8. Hukuk Dairesi 2010/5941 E. , 2011/3349 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Zilyetliğe dayalı tescil
... ile Hazine, Yazıca Köyü Tüzel Kişiliği, ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Pütürge Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 26.04.2010 gün ve 86/45 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, 105 ada 69 parsel sayılı taşınmazın murisi Osman Bayhan "ın malik sıfatı ile zilyetliğinde iken ölümü ile mirasçılarına intikal ettiğini, mirasçılar arasında yapılan taksimde kendisine düştüğünü, kadastro çalışmaları sonucunda mera vasfı ile sınırlandırıldığını açıklayarak mera sınırlandırmasının iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine temsilcisi davanın reddini savunmuş, davalı köy ise, yargılamaya iştirak etmemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamadığı gibi dava koşulu üzerinde de durulmamıştır. Davacı vekili, taşınmazın muris ..."a ait iken ölümü ile mirasçılarına kaldığını ve mirasçılar arasında yapılan taksimle taşınmazın davacıya düştüğünü belirtmiş olmasına karşın , taşınmaz başında yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklar, taşınmazın öncesinde muris Osman"a ait olduğunu ve murisin ölümünden sonra mirasçılarına kaldığını doğrulamış; ancak, mirasçılar arasında taksim yapıldığına dair bir beyanda bulunmamışlardır. Dosya arasında bulunan ..."a ait nüfus kayıt örneğine göre muris 05.06 1985 tarihinde ölmüş olup, davacı dışında başka mirasçıları vardır. Bu halde mahkemece, taşınmazın davacıya ne şekilde intikal ettiğinin mahalli bilirkişiler ve gösterilecek tanıklardan sorulması, tüm mirasçıların katılımıyla mirasçılar arasında geçerli bir taksimin yapılıp yapılmadığının araştırılması, oluşacak duruma göre, dava şartının bulunup bulunmadığının gözönünde bulundurulması gerekirken bu husus gözardı edilerek hüküm kurulmuş olması doğru olmamıştır.
Dava konusu taşınmaz mera olarak sınırlandırılmış olmasına karşın mera araştırması yeterli olmadığı gibi, komşu 50, 52, 53, 67, 68 ve 70 parsel sayılı taşınmazlara ve dava konusu taşınmaza uygulanan varsa tapu ve vergi kayıtları merciilerinden, getirtilmemiş, keşifte uygulanmamış, dava konusu taşınmaz bölümlerini ne ve kim olarak gösterdikleri belirlenmemiştir. Bu bakımdan öncelikle yöntemine uygun bir biçimde meradan yararı bulunmayan komşu köyler halkı arasından seçilecek yerel bilirkişilerin listesinin kaymakamlık aracılığıyla istenmesi, yine meradan yararı bulunmayan komşu köyler halkı arasından seçilecek tanıklar ve delillerini bildirmeleri için taraflara süre ve imkan tanınması, yerel bilirkişi ve tanıkların HUMK. nun 258. maddesi gereğince davetiyeyle keşif yerine çağırılmaları ve aynı kanunun 259. maddesi gereğince keşifte dinlenmeleri, bundan ayrı az yukarıda numaraları yazılan komşu parsellere ait tapu kaydı, kadastro tutanakları ve varsa dayanaklarının bulundukları yerden getirtilerek dosya arasına konulması, teknik, yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla zemine uygulanması, dava konusu taşınmazlar yönünü ne ve kim gösterdikleri üzerinde durulması, teknik bilirkişiye krokisi üzerinde işaretlettirilmesinin sağlanması, taşınmazın kadim meradan elde edilip edilmediğinin yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması, teknik bilirkişiden tarafların ve Yargıtay’ın denetimine açık gerekçeli rapor alınması, daha önce götürülmeyen başka bir uzman bilirkişi ziraat mühendisi aracılığıyla taşınmaz ve çevresi bir bütün olarak toprak yapısı incelenmek suretiyle dava konusu taşınmazların kadim meradan elde edilen yerlerden olup olmadığı konusunda aynı şekilde gerekçeli raporun bilirkişiden istenmesi gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün kabule ilişkin bölümünün HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.