Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/5958
Karar No: 2011/3908
Karar Tarihi: 04.07.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/5958 Esas 2011/3908 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/5958 E.  ,  2011/3908 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tazminat

    ... ile... aralarındaki tazminat davasının reddine dair Konya 4. Aile Mahkemesinden verilen 20.07.2010 gün ve 874/591 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KARAR

    Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde ortaklık payı davalı adına kaydedilen kooperatif aidatlarının davalı ve vekil edeni tarafından birlikte ödendiğini, uyuşmazlık konusu taşınmaza çalışması karşılığı geliriyle vekil edeninin katkıda bulunduğunu açıklayarak, halen davalı üzerinde kayıtlı bulunan 14317 ada 1 parselde kayıtlı 2. kat 5 numaralı bağımsız bölümle ilgili, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 15.000 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak vekil edenine verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, davanın 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçirilmesinden sonra açıldığını, kaldı ki davacının evlilik süresince hiç çalışmadığını, dava konusu meskenin vekil edeninin annesi tarafından satın alındığını açıklayarak, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, "boşanma davasının kesinleştiği 27.06.1994 tarihinde 743 sayılı Medeni Kanununun yürürlükte olduğu ve bu sebeple de 4721 sayılı TMK.nun uygulanamayacağı, B.K.nun 125. maddesindeki zamanaşımı süresinin uygulanacağı, ancak TMK.nun Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun (4722 sayılı) 20. maddesi gereği, TMK yürürlüğe girmeden önce işlemeye başlamış olan hak düşürücü ve zamanaşımı süreleri TMK.na göre devam edeceği, ne var ki, söz konusu süreler TMK.nun belirlediği süreden uzun ise, bu kanunun yürürlüğe girmesinden sonra bu kanunda belirlenen sürenin dolmuş olacağı, olayda da 01.01.2003 tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine" karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içinde mevcut nüfus aile kayıt tablosuna ve tarafların açıklamalarına göre; taraflar 17.05.1984 tarihinde evlenmişler, 27.06.1994 tarihinde kesinleşen hükümle evlilik birliği son bulmuştur. TMK.nun 179. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Dava konusu 14317 ada 1 parselde kayıtlı 2.kat 5 numaralı bağımsız bölüm 26.05.1993 tarihinde "ferdileşme" yoluyla davalı adına tapuya kayıt ve tescil edilmiştir.
    4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 20. maddesine göre; " Türk Medenî Kanununun yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan hak düşürücü süreler ile zamanaşımı süreleri, Türk Kanunu Medenîsi hükümlerine tâbi olmaya devam ederler. Ancak söz konusu süreler, Türk Medenî Kanununun belirlediği süreden uzun ise, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra, bu Kanunda belirlenen sürenin geçmesiyle dolmuş olur."
    Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme ve boşanma tarihleri itibariyle 743 sayılı MK.nun 170.maddesine göre mal ayrılığı rejimine tabidirler. Davacı tarafından katkının yapıldığı ve taşınmazın davalı adına tapuya kaydedildiği dönem itibariyle eşler arasında “mal ayrılığı” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı 07.06.1994 tarihi itibariyle sona ermiştir. Dava konusu taşınmazın edinildiğinin ileri sürüldüğü tarih aralığına göre, uyuşmazlık 01.01.2002 tarihinden önceye ilişkin olup eşler arasında 743 sayılı MK.nun 170. maddesi hükmü uyarınca mal ayrılığı rejimi geçerli olduğundan uyuşmazlık, Borçlar Kanunu’nun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulmalıdır. Bu durumda, 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı TMK.nun 178. maddesinde düzenlenen dava zamanaşımına ilişkin düzenleme eldeki davaya uygulanamaz. Taraflar arasındaki uyuşmazlıkta 743 sayılı TKM.nin 5. maddesi yollamasıyla Borçlar Kanununun başka türlü hüküm mevcut olmadığı takdirde her dava için öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresini öngören 125. maddesindeki düzenlemenin uygulanması gerektiği açıktır. TMK.ndaki zamanaşımı süresi değil, Borçlar Kanunundaki zamanaşımı süresi uygulandığı için, 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 20. maddesi burada uygulanamaz. Yani 4722 sayılı Kanunun 20.maddesi TMK.nunda öngörülen süreler bakımından uygulanmaktadır. BK.nun da belirlenen süreler yönünden uygulanmaz.
    Davanın, 16.09.2003 tarihinde ve süresinde açıldığı gözden kaçırılmıştır. Mahkemece yapılacak iş; dava konusu taşınmazın edinim ve üyelik-devir tarihlerine ilişkin tüm kayıtları getirtmek, iddia ve savunma çerçevesinde tüm taraf delillerini toplamak ve uyuşmazlığın esası bakımından karar vermek olmalıdır. Yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 04.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi