
Esas No: 2015/7151
Karar No: 2015/8646
Karar Tarihi: 15.06.2015
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/7151 Esas 2015/8646 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı aracın davalının sağladığı yol yardım hizmeti ile çekilmek istendiği sırada hasarlandığını belirterek fazlaya dair haklarını saklı tutarak sigortalıya ödenen 4.869,58 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın yetki, husumet ve zamanaşımı yönünden reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının rücu talebi yönünden olayda 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta;.... plakalı araç dava dışı.... tarafından davalıdan satın alınarak 01.04.2010 tarihinde trafik siciline tescil edilmiş, aracın dava dışı sürücüsü yönetiminde iken arızalanması üzerine satış sözleşmesi gereğince garanti süresi içerisinde yol yardım-çekme hizmeti vermesi de kararlaştırıldığı iddia olunan davalının aracı çektiği sırada halatın kopması sonucu 10.07.2010 tarihinde araç hasarlanmış, davacı sigortacı tarafından hasar bedeli 01.11.2010 tarihinde sigortalısına ödenerek 21.01.2013 tarihinde eldeki dava açılmıştır.
Davacıya kasko sigortalı aracın maliki (sigortalı) ile davalı arasında, hasara uğrayan aracın satışının yapıldığı ve garanti süresi içerisinde aracın hasar görmesi halinde davalının yol yardım hizmetini sözleşme kapsamında vereceği konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davacı, davalının yol yardım hizmetini kötü ifa ettiğinden sorumlu olduğunu iddia etmektedir.
Bu halde sözleşmeden kaynaklanan dava 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 146.maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımına tabidir.
Davacı işbu davasını 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 1472 maddesinde düzenlenen halefiyet hakkına dayanarak açtığına göre, dava dışı sigortalının davalıya karşı öne sürebileceği tüm haklarına halef bulunduğundan davacı yönünden de zamanaşımı 10 yıl olup davada zamanaşımının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır.
Mahkemece davalının zamanaşımı def"inin reddi ile işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.