Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1867
Karar No: 2020/4355
Karar Tarihi: 06.07.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/1867 Esas 2020/4355 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacılar, murislerinin kredi borcunu teminat altına almak amacıyla davalı tarafından düzenlenen hayat sigortası poliçesiyle, murisinin ölümü için vefat tazminatı talebinde bulundular. Ancak davalı sigorta şirketi, sigortalının sağlık durumu ve sigara kullanımı hakkında doğru beyan yükümlülüğüne uyulmadığı gerekçesiyle talebi reddetti. Mahkeme, sağlık beyan formunda mevcut hastalığın ve sigara kullanımının bildirilmemesinin bildirim yükümlülüğüne uyulmaması nedeniyle tazminat hakkını ortadan kaldırmayacağına karar verdi. Ancak bu faktörlerin ölüm nedenine etki ettiği tıbbi olarak saptandığı için sadece proporsiyon hesablı tazminat ödeme yükümlülüğü bulunduğuna hükmetti. Davacıların temyiz itirazları kabul edilerek karar bozuldu.
Kanun maddeleri: 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1290. maddesi, Hayat Sigortası Genel Şartları'nın C.2.2. ve C.2. maddeleri.
17. Hukuk Dairesi         2019/1867 E.  ,  2020/4355 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 30.06.2020 Salı günü davacılar vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, davacılar murisinin kullandığı banka kredisini teminat altına almak amacıyla davalı tarafından ... Sigorta Poliçesi düzenlendiğini, poliçe süresi içinde kalp krizi sonucu ölümün gerçekleştiğini, ölüm sebebinin şeker hastalığı olmadığını, davalının yapılan başvuruyu reddettiğini ve kredi taksitlerini davacıların ödediğini belirterek 43.852,00 TL. vefat tazminatının, riziko tarihinden işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, poliçe tanzimi sırasında sağlık durumu hakkında ve sigara kullanımı konusunda doğru beyan yükümlülüğüne uyulmadığından zararın teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 31.084,55 TL"nin 14.04.2012 tarihinden işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen hükmün, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 19.12.2016 tarih, 2014/9310 Esas ve 2016/11647 Karar sayılı ilamı ile; "davacılar murisi sigortalıya ait eksik tedavi belgeleri de dosya içine getirtilerek, aralarında kalp-damar cerrahisi konusunda uzman olan bir hekimin de bulunduğu bilirkişi kurulundan, sözleşme anında sigortalının şeker hastalığının bulunup bulunmadığı, mevcut olduğunun tespiti halinde gizlenip gizlenmediği, ölüm rizikosu ile bildirilmeyen bu hastalık ve yine bildirilmeyen sigara kullanımı arasında illiyet olup olmadığı konularında rapor alınıp karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesinin doğru görülmediği" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davacılar murisi sigortalıda poliçe tanziminden önce mevcut olup sigortacıya bildirilmeyen şeker hastalığı ile sigortalının sigara kullanımının ölüm nedeni olan kalp krizinde etkili olduğunun ATK 1. İhtisas Kurulu raporunla bildirildiği; sigortalının beyan yükümlülüğüne uymadığı ve davalının zarardan sorumlu olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, hayat sigortası poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
    Davacılar murisi ... ile davalı sigorta şirketi arasında 05.01.2011-05.01.2014 tarihleri için hayat sigorta sözleşmesi düzenlenmiş; poliçenin düzenlenmesinden sonra, 06.02.2012 tarihinde sigortalı vefat etmiştir.
    Poliçenin tanzim edildiği ve rizikonun gerçekleştiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK"nun 1290. maddesi ve Hayat Sigortası Genel Şartları"nın C.2.2. maddesi gereği değerlendirme yapılması; bu değerlendirmenin yapılabilmesi için de konusunda uzman doktor bilirkişilerden oluşan heyetten, bildirilmeyen hastalıkla (şeker hastalığı) ölüm nedeni (kalp krizi) arasında illiyet bağı olup olmadığı hususunda rapor alınması gerekliliği, Dairemizin önceki bozma ilamında açıklanmıştır.
    Bozma gereği yürütülen yargılamada alınan ve hükme esas kabul edilen, Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu"nun 27.06.2018 tarihli raporunda; poliçenin akdinden önce
    sigortalıda mevcut olan şeker hastalığının ve sigara kullanımının, ölüm nedeni olan kalp krizine etkisinin olduğu, ancak etki derecelerinin belirlenemeyeceği; ölüm nedeni olan kalp krizine etki eden pek çok risk faktörünün (yaş- aşırı kilo- hareketsiz yaşam- genetik faktörler) daha bulunduğu yönünde görüş bildirildiği görülmektedir.
    Sigortalı tarafından imzalanan sağlık beyan formunda, herhangi bir rahatsızlığın olmadığı bildirilmiş; poliçeden önce mevcut olan şeker hastalığı ve sigara kullanımı bildirilmemiştir. Mahkemenin benimsediği bilirkişi heyeti raporunda da açıkça ifade edildiği üzere, poliçe tanziminden önce mevcut olan hastalık, doğrudan ölüm sebebi olmayıp ölüme etki eden rahatsızlıktır. Bu itibarla; doğrudan ölüm sebebi olmasa da, ölümle sonuçlanan kalp krizinin oluşumuna etki eden faktörlerden olan hususların, riskin kapsamı konusunda değerlendirme yapma hakkı bulunan sigortacıya bildirilmesi gerekir.
    Bildirim yükümlülüğüne uyulmamasının sonuçlarını düzenleyen ... Sigortası Genel Şartları"nın C.2. maddesinin son cümlesinde "kastın söz konusu olmadığı durumlarda riziko, sigortacı durumu öğrenmeden önce veya sigortacının cayabileceği veya caymanın hüküm ifade etmesi için geçecek süre içinde gerçekleşirse, sigortacı tazminatı o tazminata ilişkin olarak tahakkuk ettirilen prim ile tahakkuk ettirilmesi gereken prim arasındaki orana göre öder" ifadesine yer verilmiş; bu tarz bir durumda proporsiyon hesabıyla tazminatın belirlenmesi kabul edilmiştir.
    Somut olayda; ölüm nedeni olan kalp krizine etki eden faktör olduğu tıbbi olarak saptanan (poliçeden önceki) şeker hastalığı ve sigara kullanımı, doğrudan ölüm nedeni olmadığından, bildirimsizlik tazminat hakkını ortadan kaldırmayacak; sadece proporsiyon hesaplı tazminatı gerekli kılacaktır.
    Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında mahkemece; davacılar murisinin, sigortacı için önemli sayılabilecek bir hususu bildirme yükümlülüğünü ihlali nedeniyle, ... Sigortası Genel Şartları"nın C.2-son maddesi gereği proporsiyon hesabıyla tazminatın belirlenmesi için, beyan edilmeyen risk faktörlerinin bildirilmesi halinde alınabilecek prim tutarının saptanması amacıyla gerekli araştırmanın yapılması; tespit edilecek prim (alınması gereken) ile alınan prim arasındaki orana göre tazminatın hesaplanması için konusunda uzman bilirkişiden rapor alınıp (daha önce alınan raporun çelişkili olduğu ve alınması
    gereken prim konusunda bilirkişinin subjektif görüşünü içerdiğinden yetersiz olduğu gözetilip), oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; 2.540,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 06/07/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi