4. Hukuk Dairesi 2020/495 E. , 2020/4616 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Birleşen ... Asliye Hukuk Mahkemesinin .../... esas sayılı dosyasında:
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 11/02/2010 gününde verilen dilekçe ile muvazaa nedeni ile satışın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26/10/2017 günlü karar ile temyiz isteğinin reddine dair verilen 18/01/2018 günlü ek kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Davalılardan ... vekilinin ek karara yönelik temyiz itirazları yönünden;
Dava, 818 sayılı BK’nın (TBK 19) 18. maddesi uyarınca muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil davası olup, davacının asıl amacı alacağına kavuşmaya yöneliktir. Bu durumda temyiz harcı taşınmazın değeri ile alacak miktarından hangisi az ise onun üzerinden hesaplanması gerektiğinden ve daha az olan alacak miktarına göre temyiz harcı yatırılmış olduğundan davalı ...’ın ek karara yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile mahkemenin temyiz masraflarının belirtilen süre içerisinde yatırılmadığı gerekçesiyle hükmün temyiz edilmemiş sayılmasına ilişkin 26/10/2017 tarihli ek kararının kaldırılarak asıl karara ilişkin temyiz isteminin incelenmesine geçilmesi gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
3-Davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava ve birleşen dava, muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalı ... aleyhine boşanma davası açıldığını ve aleyhine karar verildiğini, davalı ...’ın dava konusu taşınmazı mal kaçırma maksadı ile davalı ...’e, onun da diğer davalı ...’e sattığını, yapılan satış işlemlerinin muvazaalı olduğunu belirterek iptallerini talep etmiştir.
Davalılar, muvazaa iddialarının doğru olmadığını, yapılan satış işlemlerinin gerçek olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, olayın gelişim biçimi, taraflar arasındaki yakınlık, tanık anlatımları ve satış tarihi dikkate alınarak muvazaa iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava, BK 18. (TBK 19.) maddesi kapsamında açılmış muvazaa nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir.
Danışıklı bir hukuki işlem ile üçüncü kişilere zarar verilmesi, onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğinde olduğundan, kural olarak danışıklı işlem (muvazaalı muamele) nedeniyle hakları zarara uğratılan üçüncü kişiler, tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler.
Davacıların amacı, açtıkları dava sonucunda alacaklarının tahsili olanağına kavuşmaktır. Her ne kadar muvazaalı işlemin saptanması ile birlikte, tapu iptali de istenilmiş ise de; çoğun içinde azın da bulunduğu ilkesi gereğince, muvazaalı işlemin açılan dava yönünden hüküm doğurmamasının istenildiği açıktır. Bu bakımdan, İİK’nun 283. maddesi düzenlemesi yol gösterici niteliktedir. Mahkemece, İİK’nun 283. maddesi hükmü gereğince muvazaalı işlemin iptaline gerek olmaksızın, davacının dava konusu taşınmazların haczini ve satışını isteyebilmesi yönünde hüküm oluşturulması gerekirken yazılı şekilde tapu iptali ve tescile karar verilmesi yerinde görülmemiş ise de; belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, mahkeme kararının 6217 sayılı Kanun"un 30 maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"na eklenen "Geçici madde 3" atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalı ...’ın mahkemenin 26/10/2017 tarihli ek kararına yönelik temyiz isteminin kabulü ile ek kararın kaldırılmasına, temyiz olunan kararın yukarıda (3) nolu bentte gösterilen nedenlerle hüküm fıkrasının (2) no’lu bendinde yer alan “…tapu kaydının iptaline” sözcük dizisi ile (3) no’lu bendinin tamamen çıkarılarak yerine “…tapu kaydının iptaline gerek olmaksızın, İİK 283. maddesi gereğince, davacının Şişli 4. Aile Mahkemesinin 2010/56 esas sayılı dosyadan kaynaklı alacaklarını karşılayacak miktarla sınırlı olarak anılan taşınmaz üzerinde davacıya haciz ve satış isteme yetkisi tanınmasına" biçimindeki söz dizisinin yazılmasına, davalıların diğer temyiz itirazlarının yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddiyle kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/12/2020 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.24/12/2020