
Esas No: 2015/4491
Karar No: 2015/8438
Karar Tarihi: 09.06.2015
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/4491 Esas 2015/8438 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı borçlu vekili ile diğer davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle ;davanın İİK"nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, bu tür davaların dinlenebilmesi için iptali istenen tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılmış olmasının dava önkoşulu olup Mahkemece res"en araştırılması gerektiği, dava koşulu gerçekleşmediği takdirde işin esası hakkında hüküm kurulamayacağı, somut olayda icra takibine konu çekin keşide tarihinin 15.10.2005, bankaya ibraz tarihinin ise 17.10.2005 olduğu, çeklerde vade olmayacağı kural ise de uygulamada ticari yaşamda ileri bir tarihte keşide edilmiş gibi çek düzenlendiği bu tip çeklerin yaygın olarak kullanıldığının görüldüğü, uygulamada ve öğretide bu gibi hallerde borcun vade, ibraz ya da takip tarihinden önce doğduğu iddiasının varlığı halinde borcun gerçek doğum tarihinin tespitinin gerektiğinin kabul edildiği, somut olayda davacı vekili vadeli çek verildiği ve borcun daha önce doğduğunu iddia ettiğinden kural olarak borcun gerçek doğum tarihinini araştırılması gerektiği, davacı vekili bu yönde Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/49 esas sayılı dava dosyası ile . İcra Müdürlüğünün 2005/16004 sayılı takip dosyasını delil olarak bildirdiği ve davalının aynı borç İlişkisi nedeniyle 30.5.2005 keşide tarihli 11.850 USD ve 15.10.2005 keşide tarihli 25.000 TL çekleri verdiğini belirttiği, o halde davacının delil olarak bildirdiği yukarıda numarası yazılı dava ve takip dosyaları incelenerek borcun gerçek doğum tarihinin saptanması, borcun iptali
istenen tasarruftan önce doğduğunun belirlenmesi halinde ise borçlu ile davalı ... arasındaki tasarruf yönünden bedel farkı ve ticari işletme devrine ilişkin İİK"nun 278/3-2 280/son ve 283/2 maddeler, davalı ... yönünden davalıların nüfus kayıtları getirtilerek İİK"nun 280/1 maddesi uyarınca tasarrufun iptalinin gerekip gerekmediğine toplanacak delillerin sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisinin isabetli olmadığı gereğine değinilmiştir.
Mahkemece iddia, savunma toplanan deliller ve bozma ilamı doğrultusunda aynı taraflar arasında görülen davalarda davanın reddi kararı üzerine temyiz sonucu Yargıtayın bozma ilamları ve bu dosyalardan alınan bilirkişi raporları, .Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010 /108 Esas 2012/1322 Karar sayılı ilamının onanmasına ilişkin Yargıtay 17 Hukuk Dairesinin 2012/14050 Esas- 12822 Karar sayılı ilamı doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı borçlu vekili ile diğer davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine,.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010 /108 esas 2012/1322 karar sayılı ilamının güçlü delil niteliğinde bulunmasına göre, davalı borçlu ... vekili ile davalılar ... ve ..."un yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1.250,78 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı borçlu ... ile diğer davalılar ... ve ..."dan alınmasına 09/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.