Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/21440
Karar No: 2015/9090
Karar Tarihi: 23.06.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/21440 Esas 2015/9090 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2013/21440 E.  ,  2015/9090 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı Güvence Hesabı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 23.06.2015 Salı günü taraflardan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalı ..."un sürücüsü ve işleteni olduğu sigortasız araç ile davacının içinde yolcu olarak bulunduğu davalı ..."nin sürücüsü, davalı ..."ın işleteni olduğu ve ..."ye zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı aracın çarpışması sonucunda meydana gelen kazada davacının sağ gözünün görme yeteneğini kaybettiğini, yüzünde sabit iz oluştuğunu, müvekkilin psikolojisinin bozulduğunu, müvekkilinin kazadan önce konfeksiyon atölyesinde modelist olarak çalıştığını, kaza nedeniyle 2011 yılı başına kadar çalışamadığını, kazada her iki araç sürücünün de kusurlu olduğunu, davalı ... şirketi tarafından müvekkile 06.12.2010 tarihinde 43.511,77 TL ödeme yapıldığını belirterek fazlaya ilşkin hakları saklı kalmak kaydıyla çalışamadığı günler gelir
    kaybı ve iş gücü kaybı olarak 1.000,00 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı Güvence hesabı yönünden dava tarihinden, davalı ... şirketi yönünden başvuru tarihi olan 24.09.2009 tarihinden itibaren ve diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; yargılama sırasında maddi tazminat talebini 188.609,17 TL olarak ıslah etmiştir.
    Davalı ... vekili, müvekkil şirket tarafından davacıya davadan önce 06.12.2010 tarihinde 43.407,74 TL ödeme yapıldığını, poliçe limiti 100,000,00 TL olup kalan limit olan 56.592,26 TL kadar sorumluklarının sözkonusu olabileceğini savunmuştur.
    Davalı ... vekili, davanın Güvence Hesabına yöneltilmesi gerektiğini, müvekkil ile Güvence Hesabının ayrı tüzel kişiliğe sahip olduğunu, bu nedenle müvekkil yönünden davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı ... mirasçıları yönünden davanın açılmamış sayılmasına, maddi tazminat talebinin ıslah edilen hali ile kabulüne, 188.609,17 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı ... şirketi yönünden poliçe limitinin 56.488,23 TL"sinden sorumlu olmasına, davalı Güvence Hesabının kaza tarihinde geçerli olan 100.000,00 TL limit ile sorumlu tutulmasına, davalı Güvence Hesabı yönünden dava tarihinden, davalı ... şirketi yönünden 03.04.2010 tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına; manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar .... ve Serdar"dan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı Güvence Hesabı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Somut olayda, Mahkemece, kusur oranının belirlenmesi yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmamış, meydana gelen trafik kazasında her iki sürücünün de kusurlu oldukları, davacının ise yolcu olduğundan kusurunun bulunmadığı kabul edilmiştir.
    Ceza mahkemesince yapılan yargılamada alınan 29.03.2010 tarihli kusur bilirkişisi raporunda hangi sürücünün kırmızı ışıkta geçtiği tespit edilemediğinden alternatifli rapor hazırlandığı belirtilmiş, davalı sürücü ..."in kırmızı ışıkta geçtiği kabul edilir ise sürücü ..."un kırmızı ışıkta geçme kuralını ihlal ettiğinden kusurlu, diğer sürücü ...."nin kavşağa yaklaşırken araç hızını azaltmadığından kusurlu olduğu belirtilmiş, aksi yani davalı sürücü ...."nin kırmızı ışıkta geçtiği kabul edilirse davalı sürücü ...."nin kırmızı ışıkta geçme kuralını ihlal ettiğinden kusurlu, diğer sürücü ..."un kavşağa yaklaşırken araç hızını azaltmadığından kusurlu olduğu belirtilmiştir. Kusur raporunda asli-tali kusur ayrımı yapılmadığı gibi kusur oranı da belirlenmemiştir. Trafik kaza tutanağında ise her iki sürücü de yeşil ışıkta geçtiğini iddia ettiğinden kusur tespitinin yapılamadığı belirtilmiştir.
    Ceza mahkemesince kusurun belirlenmesi için başkaca bir rapor alınmamış, ceza davasında mağdur konumunda olan iş bu eldeki hukuk dosyasında davacı ..."ün ceza dosyasındaki beyanı nazara alınarak sanık sürücü ..."un kırmızı ışıkta geçtiği, sanık sürücü ...."nin ise kavşağa yaklaşırken araç hızını azaltmadığı kabul edilerek hüküm kurulmuş ve her iki sürücü hakkında verilen hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına hükmolunmuştur.
    Ceza mahkemesince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kesinleşmiş bir ceza hükmü olmadığından BK.53 maddesi anlamında hukuk hakimini bağlayıcı nitelikteki kararlardan değildir.
    Bu halde hukuk mahkemesince kusur incelemesi yapılmamış olması, ceza dosyasındaki kusur raporunun alternatifli olup belirsiz olması, kaza tespit tutanağında kusur tespiti yapılmamış olması nedeniyle mahkemece yapılacak iş, ceza dosyası içeriği de dikkate alınarak İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi kurulundan kusur raporu alınarak sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Güvence Hesabı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı Güvence Hesabı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı Güvence Hesabı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 23.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi