18. Ceza Dairesi 2016/14941 E. , 2016/15991 K.
"İçtihat Metni"
Hakaret ve tehdit suçlarından sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1, 106/1-2 cümle ve 29. (iki kez) maddeleri uyarınca 2 ay 7 gün hapis ve 22 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına, cezalarının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezaların infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair ... Sulh Ceza Mahkemesinin 18/09/2012 tarihli ve 2011/112 esas, 2012/856 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/06/2016 gün ve 251266 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre,
1- Katılanın haksız fiilinden kaynaklandığı anlaşılan hakaret suçu bakımından sanık hakkında tayin olunan cezadan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 129/1. maddesi gereğince indirim yapılması gerektiği halde anılan Kanun’un 29. maddesi gereğince indirim yapılmasında,
2- Evvelce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan sanık hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezalarının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmiş bulunulmasında,
3- Kabule göre de, sanığın adli sicil kaydında bulunan ve tekerrüre esas alınan ... Sulh Ceza Mahkemesinin 04/11/2009 tarihli ve 2008/1107 esas, 2009/882 sayılı kararına konu 1.740,00 Türk lirası adlî para cezasının, karar tarihinde yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 305/1-son maddesi uyarınca kesin nitelikte olması karşısında, sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve buna bağlı olarak denetimli serbestlik tedbirinin uygulanamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
İsabet görülmemiştir. ” denilmektedir.
Hukuki değerlendirme;
1-) Sanık hakkında hakaret suçundan hüküm kurulurken TCK"nın 29/1.maddesi uyarınca indirim yapılması açısından;
Hakaret suçlarında özel tahrik hükümleri içeren TCK"nın 129. maddesinin 1. fıkrası: “Hakaret suçunun haksız bir fiile tepki olarak işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.” hükmünü içermektedir.
Genel bir tahrik hükmü olan TCK"nın 29. maddesi ise: “Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâllerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
İncelenen somut olayda, mahkemece hakaret suçundan mahkum edilen sanığın, eylemini haksız tahrik altında işlediğinin kabulüyle, TCK"nın 29/1. maddesi uyarınca cezasından 1/4 oranında indirim yapıldığı ve sanığın neticeten 2 ay 7 gün hapis cezasıyla cezalandırıldığı görülmektedir. Ancak yapılan haksız tahrik uygulamasında, hakaret suçuna ilişkin özel hüküm olan ve daha lehe düzenlemeler içeren TCK"nın 129. maddesi yerine, aynı Kanunun genel tahrike dair 29. maddesinin uygulanması, hukuka uygun görülmemiştir.
2-) Sanık hakkında verilen hapis cezaları hakkında TCK"nın 50/3.maddesi kapsamında uygulama yapılmaması açısından;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50. maddesinin 1. fıkrasında, kısa süreli hapis cezasının suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre, maddede sayılan seçenek yaptırımlara çevrilebileceği düzenlenmiş, aynı Kanun"un 3. fıkrasında ise, "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir." hükümlerine yer verilmiştir.
İncelenen somut olayda; anılan Kanun hükümleri dikkate alınarak yapılacak değerlendirmeye göre, 18.05.2010 günlü suç tarihinden önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olan sanığa, 5237 sayılı TCK"nın 106/1-2. cümle maddesi uyarınca verilen 22 gün hapis cezalarının, TCK"nın 50/3. maddesindeki amir hüküm gereğince, anılan maddenin 1. fıkrasında belirtilen seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmesi zorunluluğu gözetilmeden, hapis cezasına mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
3- Sanık hakkında tehdit ve hakaret suçlarından hüküm kurulurken TCK"nın 58.maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanması açısından;
5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrasında, "Bölge adliye mahkemelerinin, 26.9.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca Resmi Gazetede ilan edilecek göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 322. maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları hariç olmak üzere, 305 ila 326. maddeleri uygulanır." hükmüne yer verildiği,
14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasanın 23. maddesi ile CMK"nın 272. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde “hapis cezasından çevrilen adlî para cezaları hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen 3.000 Türk Lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine karşı istinaf yasa yoluna başvurulamayacağı” şeklinde değişiklik yapılmış ve 6217 sayılı Yasanın 26. maddesi ile de 5320 sayılı Ceza Yargılaması Yasasının Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Yasaya “bölge adliye mahkemeleri faaliyete geçinceye kadar hapis cezasından çevrilenler hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine karşı temyiz yoluna başvurulamaz” şeklinde geçici 2. madde eklenmiştir.
5219 sayılı Kanun ile değişik 1412 sayılı CMUK"nın 305/3 maddesin de, “Bu Kanun ile sair kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümler, Temyiz olunamaz.”; aynı kanun maddesinin son fıkrasında ise, "Bu suretle verilen hükümler tekerrüre esas olmaz. Ancak haklarında 343. madde hükümleri dairesinde Yargıtay"a başvurulabilir." hükümleri yer almaktadır.
İncelenen dosyada, 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesi uyarınca tekerrüre esas alınan ilamın, ...Sulh Ceza Mahkemesi"nin 04.11.2009 tarihli 2008/1107 esas, 2009/882 sayılı kararıyla, verildiği tarih itibariyle kesin olan doğrudan hükmedilen 1740 TL adli para cezasına ilişkin olduğu görülmektedir.
Söz konusu mahkumiyetin, hüküm tarihi itibariyle 2.000 TL"yi aşmayan kesin nitelikteki adli para cezasına ilişkin olması nedeniyle, koşulları oluşmadığı halde sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar;
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Hakaret ve tehdit suçlarından sanık ... hakkında, ... Sulh Ceza Mahkemesi"nin 18/09/2012 tarihli ve 2011/112 esas, 2012/856 karar sayılı kararının, CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- CMK"nın 309/4-b maddesi gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 17.10.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.