
Esas No: 2013/6380
Karar No: 2013/15795
Karar Tarihi: 11.6.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/6380 Esas 2013/15795 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, ... ilçesi.... köyünde 430 parsel nolu tarla niteliğinde bulunan taşınmazın bir kısım payının malik ...adına kayıtlı olduğunu, 1991 yılında harici satım sözleşmesi ile 1400,00 Tl bedel ödeyerek taşınmazın bir kısmının zilyetliğini devir alıp üzerine ev ve kömürlük yaptığını, İsmail Hacet"in 2002 yılında vefat ettiğini taşınmazın tapusunun tarafına verilmediğini, ileri sürerek ödediği bedelin faizi ile tahsilini, yapıların ise gerçek değerlerinin tahsili için şimdilik 7.900,00 Tl"nin tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle Yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, tapulu taşınmazın haricen devrinin vaad edilmesine rağmen, bu vaadin yerine getirilmemesi nedeniyle tapunun davacı adına tesciline veya taşınmazların rayiç değerinin tahsiline ilişkin alacak davasıdır. Bir taşınmaz malın veya payının mülkiyetinin başkasına devri ya da devir vaadini öngören sözleşmelerin geçerli sayılması 2644 sayılı
Tapu Kanunu"nun 26. madde ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 706. maddeleri uyarınca resmi şekilde yapılmasına bağlıdır. Bu maddelerde öngörülen şekil şartı, sözleşmenin geçerlik koşulu olup, kamu düzenine ilişkindir ve hakim tarafından doğrudan göz önünde tutulur. Taraflar arasındaki 1991 yılında yapılan anlaşma resmi şekilde düzenlenmediğinden, hukuken geçerli değildir. Hukuken geçerli olmayan sözleşmenin de taraflar için hak ve yükümlülükler doğurmayacağı açıktır. Ne varki geçersiz sözleşmelerde taraflar aldıklarını iade ile yükümlüdürler. Öyle olunca mahkemece bu doğrultuda araştırma yapılarak davacının ödediği bedelin belirlenerek, ödediği bedelin dava tarihi itibariyle denkleştirici ... ilkesi gereğince ulaştığı değerin bilirkişi marifeti ile belirlenerek, davacı talebi aşılmayacak şekilde karar verilmesi gerekirken taşınmazın rayiç bedeline hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma gerektirir.
3-Davacı, 1992 yılında yapılan taşınmazların rayiç bedelini talep etmiş olup, mahkemece bilirkişi tarafından dava tarihi itibariyle rayiç bedel tespit edilmiş, bu bedel esas alınarak bu davada istenilen bedele hükmedilmiştir. Taraflar arasında yapılan sözleşme geçersiz olup, taşınmazların yapım tarihi 1992 olarak belirtilmiştir. Hal böyle olunca, Mahkemece arz üzerinde davacı tarafından yapılan imalatın yapıldıkları tarihteki Bayındırlık birim fiyatlarına göre belirlenecek yapım bedelinin tesbiti ile belirlenen bedelin tahsiline karar verilmesi gerekirken dava tarihindeki rayiç bedele hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirzlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 11.6.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.