MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi

SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik


Sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, katılandan aldığı mal karşılığı ........ Şubesi"ne ait 26/08/2009 keşide tarihli, ...... nolu, 2.000 TL bedelli çeki verdiği, çekin bankaya ibrazında sahte olarak üretildiğinin anlaşıldığı, sanığın bu şekilde nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın suça konu çeki sattığı un karşılığı ..... isimli kişiden aldığını beyan ederek buna ilişkin fatura ve irsaliyeleri ibraz etmesi, katılanın duruşmada alınan beyanında sattığı mal karşılığı sanığın suça konu çeki verdiğini, hazırlık aşamasındaki 14/09/2009 tarihli ifadesinde ise, daha önceden yapmış olduğu işin bedelini almak için Kırsan fabrikasına gittiğini, sanık ile görüştüğünü, sanığın işlerinin durgun olduğunu belirterek bir aylık çek vereceğini söylediğini, kendisinin de kabul ederek suça konu çeki aldığını beyan etmesi, dosya içinde adli emanetin 6278 sırasında kayıtlı suça konu çeke ait onaylı suretlerin de bulunmaması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması bakımından; sanığın savunmasında adı geçen ......"ın kimlik bilgilerinin tespit edilerek suça konu çek ile ilgili ifadesine başvurulması, imza ve yazı örneklerinin alınarak, çekteki yazı ve imzaların ...."a ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, katılanın ifadesine başvurularak çekin önceden doğan borca karşılık verilip verilmediğinin kesin olarak tespit edilmesi, ayrıca çekin unsurlarının tespiti gerektiği hususu da göz önüne alınarak, suça konu çek asıllarının getirtilip incelenmesi, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde dosya içerisine konularak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeyerek eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabule göre de;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince hak yoksunluğuna hükmedilmesi ve anılan hükmün (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararı, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden bu yönde de değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 11/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.