17. Hukuk Dairesi 2014/694 E. , 2015/9259 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, 26.10.2007 tarihinde davalı ... yönetimindeki motorsikletin arkasında oturmakta iken, davalı ... nezdinde trafik sigortalı ... plakalı diğer davalı ... yönetimindeki aracın motorsiklete önden çarptığını, meydana gelen trafik kazası sonucunda müvekkilinin yaralandığını, bacağından iki kez ameliyat olduğunu, geçirdiği ameliyatlar sonucu maddi ve manevi olarak çöktüğünü, tedavi için sürekli ...’e gidip geldiği için yol masrafı yaptığını belirterek aylığındaki eksiklikler, yol masrafları, sağlık için harcadığı diğer giderler ve bundan sonra iş göremezlik ve maluliyet nedeniyle uğrayacağı gelir kaybı, iş kaybı da dikkate alınarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000,00 TL maddi tazminatın davalı ... de dahil olmak üzere müşterek ve müteselsilen tüm davalılardan, tüm bu sıkıntılar sebebiyle davalı ... ve ...’tan 10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin tam kusurlu olmayıp 6/8 oranında kusurlu olduğunu, kusur durumunun kesinleşmediğini, Tire Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/92 Esas sayılı dosyasının kesinleşmesinin beklenmesi gerektiğini,
ceza dosyasında kaç gün iş ve güçten kalacağının kesin rapor ile mevcut olduğunu, davacının tüm tedavi, iyileşme ve sağlık giderlerinin ... tarafından karşılandığını, davacının istemiş olduğu tazminatların tarafların ekonomik durumuna göre ... olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... AŞ vekili, davacı tarafın talep ettiği tazminattan müvekkili şirketin poliçe limitleri oranında sorumlu bulunduğunu, öncelikle sigortalılarının kazada kusurlu olduğunun ve kusur oranının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirket sigortalısının kusuru oranında maddi tazminattan sorumlu olacağını, davacı tarafın maddi tazminatın ne kadar olduğunun ispat etmesi gerektiğini, manevi tazminatın poliçe teminatı dışında bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... ... davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece davanın kabulü ile, 125.919,86 TL maddi tazminatın davalı ... yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere ve dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere diğer davalılar için olay tarihi olan 26/10/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin kabulü ile; 10.000,00 TL manevi tazminatın 26/10/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."tan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde, davacı vekilinin müşterek ve müteselsil talebi nedeniyle davalıların kusur oranının davalılar arasındaki iç ilişkide değerlendirilebilecek olmasına göre davalı ... şirketinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu maluliyet raporunun sonuç kısmında; “sağ f omurdaki (K) çivisi ile tespite rağmen pseudoartroz geliştiği ve bu arıza için revizyon gerekli olduğu tespit edildiğinden, şahsa revizyon için operasyon yapıldığı taktirde kişinin Kurulumuzca yeniden muayenesi ile maluliyet oranı tayini gerekeceği oy birliği ila mütalaa olunur.”
denilmiştir. Mahkemece yapılması gereken iş, davacı vekiline maluliyet raporundaki eksikleri gidermek için makul bir süre vermek, söz konusu eksiklikler giderildikten sonra maluliyet oranının tayini için yeniden bilirkişi raporu aldırılması akabinde maluliyet durumuna göre dosyanın hesap bilirkişisine gönderilerek maddi zarar hesabı konusunda ek rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulmasıdır. Mahkemece davacıdan maluliyet raporunda belirtilen eksiklikleri gidermesi istenilmeden dosyanın hesap bilirkişisine tevdi edilip yapılan hesaplamaya göre hüküm kurulması hatalı olup bozmaya gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."ya ve davalı ... şirketine geri verilmesine 29.06.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.