Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/3960
Karar No: 2015/9011
Karar Tarihi: 22.6.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/3960 Esas 2015/9011 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/3960 E.  ,  2015/9011 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkili ..."ın 01/10/2007 tarihinde davalının sevk ve idaresindeki aracın çarpması nedeniyle yaralandığını, müvekkilinin kaza nedeni ile uzun bir müddet iş ve güçten geri kaldığını, bu nedenlerle hastane masrafları ve iş ve gücünden geri kalmış olması nedeni ile maddi zarara ve kaza nedeniyle büyük bir ruhsal çöküntüye uğradığını belirterek; müvekkilinin uğramış olduğu 1.000,00 TL maddi tazminatın fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydıyla ve 3.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ..., öncelikle zamanaşımı yönünden ve esas yönünden davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre;davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; maddi tazminat taleplerinin reddine, 2.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mülga 1086 sayılı HUMK"nin 163. maddesi ile 6100 Sayılı HMK"nin 94. maddesi uyarınca kesin süreye ilişkin ara kararının hiçbir duraksamaya yer vermeyecek biçimde açık olması taraflara yüklenen yükümlülüklerin, yapılması gereken işlerin neler olduğunun ve her iş için yatırılacak ücretin hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde açıklanması gerekir. Ayrıca verilen sürenin amaca uygun, yeterli ve elverişli olması, kesin süreye uymamanın doğuracağı hukuki sonuçların açık olarak anlatılması ve anlatılanların tutanağa geçirilmesi, bunlara uyulmaması durumunda mevcut kanıtlara göre karar verilip, gerektiğinde davanın reddedileceğinin açıkça bildirilmesi suretiyle ilgili tarafın uyarılması
    gerektiği her türlü duraksamadan uzaktır. Bazı hallerde kesin sürenin kaçırılması, o delile veya hakka dayanamamak gibi ağır sonuçları birlikte getirmekte, davanın kaybedilmesine neden olmaktadır. Böyle bir durumda, geciken adaletin adaletsizlik olduğu düşünülerek, davaların uzamasını veya uzatılmak istenmesini engellemek üzere getirilen kesin süre kuralı, kanunun amacına uygun olarak kullanılmalı, davanın reddi için bir araç sayılmamalıdır.  Bu cümleden olarak, kesin sürenin amacına uygun olarak kullanılması ve yeterli uzunlukta olmasının yanı sıra, tarafların yargılamadaki tutumları ile süreye konu işlemin özelliğinin de göz önünde bulundurulması gerekir (Benzer ilkelere (YHGK"nin 12.12.2012 gün ve 2012/9-1170 E., 1172 K.; 18.02.1983 gün 1980/1-1284, 1983/141; 22.11.1972 gün 8/832, 935; 13.10.2010 gün 2010/17-510-485; 28.04.2010 gün 2010/2-221-241 ve 28.03.2012 gün 2012/19-55-2012-249 sayılı kararlarında da değinilmiştir.).  
    Bu yasal düzenlemeler göstermektedir ki, taraflar; dinlenmesini istedikleri tanık ve bilirkişinin veya yapılmasını istedikleri keşif ve sair işlemlerin masraflarını, mahkeme veznesine yatırmaya mecbur olup, hakim tarafından verilen sürede gerekli masrafı vermeyen tarafın talebinden sarfınazar ettiği kabul edilir. Hakimin, bu masrafların yatırılması konusunda verdiği sürenin kesin olduğunu usulünce karara bağladığı hallerde, kesin süreye uymayan tarafın bu delile dayanma olanağı kalmaz. Kesin süre tarafların yanında hakimi de bağlayacağından uyulmaması halinde, gereğinin hakim tarafından hemen yerine getirilmesi gerekir.
    Açıklanan ilkeler çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde: 
    Dosya, davacının uğramış olduğu trafik kazası sonucu maruz kaldığı %10 vücut fonksiyon kaybı nedeniyle uğradığı maddi zararların (iş gücünden yoksunluk) aktif ve pasif dönemi de gözetilmek suretiyle hesap uzmanı aktüer bilirkişiden rapor aldırılmak üzere...Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine talimatla gönderilmiş olup, bilirkişi hesap uzmanı hukukçu bilirkişi Av. Volkan Yıldız"ın 23/07/2013 havale tarihli raporu ile dosyada yeterli bilginin yer almadığını, eksiklikler nedeniyle denetlenebilir bir hesap yamanın mümkün olmadığının bildirilmiştir.
    Hesap bilirkişisi tarafından bildirilen eksikliklerin ikmali kapsamında dosya trafik bilirkişisi Şakir Kır"a tevdi ile dosyadaki mevcut bilgi ve belgeler ışığında tarafların kusurunun rakamsal olarak tespiti istenmiş olup, davacı yanın bilirkişi ücretini yatırmadığından dosyanın bilirkişiye tevdi edilememiştir. Davacı vekili duruşmada bilirkişi ücretini
    yatırmak üzere yeniden süre verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Yerel Mahkemece, davacıya kusur raporunun alınması için verilen her iki sürede de bilirkişi ücretinin yatırılması için sürenin ne kadar olduğu belirlenmediği gibi verilen sürenin niteliği konusunda da hatırlatma yapılmamıştır.
    Yukarda açıklandığı üzere, kapsamı belirtilmeden yazılı şekilde gider avansı istenmesi yerinde olmadığı gibi; mahkemenin davanın reddine dayanak aldığı, davacı vekiline verilen süreye ilişkin ara kararında “ sürenin ne kadar olduğu belirlenmemesi, verilen sürenin niteliği konusunda hatırlatma yapılmaması ve belirtilen sürede ara karar gereğinin yerine getirilmemesinin sonuçlarının da açıklanmaması” doğru değildir. Kesin sürenin sonuç doğurabilmesi için usulünce ve eksiksiz olması gerekir. Somut olayda, mahkemece kusur raporunun alınması için yatırolması gereken gider avansı konusunda verilen her iki sürede de bilirkişi ücretinin yatırılması için sürenin ne kadar olduğu belirlenmediği gibi verilen sürenin niteliği konusunda da hatırlatma yapılmamıştır.
    Bu durumda mahkemece, az yukarıda belirtildiği şekilde uygulama yapılmadan, soyut ve sürenin ne kadar olduğu belirlenmeden ve niteliği konusunda da hatırlatma yapılamadan süre verilerek usülden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 22.6.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi