Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/384
Karar No: 2015/8640

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/384 Esas 2015/8640 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/384 E.  ,  2015/8640 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik (ZMSS) sigortacısı olduğu aracın sebebiyet verdiği trafik kazasında müvekkili şirkete kasko sigortalı aracın hasarlandığını, hasar bedelinin davacı tarafından ödendiğini ileri sürerek, 18.800,00 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece toplanan delillere göre; davanın 5.100,00 TL tazminat yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, TTK.nun 1301.maddesine (6102 Sayılı TTK"nun 1472/1.md.) göre açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
    1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece bilirkişi raporuyla belirlenen tazminattan davalı tarafa ait aracın % 30 kusur oranına göre indirim yapılarak yazılı şekilde karar verilmiş ise de;

    BK.nun 50, 51. maddeleri ve 142 vd. (6098 Sk.md.60-61,163 vd.) maddeleri gereğince haksız fiil sonucu zarara sebebiyet verenler zararın tamamından müteselsil sorumluluk esaslarına göre sorumludur. Öte yandan, 2918 sayılı KTK.nun 88/1 maddesinde trafik olayı nedeniyle müteselsil sorumluluk öngörülmüş olup, BK.nun 146.maddesi uyarınca da sorumluların iç ilişkide kusur oranına göre birbirlerine rücu haklarının mevcut bulunduğu açıktır.
    Somut olayda; 27.10.2011 tarihli trafik kazası tespit tutanağı ve tüm dosya kapsamı itibariyle dava konusu trafik kazasına plakası belirlenemeyen (meçhul) araç asli kusurlu olarak sebebiyet vermiş ve olay yerini terk etmiştir.
    Davacı vekili dava dilekçesinde müşterek ve müteselsil sorumluluk esasına dayalı olarak dava açmış olup, yargılama sırasında alınan bilirkişi heyeti raporuna göre dava konusu olayda davacıya sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmamaktadır. Buna göre, anılan trafik kazasında davalıların işleteni, sürücüsü ve sigortacısı olduğu araç ile plakası belirlenemeyen meçhul araç (% 30 ve % 70 kusur oranları itibariyle) birlikte sebebiyet verdiklerinden bilirkişi raporuyla belirlenen tüm zarardan müşterek ve müteselsil sorumluluk esasına dayalı olarak sorumlu olacakları tartışmasızdır.
    O halde, mahkemece davalıların bilirkişi raporuyla belirlenen tüm maddi zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması gerekirken, bu yön göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 260,38 TL kalan harcın temyiz eden davalılar ... ve ..."dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15/06/2015 gününde Üye ..."ın ve Üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    Davacıya kasko sigorta poliçesi ile sigortalı aracın hasara uğraması ile sonuçlanan olaya ilişkin düzenlenen 27.10.2012 tarihli trafik kaza tutanağı "..kaçan beyaz renkli araç kusurlu olduğundan diğer araçlara kusur verilemediği" nedeni ile düzenlenmiş,
    Davalı ... olaydan hemen sonra zabıtaca alınan 27.10.2011 günlü ifadesinde "plakasını ve markasını alamadığı beyaz renkli bir aracın solla yapmak isterken kendisine sağ ön taraftan çarpması sonucu direksiyon hakimiyetini kaybederek bariyerlere ve bunun etkisi ile başka araçlara çarptığını" bildirmiş,
    Davacı vekili dava dilekçesinde, kaza tutanağında ve davalı ..."in beyanında geçen araçtan hiç söz etmeksizin davalıların sürücü-işleten ve ZMSS sigortacısı olduğu 41 LT 155 plakalı aracın olayda %100 kusurlu olduğunu bildirerek sigortalısına ödediği tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş,
    23.07.2013 günlü bilirkişiler kurulu raporunda olayda 41 LT 155 plakalı araç sürücüsü davalı ..."in %30, plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün ise %70 kusurlu olduğu mütalaa edilmiş,
    Yerel mahkemece davalıların olayda %30 kusurlu oldukları kabul edilerek hüküm tesis edilmiştir.
    Davacı vekilinin, davalıların zararın tamamından sorumlu oldukları gerekçesine dayalı temyiz itirazı sayın çoğunluk tarafından kabule değer görülerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
    Sayın çoğunluğun bozma gerekçesine katılamıyoruz.
    Uyuşmazlık, davalıların olayda %30 oranında kusurlu olmalarına rağmen %100 kusura isabet eden davacının tüm zararından sorumlu tutulup tutulamayacaklarına ilişkindir.
    Davacıya kasko sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğu konusunda bir çekişme bulunmamaktadır.
    Dava dilekçesinde trafik kaza tutanağındaki plakasız araçla ilgili tespitler kabul edilmeyerek ve dilekçede bu konuya hiç değinilmeyerek olayda tüm kusurun davalılarda olduğu iddiasıyla tüm zararın davalılardan tahsili talep edilmiştir.
    Davacının müştereken ve müteselsilen tazmin talebi 41 LT 155 plakalı aracın sürücü-işleten ve ZMSS"ine yönelik olup kaza tutanağında davalı ..."in beyanında geçen plakası tespit edilemeyen araç ile ilgili davacının sorumluluk ve kusur iddiası bulunmadığı gibi bu aracında zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu ilişkin tazmin talebi de bulunmamaktadır.
    Birden çok kimsenin birlikte neden oldukları zarardan sorumluluklarını düzenleyen dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı T.B.K 61 md., ya da birden çok kimsenin değişik nedenlerle meydana getirdikleri aynı zarardan sorumluluklarını düzenleyen T.B.K. 62 md. uyarınca aynı yasanın 163 md. hükmüne dayanılarak davacı, zararının tümünü müteselsil sorumlulardan biri aleyhinde açacağı bir dava ile isteyebileceği gibi sorumluların hepsi aleyhine açacağı tek bir dava ile de talep edebilir. Ancak aynı yasanın 163 maddesi gereğince teselsül ister yasadan, istek sözleşmeden doğmuş olsun bu kuraldan yararlanma hakkı sadece zarara uğrayana aittir.
    Davacının, dava dışı plakası tespit edilemeyen araçtan, bu aracın kusur ve sorumluluğundan dava dilekçesinde hiç söz etmemesine, zararın müştereken ve müteselsilen tahsili talebinin sadece 41 LT 155 plakalı aracın sürücü-işleten ve ZMSS"ine yönelik bulunmasına, dava dilekçesinde olayda tüm kusurun davalıda olduğunun iddia edilmesine göre davacı Türk Borçlar Kanununun 61, 62, 163 maddesinde düzenlenen teselsül karinesine dayanmadığından, olayda %30 oranında kusurlu olan davalıların %100 kusura isabet eden tüm zarardan sorumlu tutulmaları 6100 sayılı HMK 26.maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırıdır.
    Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bozulmasına ilişkin çoğunluk görüşüne karşıyız.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi