Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/7013
Karar No: 2011/3299
Karar Tarihi: 09.06.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/7013 Esas 2011/3299 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, tasarrufunda bulunan taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tescil edildiğini öne sürerek, Hazine üzerindeki tapu kaydının iptal edilerek adına tapuya tescil edilmesini talep etmiştir. Davalılar hiçbir yargılama oturumuna katılmamıştır. Dosya incelendiğinde, uyuşmazlık konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu açıklanmış ve ham toprak niteliğiyle Hazine adına tescil edildiği görülmüştür. Davacı daha önce açtığı benzer bir dava hak düşürücü süresi için geç kalındığı gerekçesiyle sonuçlanmıştır. Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi gereğince hak düşürücü bir süre olan 10 yıl geçtiği için, davanın reddine karar verilmiştir. Kanun maddesi, tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamayacağını ve dava açılamayacağını belirtmektedir.
8. Hukuk Dairesi         2010/7013 E.  ,  2011/3299 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

    ... ile Hazine ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Çaldıran Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 28.10.2009 gün ve 54/119 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı, yirmi yılı aşkın süreden beri tasarrufu altında bulunan taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit ve tescil edilen dava konusu 114 ada 16 parsel içinde kalan ve sınırları dava dilekçesinde yazılı bulunan taşınmaz bölümüne ait Hazine üzerindeki tapu kaydının iptal edilerek adına tapuya tescil edilmesini istemiştir.
    Davalılar Hazine ve Köy Muhtarlığı temsilcisi ise; yargılama oturumlarına katılmamıştır.
    Mahkemece, Davanın kanıtlanamadığından bahisle reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir
    Dosya arasında bulunan kadastro tutanağı ve ekleri ile tapu kayıt örneğine göre uyuşmazlık konusu 114 ada 16 parsel, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu açıklanmak suretiyle 8.7.1997 tarihinde “ham toprak” niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiş olup, 13.7.1998 tarihinde aynı nitelik ve miktar üzerinden hükmen Hazine adına tescil edilmiştir. Davacı tarafından bu parsele yönelik olarak 14.6.2006 tarihinde, aynı nedenle, açılan ve Çaldıran Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/249 esasına kayıtlanan dava, 11.5.2009 tarihinde açılmamış sayılma ile sonuçlanmıştır. Davacı 25.5.2009 tarihinde görülmekte olan bu davayı açmıştır.
    3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3.maddesi hükmüne göre; tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz. İncelenmekte olan bu dava ise, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3.maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin kaçırılmasından sonra 25.5.2009 tarihinde açılmıştır. Anılan maddedeki 10 yıllık hak düşürücü süre olumsuz dava koşulu olup, tüm def’i ve itirazlardan önce nazara alınır. Anılan maddedeki 10 yıllık süre hak düşürücü nitelikte olup, olumsuz dava koşuludur. Hak düşürücü sürenin gerçekleşmesi, işin esasının incelenmesini önler. Bu nedenle; yargılama bitinceye dek hak düşürücü sürenin geçtiği taraflarca ileri sürülebileceği gibi, görevden ötürü hakim tarafından kendiliğinden de gözönünde tutulur. Tutanağın kesinleşmesinden sonra genel mahkemelerde açılan hiç bir dava tutanağın kesinleşmesini etkileyemeyeceğinden, 10 yıllık hak düşümü süresini de kesmez. Dolayısıyla, davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken olumsuz dava koşulu olan bu yönün göz ardı edilmesi sonucunda işin esasına girilerek değişik gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru değil ise de, hüküm redde ilişkin olup sonucu itibariyle doğru olmaktadır.
    Davacının tüm temyiz itirazlarının açıklanan nedenle yerinde olmadığından reddi ile sonucu itibariyle doğru bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 18,40 TL onama harcın peşin harçtan mahsubu ile artan 595,70 TL"nin istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 09.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi