
Esas No: 2020/1489
Karar No: 2021/5431
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2020/1489 Esas 2021/5431 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, yaşlı ve okuma-yazma bilmeyen dul bir kadın olduğunu, satış iradesi olmamasına rağmen otuz iki parça taşınmazını hileli eylemleri nedeniyle davalı kızına devrettiğini, irtibatı kesmesi üzerine durumdan şüphelendiğini ve tapudan yaptığı araştırma ile satıştan haberdar olduğunu, herhangi bir satış bedelinin ödenmediğini, konu ile ilgili Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulunduğunu ileri sürerek, tapu iptali ve adına tescil istemiştir.
Davalı, davanın süresinde açılmadığını, farklı tarihlerde davacının isteği üzerine davacıya olan maddi yardımlarının karşılığı olarak taşınmazların devredildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, davanın hak düşürücü süre içinde açıldığı, davalının hileli eylemleri ile bedelsiz olarak temlikin gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin verilen karara karşı davalının istinaf başvurusu, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesi tarafından esastan reddedilmiş, davalının temyiz harcını verilen süreye rağmen ikmal etmemesi üzerine ek karar ile temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Ek karar ve karar, davalı tarafından süresinde adli yardım ve duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 12.10.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden asil davalı ... ile temyiz edilen davacı vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin ve asilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Bilindiği ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 334 ila 340.maddelerinde düzenlendiği üzere adli yardım, fakir bir kimsenin bir davanın gerektirdiği oldukça kabarık olan harç ve masrafları sağlayamaması durumunda bu mali külfetten geçici olarak muaf tutulmasıdır. 6100 sayılı Kanun"un 336/3.maddesine göre adli yardım talebinin kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtay"a yapılacağı, 337/1. maddesi uyarınca da duruşma yapılmaksızın talep hakkında karar verilebileceği; böylece, temyiz aşamasında adli yardım talebi hakkında karar verme yetkisinin Yargıtay"a ait olacağı düzenlenmiştir.
Somut olayda, talepte bulunan davalının yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığı ve adli yardım talebinin yerinde olduğu anlaşılmış olmakla (HMK"nin m.336/2) adli yardım talebinin kabulüne ve mahkemece verilen 17.02.2020 tarihli EK KARARIN KALDIRILMASINA,
İşin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen vekili için 3.050,00 TL duruşma vekâlet ücretinin ve 135.520,80 TL onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 12/10/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.