17. Hukuk Dairesi 2013/21274 E. , 2015/9086 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacılar ve davalı ...vekillerince istenmiş, davalı .... vekilince duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 23/06/2015 Salı günü taraflardan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ..."nin işleteni ve davalı ..."in sürücüsü olduğu aracın, kavşakta kırmızı ışıkta bekleyen davacı ..."un sürücüsü ve dava dışı ..."ın işleteni olduğu araca arkadan çarpması sonucunda meydana gelen kazada davacı ..."un hafif şekilde, davacı ..."ın ağır şekilde yaralandığını, ..."ın sakat kaldığını, bakımı için yardımcı tutmak zorunda kalındığını, aracın pert olduğunu, Bağkur tarafından karşılanmayan ilaç ve ulaşım masraflarının olduğunu, davacı ..."ın kazadan dolayı psikolojisinin bozulduğunu belirterek davacı ... için 10.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminat ile davacı ... için araç hasarı olarak 2.500,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselslen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; yargılama sırasında davacı ... için maddi tazminat talebini 25.102,61 TL olarak ıslah etmiş ve davalı ... yönünden temerrüt tarihi olarak 25.02.2010 tarihinin(araç hasarı ödeme tarihi) kabul edilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacılar vekili; davacı ... için 10.000,00 TL, davacı ... için araç hasarı ile ilgili olarak 2.500,00 TL maddi tazminatın davalı ... şirketinden teminat limiti ile sınırlı olmak üzere ve temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Kuşçu ve ... vekili, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, davacı tarafın araç hasarının sigorta tarafından karşılandığını, davacı ..."ın tedavi giderininin de Bağkur tarafından karşılandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... şirketi vekili, müvekkil şirket tarafından sigortalı dava dışı Ahmet Arslantaş"a dava tarihinden önce 25.02.2010 tarihinde araç hasarı nedeniyle 2.000,00 TL ödeme yapıldığını, davacı ..."un araç maliki olmadığından araç hasarı isteyemeyeceğini, davacıların maluliyet tazminatı istemiyle müvekkil şirkete davadan önce başvurmadıklarını, delil dilekçesinin müvekkil şirkete tebliğ edilmediğini, 6111 sayılı yasa uyarınca tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik tazminatından sigorta şirketinin sorumlu olmadığını, aktüer raporunun hazine aktüer siciline kayıtlı bir aktüer tarafından ve %3 teknik fazi uygulanarak yapılması gerektiğini, temerrüdün ancak dava tarihinden itibaren söz konusu olabileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; asıl davanın ve birleşen davanın kısmen kabulüne, davacı ... için ıslah gibi 25.102,61 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacı ..."ın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 3.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... ve Şevket"den tahsiline;davacı ..."ın asıl ve birleşen davadaki maddi tazminat talebinin ayrı ayrı reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
TC Anayasası"nın 36/1 maddesinde "Herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir" hükmü düzenlenmiştir. Yine HUMK.nun 73. maddesi (HMK"nın 27. maddesi) uyarınca "kanunun gösterdiği istisnalar haricinde hakim her iki tarafı istima veyahut iddia ve müdafaalarını beyan etmeleri için kanuni şekillere tevfikan davet etmedikce hükmünü veremez". Bir davanın görülmesi için taraf teşkilinin sağlanması esas olup, hakimin bu hususu re"sen gözetmesi gerekir. Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırabilmesi, öncelikle tarafların yargılama gününden haberdar edilmesi ile mümkündür. Kişinin hangi yargı merciinde duruşmasının bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilmesi, usulüne uygun olarak tebligat yapılması ile sağlanabilir.
Somut olayda, birleştirme kararı ve dava dilekçesi ekli asıl davanın duruşma gününü bildiren tebligat, davalı ... şirketine 24.12.2012 tarihinde tebliğ edilmiş ancak bilirkişi raporları ve ıslah dilekçesi usulune uygun bir şekilde davalı ... şirketine tebliğ edilmemiştir. Başka bir deyişle, bilirkişi raporları ve ıslah dilekçesi davalılara tebliğ edilmeden karar verilmiştir. Anayasanın 36., HMK 27 (HMUK 73) maddelerinde de açıklanan savunma hakkını kullanabilmesi için dava dilekçesi gibi ıslah dilekçesinin de Tebligat Yasası ve ilgili Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilmesi zorunludur. Kamu düzenine ilişkin bu yönün gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşmada vekille temsil olunmayan davacılar ve davalı ...yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı ...ne geri verilmesine 23/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.