .... Sok. No:1/1 .../......” adresi olup olmadığı araştırılmaksızın tebligatın usulüne uygun olduğuna karar verildiği görülmüştür.

    İİK"nun 127. maddesi gereğince, satış ilanının borçluya tebliği zorunlu olup, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir.
    Öte yandan, İİK"nun 134/2. maddesi göndermesi ile uygulanması gereken Türk Borçlar Kanunu"nun 281. maddesi uyarınca kanuna veya ahlâka (adaba) aykırı şekilde ihaleye fesat karıştırılmış olması ihalenin feshi sebebidir. İhalenin amacına ulaşmasını ve malın gerçek değerine satılmasını, ihalenin sağlıklı ve normal şartlarda yapılmasını engelleyici, dürüstlük kuralları ile bağdaşmayan davranışlarda bulunulması ve ihaleye katılıma engel olunması ihaleye fesat niteliğindedir. Taraflar fesat nedeni olarak ileri sürdükleri maddi vakıaları tanık dahil her türlü kanıtla ispat edebilir.
    Somut olayda şikayetçi borçlular vekilinin dava dilekçesinde tanık deliline dayandığı, 20/11/2015 tarihli dilekçesinde de tanıklarının açık kimlik ve adres bilgilerini bildirdiği, aynı zamanda karar celsesi olan ilk celse ihaleye fesat karıştırıldığına ilişkin olarak tanıklarını gelecek celse dinletmek istediklerine dair beyanda bulunduğu halde mahkemece davacı tanıkları dinlenmeden şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür.
    O halde mahkemece, şikayetçi tarafından yatırılan gider avansı kullanılarak bildirdiği tanıklarının dinlenilmesinden sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi