17. Hukuk Dairesi 2014/2829 E. , 2015/9063 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu ..."in alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazlardan birini 23.9.2008 tarihinde davalı ..."na onun da 31.12.2008 tarihinde davalı ..."a;diğer taşınmazını 27.3.2008 tarihinde eşit hisselerle davalılar ... ve ..."a sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı borçlu ... vekili, davalı ..."a satılan taşınmazın aslında ... ait olduğunu, kredi kullanımı için taşınmazın ... tarafından 14.7.2005 tarihinde müvekkiline devredildiğini, kredi borcu ödendikten sonra kendisine iade edildiğini, anılan taşınmazın hiçbir zaman müvekkiline ait olmadığını, diğer taşınmazın ise rayiç bedelle davalılar ...."a satıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili,dava konusu taşınmazın müvekkili tarafından 2004 yılında kredi ile alındığını,kredi faizleri düşünce yeni kredi temini için 2005 yılında taşınmazın davalı ..."ya devredildiğini,kredi borcunun müvekkili tarafından ödenmesi nedeniyle borç bitince 23.9.2008 tarihinde taşınmazın geri alındığını,.... Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili aciz belgesi sunulmadığını, dava konusu taşınmazı 90.000 TL bedelle aldıklarını,satış bedelinin 25.000 TL"sinin ödendiğini,eldeki dava nedeniyle bakiye satış bedelini ödemediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalılar ... ve ... vekili, müvekkilleri hakkındaki davanın tefrik edilmesini, Gaziosmanpaşa Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli ve yetkili olduğunu, aciz belgesi sunulmadığını, müvekkillerin aynı işyerinde çalışan iki arkadaş olduğunu, taşınmazı emlakçı aracıyla bulduklarını, üzerindeki iki daire için borçluya 100.000 TL ödediklerini ve taşınmazı fiilen kullandıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan delillere göre davalılar ... ve ..."a yapılan satışta taşınmazın satış bedeli ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunmadığı ve bu davalıların borçlunun acz halinde olduğunu bilmedikleri gerekçesi ile adı geçen davalılar yönünden davanın reddine, davalı ..."na, onun tarafından da davalı ..."a yapılan satışta ise dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değer arasında misli fark bulunduğu,davalı ...’ın borçlu ile aynı şirkette çalıştığı, aralarındaki yakın ilişki nedeniyle ..."ın ve Hüseyin"in borçlu ...’nın alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olduğu gerekçesiyle anılan davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiş;davacı vekili 2.12.2013 tarihli dilekçesi ile dava konusu 11712 parsel 1.kat 11 nolu bağımsız bölümle ilgili davalılar ..., ... ve ... hakkındaki davadan feragat ettiğini, bu konuda adı geçen davalılar ile yargılama giderleri ve vekalet ücreti konusunda karşılıklı olarak feragat yönünden anlaştıklarını; davalılar ... 29.11.2013, diğer davalılar ... ve ... 2.12.2013 tarihli dilekçeleriyle dava konusu 11712 parsel 1.kat 11 nolu bağımsız bölümle ilgili davacı vekili ile yargılama gideri vekalet ücreti konusunda karşılıklı olarak feragat edilmesi konusunda anlaştıkların davadan feragat ettilerini belirtmişler;reddedilen taşınmaz ve davalılar ... ve ... yönünden hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK"nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1-Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalılar ... ve ..."a yapılan satışta bedel farkı olmamasına ve bu davalıların borçlunun içinde bulunduğu mali durum ile alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olduklarının ispatlanamamasına göre davacı vekilinin davalılar ... ve ..."a yönelik yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün adı geçen davalılar yönünden onanması gerekmiştir.
2-Davacı vekili 2.12.2013 tarihli dilekçesi ile dava konusu 11712 parsel 1.kat 11 nolu bağımsız bölümle ilgili davalılar... hakkındaki davasından feragat ettiğini bildirdiğinden, vekaletnamesinde feragata yetkisi de bulunduğundan anılan parsel ve adı geçen davalılar yönünden vaki feragat nedeniyle bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmektedir.
SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin davalılar ... ve ..."a yönelik yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile hüküm adı geçen davalılar yönünden ONANMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ..., ... ve ... yönünden kurulan hüküm BOZULMASINA aşağıda dökümü yazılı 3,40 TL. kalan onama harcın temyiz eden davacıdan alınmasına 23.6.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.