Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu vekilinin İİK.nun 33/1.maddesine dayalı olarak itfa itirazında bulunduğu görülmüştür. İİK.nun 33/1.maddesi uyarınca “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re"sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.”
Somut olayda borçlunun ödeme iddiasına dayanak yaptığı Beyoğlu 25.Noterliğince düzenlemiş 21.07.2009 tarih 33410 yevmiye numaralı ibraname ile alacaklı, Şişli 2. İcra Müdürlüğünün 2009/24437 esas dosyasından herhangi bir alacağının kalmadığını, alacağın bütün ferileriyle tahsil edildiğini, ayrıca bu ibraname tarihinden sonra doğacak olan yoksulluk ve iştirak nafakası alacağından feragat ettiğini ve bundan sonra nafaka alacağı talep etmeyeceğini, 25.12.2020 yılına kadar tüm nafaka alacaklarını tahsil ettiğini borçluyu ibra ettiğini kabul ve beyan etmiştir. Anılan ibraname noterlikçe düzenlenmiş olmakla İİK. nun 33/1.maddesinde sayılan belgelerden olup, belge içeriğinden, alacaklının şikayete konu icra takibi nedeniyle borçluyu tamamen ibra ettiği görülmektedir. Buna göre dosya alacağının tamamen ödendiğinin kabulü gerekir.
Bu durumda borçlu itfa itirazını İİK. nun 33/1.maddesinde sayılan belge ile ispatladığına göre mahkemece borçlunun itirazının kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.