17. Hukuk Dairesi 2013/19971 E. , 2015/8788 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 16.06.2015 Salı günü davacılar ... ve ..., .... vekili Av. ... geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Asıl davada davacılar vekili, davalıların maliki ve sürücüsü olduğu 34 TL 7283 plaka sayılı aracın 02/05/2010 tarihinde müvekkillerinin eşi ve babası olan Fahri Dübüş"ün içerisinde yolcu olarak bulunduğu araca çarpması nedeniyle desteğin vefat ettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL maddi tazminatın, eş ....için 45.000,00 TL ve 3 çocuk için ayrı ayrı 35.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini eş ...... için 63.396,28 TL’ye yükseltmiştir.
Birleştirilen davada, davacı ... vekili 34 TL 7283 plaka sayılı aracın trafik sigortacısı davalıdan 63.396,28 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkili sürücünün asli kusurlu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... şirketi vekili, 41.547,07 TL tazminatın 16/07/2010 tarihinde davacılara ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna dayanılarak, kazada davalı sürücü ..."un tam kusurlu olduğu, davacı çocukların evli olmaları ve yaşlarına göre manevi tazminatın karar altına alınmasının hakkaniyete uygun olmayacağı gerekçesiyle davacı eş ... için 63.396,28 TL maddi tazminatın asıl ve birleştirilen davadaki davalılardan müteselsilen tahsiline, davacı eş ... için 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılar Kadir ve Mustafa"dan tahsiline, diğer davacıların manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan vefat nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat ist... ilişkindir.
Hukuka aykırı fiil sebebiyle çekilen acı, elem, ızdırap, üzüntü yüzünden kişilik değerlerinde irade dışında meydana gelen eksilmeye manevî zarar denir. Borçlar Kanununda manevî tazminata ilişkin 47. ve 49. maddelerinde iki ayrı hüküm bulunmaktadır. 47. maddeye göre, maddî kişilik değerlerinden olan vücut bütünlüğünün ve yaşama hakkının ihlâlinden kaynaklanan manevî tazminat düzenlenmiştir. Aslında vücut bütünlüğünün ve yaşama hakkının ihlâli de kişilik hakkının ihlâlinin türleri arasındadır; ancak Kanun"da özel olarak düzenlenmiştir.
Borçlar Kanunu"nun 47. maddesinde düzenlenen “Hakim, hususi halleri nazara alarak cismani zarara düçar olan kimseye yahut adam öldüğü takdirde ölünün ailesine manevi zarar namiyle adalete muvafık tazminat verilmesine karar verebilir” hükmünden de anlaşılacağı üzere ölüm halinde yakınlarına manevi tazminat ödenmesi öngörülmektedir.
Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer
bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı çocuklar Fatih, Günsel ve Aysel’in trafik kazasında babaları Fahri’nin vefatı nedeniyle acı ve elem duyacağı açıktır. Buna rağmen mahkemece Günsel ve Aysel"in kaza tarihinden önce evlenmiş olması, her üç çocuğun da kazanın meydana geldiği tarihteki yaşları gerekçe gösterilerek bu davacılar yönünden manevi tazminatın reddedilmesi ve davacı eş ... için de düşük miktarda manevi tazminat takdir edilmesi doğru görülmemiştir. Bu halde mahkemece meydana gelen trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın meydana geliş şekli, davalı sürücünün kazada tam kusurlu olması da göz önünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde tüm davacılar için hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 16.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.