Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/15000
Karar No: 2015/8742
Karar Tarihi: 16.06.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/15000 Esas 2015/8742 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2013/15000 E.  ,  2015/8742 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı alacaklı vekili, borçlu davalı şirketler hakkında takip başlatıldığını, borçluların alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı ve haklarındaki takipleri sonuçsuz bırakmak için dava konusu taşınmazı ve araçları diğer davalılara devredildiğinden bu devre ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekillleri ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçelerinde, iyiniyetli olarak satın alındığını ve haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Davalı borçlular vekili, gerekli dava koşullarının oluşmadığını ve satışların iyiniyetle yapıldığından davanın reddini istemişlerdir.
    Mahkemece, dava konusu 160 ada 1 parsel 81 nolu bağımsız bölümün, borçlu şirkete ait iken borcun doğumundan sonra, şirket yetkilisi ..."nin kızkardeşinin kocası emekli polis memuru olan davalı..."a yapılan satışın İİK"nun 278/3-1 maddesi gereğince bağış niteliğinde olup iptali gerektiğinden bu taşınmazla ilgili davanın kabulüne, diğer 2718 ada 51 parsel 49 nolu bağımsaz bölüm yönünden ise, taşınmazı satın alan... ile borçlu şirket ortakları arasında organik bağ olmadığı, dava konusu taşınmaz satış bedelleri ile gerçek değerleri arasında fahiş fark olduğu iddia edilse de günlük hayatta vergi ve diğer giderlerin az ödenmesi için bedelin düşük gösterildiği ve bunun tek başına

    danışıklığın kanıtı olmayacağından ve ..."nin kötü niyetli olduğu ispatlanmadığından bahisle davanın reddine karar vermiş; hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.Anılan yasanın 278.maddesi 3.fıkrası 2.bendinde "Akdin yapıldığı sırada, kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitlerin bağışlama niteliğinde olduğu ve iptali gerektiği belirtilmiştir.
    Somut olayda, dava konusu 49 nolu bağımsız bölüm borcun doğmundan sonra 03.11.2008 tarihinde borçlulardan ..."ye satılmıştır. Taşınmazın satış bedeli ile gerçek değei arasında fahiş fark olduğundan İİK"nun 278/3-2 maddesine göre bağış niteliğinde olup iptali gerekmektedir. Kaldıki aynı taşınmazın .... tarafından 11.03.2009 tarihinde davalı Ayhan"a yapılan satış sırasında satışı gerçekleştiren vekili bir önceki satışı gerçekleştiren borçlunun temsilcisidir.
    Bu durumda, dava konusu 49 nolu bağımsız bölümün borçlu tarafından davalı ..."ye yapılan satışı hem İİK"nun 278/3-2 maddesi hemde İİK"nun 280.maddesinde gereğince borçlunun içinde bulunduğu mali durum ve zarar verme kastının kabulü ile tasarrufların iptali gerekmektedir.
    Söz konusu bağımsız bölüm davalı ... tarafından davalı ..."a onun tarafından davalı ..."e onun tarfından da davalı ..."ya satılmıştır. Anılan bu şahısların borçlunun mali durumunu ve mal kaçırma amacını bildiği somut olarak ispatlanmadığından bu davalılar yönünden davanın reddi yerindedir. Ancak davanın İİK"nnu 283.maddesine göre bedele dönüştüğünden, davalı ..."nin taşınmazı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri üzerinden tazminatla sorumlu olduğuna hükmedilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin temiyz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı alacaklıya geri verilmesine 16.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi