12. Ceza Dairesi 2013/14127 E. , 2014/9004 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kişilerin huzur ve sükununu bozma, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme
Hüküm : TCK"nın 136/1, 53/1; 123/1, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet
Kişilerin huzur ve sükununu bozma ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A) Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya kapsamına göre, oluşturduğu sahte facebook hesabında, mağdura ait cep telefonu numarasını yayınlayıp, mağdurun tanımadığı kişiler tarafından aranarak, rahatsız edilmesine neden olan sanığın kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu işlediği iddia ve kabulüne konu olayda,
Sanığa isnat edilen TCK"nın 123/1. maddesindeki kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayete tabi olduğu, mağdurun, temyiz aşamasında, 15.03.2011 hakim havale tarihli dilekçeyle sanığa yönelik şikayetinden vazgeçtiğini beyan ettiği, sanık müdafiince verilen ayrıntılı temyiz dilekçesinde de davanın düşmesine karar verilmesi talep edilerek, açıkça vazgeçmeye karşı konulmadığı anlaşılmakla, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkındaki davanın TCK"nın 123/1, 73/4, 73/6 ve CMK"nın 223/8. maddeleri gereğince DÜŞMESİNE,
B) Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanık ..."ın, kendisine karşı takındığı tutum ve davranışlarından dolayı tepki duyduğu üniversiteden arkadaşı olan mağdur ..."un bilgisi ve rızası dışında, onun adına facebook adlı sosyal paylaşım sitesinde üyelik işlemleri yaparak, oluşturduğu sahte hesapta, mağdurun ismi, doğum tarihi gibi kişisel bilgilerine yer verip, cinsel içerikli uygunsuz ibarelerle beraber mağdurun cep telefonu numarasını ve mağdura ait facebook sayfasından temin ettiği mağdurun günlük kıyafetleriyle poz vermiş şekilde çektirdiği fotoğraflarını, başkalarının bilgi ve görgüsüne sunduğu olayda, Mağdurun kişisel bilgileri ve fotoğraflarını, onun aktif kullanımında olan, herkes tarafından bilinmeyen veya kolaylıkla ulaşılması ve bilinmesi mümkün olmayan, ancak sınırlı bir çevre ile paylaştığı telefon numarası ile beraber hukuka aykırı olarak yayınlayan sanığın eyleminde TCK"nın 136/1. maddesinde tanımlanan verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunun yasal unsurlarının oluştuğu anlaşılmakla,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak,
1- Sanığın TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğuna, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından “koşullu salıverilmesine kadar”, diğer kişiler yönünden ise, “hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, TCK’nın 53. maddesinin (3) numaralı fıkrasına aykırılık oluşturacak şekilde hüküm kurulması, kanuna aykırı,
2- Hükümden sonra 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun Geçici 1. maddesinin, “31/12/2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup; temel şekli itibarıyla adlî para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı; a) Soruşturma evresinde, 04/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın kamu davasının açılmasının ertelenmesine, b) Kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine, c) Kesinleşmiş olan mahkûmiyet hükmünün infazının ertelenmesine, karar verilir.” hükmü gereğince, sanığın hukuki durumunun yeniden tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.