Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/843
Karar No: 2011/3078
Karar Tarihi: 24.05.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/843 Esas 2011/3078 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/843 E.  ,  2011/3078 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Alacak

    ...ile ... aralarındaki alacak davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Ankara 7. Aile Mahkemesinden verilen 09.11.2010 gün ve 476/1480 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi ise davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 24.05.2011 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Avukat Rabia Balkanlı ve karşı taraftan davacı ... bizzat ve vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek, dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KARAR

    Davacı ... vekili, davalı ile vekil edeninin 2000 yılında evlendiklerini, 18.10.2006 tarihinde kesinleşen ilamla boşandıklarını, vekil edeninin evlenmeden önce edindiği birikimlerinin ve kooperatif hissesinin satılmasıyla elde ettiği gelirin kullanılması sonucunda evlilik birliği içinde satın alınan ve davalı eş adına tapuda kayıtlı bulunan taşınmaza vekil edeninin yaptığı katkı nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL’nin katkının yapıldığı tarihten işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak vekil edenine verilmesini istemiş, daha sonra yaptığı ıslahla istek miktarını 141.898,50 TL arttırmıştır.
    Davalı ... vekili ise, dava konusu taşınmazın alım bedeli olan 165.000 TL’nin 8.500 TL’sinin vekil edeninin babası, 20.000 TL’nin annesi tarafından, 8.000 TL’nin ise, vekil edenine ait ziynetlerle karşılandığını, davacıya ait kooperatif hissesinin satılmasıyla elde edilen katkı miktarının sadece 20.000 TL olup, kalan 32.000 TL’nin ise tarafların birlikte yaptığı tasarruflar olduğunu ileri sürerek davaya karşı koymuştur.
    Mahkemece; “davanın kabulü ile dava tarihinden geçerli faiziyle 10.000 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin kararı taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairenin 2.2.2010 tarih 6096/431 Esas ve Karar sayılı ilamı ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile 19.807 TL değer artış, kararın kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile 85.806,50 TL katılma alacağı olduğu, toplam 105.613,50 TL’nin davalıdan tahsiline” karar verilmesi üzerine; hüküm, taraf vekilleri tarafından kabul ve redde ilişkin bölümlere yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    Dosya arasında bulunan kayıt ve belgelere göre; tarafların 4.11.2000 tarihinde evlendikleri, 9.3.2006 tarihinde açılan boşanma davasının kesinleşmesiyle 03.11.2006 tarihinde boşandıkları, dava konusu 27484 ada 2 parselde 3. kat 10 nolu bağımsız meskenin 1945/2037 payının 13.4.2004 tarihinde, kalan 92/2037 payın da 9.2.2005 tarihinde satın alınması sonucunda tamamının davalı adına tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır. TMK. nun 225/2 maddesi uyarınca mal rejimi boşanma davasının açıldığı 9.3.2006 tarihinde sona ermiştir. Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar “mal ayrılığı” (743 sayılı TKM.nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise yasal “edinilmiş mallara katılma rejimi” geçerlidir (TMK.nun 202, 4722 sayılı Yasanın 10.m.). Dava konusu mesken edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 13.4.2004-9.2.2005 tarihinde satın alınarak davalı adına tescil edilmiştir. Dava dilekçesi, dosya kapsamına göre davacının değer artış payı ve katılma alacağı isteğinde bulunduğunun kabulü gerekir (TMK. M 227, 231).
    Bu tür davalarda, eklenecek değerlerden (TMK.m.229) ve denkleştirmeden (TMK.m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK.m.219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.m.231) yarısı üzerinden (TMK.m.236/1) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak katılma alacağının hesaplanması ve TMK.nun 227. maddesi hükümleri uyarınca; eşlerden biri, diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuş ise, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında değer artış payı alacağının belirlenmesi gerekir.
    Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları, deliller, tanık beyanları dikkate alınarak davacının bir kısmı evlilik tarihi öncesine de isabet eden ve kişisel mal niteliğindeki 1.1.2002 tarihi öncesine ilişkin kooperatif üyeliği ödemeleri 8.833 TL’nin toplam ödeme karşısındaki %44,16 oranı ile karar tarihine yakın belirlenen ve itiraza uğramayan 370.000 TL ile çarpımı sonunda değer artış payı alacağının 19.807 TL olarak belirlenmesi ve yazılı şekilde bu miktara hükmedilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmediğinden taraf vekillerinin değer artış payı alacağı miktarına yönelen temyiz itirazları yerinde bulunmamaktadır.
    Katılma alacağı ile ilgili temyiz itirazlarına gelince; Dosya muhtevası ve tanık beyanları ve mevcut delillere göre davacının satılan kooperatif üyeliği ile davalının babasına ait satılan taşınmazdan gelen gelirin, ayrıca davalının annesinin 15.000 dolar miktarındaki katkılarının tarafların kişisel malı (TMK’nun 220/2.m) ) olarak kabul edilmesi ve katılma alacağına esas artık değer belirlenirken dikkate alınmalarında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak yine davalı lehine ziynetlerin satışından elde edilen miktar dikkate alınmış ise de ziynetlerin varlığı, dava konusu meskenin alımında kullanıldıkları somut delillerle kanıtlanamamıştır. Soyut tanık beyanları ile bu ziynetlerin varlığının ve alımda katkıda bulunulduğunun ispatlandığı kabul edilemez. Diğer yandan kişisel katkıların dava konusu meskenin alım tarihindeki 165.000 TL’ye göre belirlenecek oranlarının karar tarihine en yakın değer olarak belirlenen 370.000 TL ile çarpılarak belirlenmesi ve artık değer hesabında dikkate alınmaları gerekirken farklı değerlerle çarpılarak bulunan düşük miktarların davacı lehine hesaplamada kullanılmaları da doğru olmamıştır. Mahkemece yapılacak iş davacı lehine kooperatif ödemesinden gelen %44,16 oranındaki kişisel katkı, davalı lehine %51,51 oranındaki babasının ev satışından gelen 85.000 TL.nin ve %11,68 orana isabet eden annesinin verdiği 15.000 doların 370.000 TL. karşısındaki miktarlarını bularak bu miktarları katkıda bulunan lehine 370.000 TL’den düşmek kalan miktar artık değer kabul edilerek, davacının yarı oranda katılma alacağı hakkı bulunduğunu gözönünde bulundurarak hüküm kurmak olmalıdır.
    Diğer yandan davacı tarafın faiz isteği üzerine mahkemece değer artış payı alacağı bakımından dava tarihinden, katılma alacağı bakımından kararın kesinleştiği tarihten geçerli olarak yasal faize hükmedilmiştir. TMK.nun 225. maddesine göre, evliliğin boşanma ile son bulması halinde mal rejimi boşanma dava tarihi itibariyle sona erer. Ancak, TMK.nun 232.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde malların sürüm değerleri esas alınmakta olup TMK. nun 239. maddesinde de, aksine bir anlaşma yok ise tasfiye tarihi olan değer artış payı ve katılma alacağı davasının karar tarihi itibariyle faiz yürütüleceği hükme bağlanmıştır. Bu bakımdan, davanın kabulüne karar verildiği takdirde faizin başlangıç tarihinin, değer artış payı ve katılma alacağı davasının hükme bağlandığı 9.11.2010 karar tarihi olması gerekirken her iki taraf aleyhine değişik tarihler itibarıyla faize hükmedilmiş olması da doğru olmamıştır.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile usul ve yasaya aykırı görülen hükmün katılma alacağı ile faize ilişkin bölümlerinin HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 825 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davacıya verilmesine ve istekleri halinde 18,40 TL peşin harcın temyiz eden davacıya, 1089,40 TL peşin harcın da davalıya iadelerine 24.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi