8. Hukuk Dairesi 2010/6663 E. , 2011/3123 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
... ile Hazine ve Bolay Belediye Başkanlığı aralarındaki tescil davasının reddine dair Hadim Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 10.07.2009 gün ve 126/740 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili 25.08.2008 tarihli dilekçesinde sınırlarını belirtmiş olduğu yaklaşık 1.500 m2"lik bir parça taşınmazın uzun yıllar önce vekil edeninin dedesi ... tarafından satın alındığını, ..."den davacıya intikal ettiğini, taşınmazın imar ihya edilip satın alınma tarihinden beri önce miras bırakan sonrasında davacı tarafından malik sıfatıyla ve zilyedi olarak kullanıldığını açıklayarak, mera vasıflı olarak yapılan sınırlandırmanın iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline, mümkün olmadığı takdirde mülkiyetinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Hazine vekili, 07.04.2009 tarihli dilekçesi ile taşınmazın, yaylak vasıflı olup orta malı olduğunu, Taşkent Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2003/45 E- 2004/5 K. sayılı ilamı ile taşınmazın bu niteliğinin tespit edildiğini, niteliği itibari ile özel mülkiyete elverişli olmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı Bolay Belediye Başkanlığı temsilcisi , davacının iddiasının doğru olduğunu, taşınmazın nizasız fasılasız 50 yıldan beri davacının zilyetliğinde bulunduğunu bildirmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın içinde yer aldığı 260 ada 1 parsel sayılı taşınmazın mera-yaylak vasfında olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğini, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, dava konusu taşınmazın kadimden beri mera-yaylak vasfında bulunduğu, Taşkent Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2003/45 E- 2004/5 K sayılı ilamı, uzman ziraatçi bilirkişi raporu, teknik bilirkişi raporu, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından anlaşıldığına, anılan ve kesinleşen mahkeme kararı eldeki dava bakımından güçlü delil oluşturduğuna göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün esasının ONANMASINA,
Davacı vekilinin harç ve vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; mahkemece, “davanın reddine karar verildiği halde peşin harcın mahsubu ile bakiye 607,50 TL davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına ve yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden 1.800 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Hazine vekiline ödenmesine” şeklinde hüküm kurulmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup 492 sayılı Harçlar Kanununun 15. maddesi hükmü gereğince Harçlar Kanununa Bağlı (1) Sayılı Tarifenin Karar ve İlam Harcı bölümünün İkinci Bendi uyarınca 15,60 TL maktu harç alınması gerekirken dava konusu taşınmazın keşfen belirlenen değeri üzerinden hesaplanan fazla nispi harcın davacıdan tahsili ile davalı Hazineye verilmesine karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
Öte yandan dava değeri dava dilekçesinde 8.000 TL olarak gösterilmiş, mahallinde yapılan keşifte ise taşınmazın zemin değerinin 4.000 TL olduğu belirlenmiştir. Uyuşmazlık taşınmazın arzına ilişkindir. Tescil davalarında taşınmazın zemin değeri dava değeri olarak kabul edileceğinden dava değerinin 4.000 TL olarak kabulü gerekirken, mahkemece keşif sonucu taşınmaz ve üzerindeki muhtesatlar dikkate alınarak belirlenen değer üzerinden vekalet ücreti takdiri doğru değilir. Dava değeri 4.000 TL olduğuna ve dava Asliye Hukuk Mahkemesinde görüldüğüne göre, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesi de (nispi hesaplanacak miktarın asgari haddin altında kalması halinde) gözetilerek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken fazla vekalet ücreti tayini doğru değildir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. madde uyarınca sadece harç ve vekalet ücreti yönünden BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 17,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,25 TL"nin temyiz eden davacıdan alınmasına 26.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.