8. Hukuk Dairesi 2010/6847 E. , 2011/3770 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Akşehir Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 21.01.2009 gün ve 647/15 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, dava dilekçesinde ada ve parsel numarası yazılı 14 parça taşınmazın ortak muristen kaldığını, miras bırakan ...’ün 1983 yılında öldüğünü, dava konusu taşınmazlar 04.12.1996 tarihinde tüm mirasçıların katılımı ile düzenlenen taksim sözleşmesiyle paylaşıldığını açıklayarak taksim sözleşmesi uyarınca taşınmazların tapu kayıtlarının iptaliyle adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar Satı Küçük, ... ile ..., taksim sözleşmesinin doğru olduğunu,1996 yılında tüm mirasçıların katılımı ile sözleşmeyi imzaladıklarını davaya bir diyecekleri bulunmadığını ileri sürmüşler, davalılardan ..., ... ve ...,1996 yılında taksim sözleşmesi yapılmış ise de fiili taksim yapılmadığını, taksim sözleşmesi uyarınca taşınmazların taksimine karar verilmesini istemişler, davalılardan ... ise,1996 yılında taksim sözleşmesi yapılmış ise de, sözleşme gereklerinin yerine getirilmediğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, taraflar arasında tüm mirasçıların katılımı ile 1996 yılında taksim sözleşmesi imzalanmış ise de taşınmazların nitelikleri ve yüzölçümü dikkate alındığında sözleşme uyarınca taksime olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazlardan 20 parsel 27.06.1997 tarihinde dava dışı Nuriye Biçer adına, diğer parseller ise 1974, 1978 ve 1979 yıllarında taksim ve intikaller yoluyla 1/2 paylı olarak tarafların ortak miras bırakanı ..., 1/2 paylı olarak dava dışı paydaşlar adına tescil edilmiştir.
Dava; TMK.nun 676. maddesi uyarınca miras taksim sözleşmesine dayalı iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmazlar üzerindeki 1/2 payın 16.02.1983 tarihinde ölen ortak miras bırakan ...’ten kaldığı ve 04.12.1996 tarihinde tüm mirasçıların
katılımı ile düzenlenen taksim sözleşmesi ile paylaşıldığı hususunda duraksama bulunmamaktadır. Bu husus mahkemenin de kabulündedir. Uyuşmazlık; 1/2 paylı olarak tarafların miras bırakanı Mehmet üzerinde kayıtlı taşınmazların taksim sözleşmesi uyarınca tapu kayıtlarının iptaline karar verilip verilemeyeceği konusunda toplanmaktadır. Başka bir anlatımla, taksim sözleşmesinin infazın mümkün olup olmadığı ile ilgilidir. Mahkemece yazılı gerekçelerde davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme yetersizdir. Ortak muristen kalan taşınmazlar üzerindeki ...’e ait 1/2 pay taksim edildiğine göre, HUMK.nun 258 ve 259 maddeleri uyarınca taşınmaz başında keşif yapılması, dava dışı paydaşların taşınmaz üzerindeki 1/2 payları ihlal edilmeksizin taksim sözleşmesinin infaz kabiliyetinin bulunup bulunmadığı ve taşınmazların taksiminin mümkün olup olmadığının belirlenmesi, bu hususta teknik bilirkişiden denetime açık rapor ve kroki alınması, aynen taksiminin mümkün olmadığının belirlenmesi ve talep halinde 3402 sayılı Kanunun 15.maddesi hükümlerinin gözönünde tutulması, diğer yönden dava konusu taşınmazlardan 20 parsel dava dışı Nuriye Biçer’e ait olduğundan davalılara husumet yöneltilemeyeceğinin dikkate alınması ondan sonra elde edilecek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yasal ve yerinde olmayan gerekçelerle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davacının yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 27.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.