3. Hukuk Dairesi 2015/3104 E. , 2016/1902 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki su abonelik tesisi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın feragat nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, su aboneliği için davalı kuruma başvurduğunu, abonelik talebinin reddedildiğini öne sürerek, abonelik tesisine karar verilmesini talep etmiş, daha sonra davadan feragat ettiğini açıklamıştır.
Mahkemece, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Hüküm davalı vekili tarafından vekalet ücreti açısından temyiz edilmiştir.
HMK.nun“Feragat ve kabul hâlinde yargılama giderleri” başlıklı, 312/1.maddesinde, feragat beyanında bulunan tarafın, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edileceği açıklanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu’nun 05.04.2006 tarih 2006/8-116 E, 2006/138 K.sayılı ilamında, davalı taraf adına tebligat çıkarılmasından sonra davacının talebi ile, davalının görüşü alınmadan oturum gününden önce dosya ele alınarak duruşma açılıp, davacının feragat beyanı nedeniyle davanın reddine karar verildiğine, davalı vekilinin ise cevap dilekçesini yasal süresi içinde mahkemeye göndermesine göre, davalı taraf lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6.maddesi gereğince vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesinde;
""Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur."" hükmü bulunmaktadır.
Somut olayda, davacı 08.07.2014 tarihinde dava açmış, duruşma yapılmadan 14.07.2014 tarihinde davadan feragat etmiş, mahkemece davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, davalı vekili vekalet ücreti verilmemiş olmasını temyiz nedeni yapmıştır. Davada haklı çıkan taraf yararına yargılama gideri olarak vekalet ücretine hükmedilebilmesi için, vekilin duruşmalara girmiş olması şart değildir.
Yargılama gideri olarak haklı çıkan taraf yararına vekalet ücretine hükmedilmesi, diğer tarafın onu vekil tutmak zorunda bırakmış olması olgusundan kaynaklanmaktadır. Bu nedenle vekilin yargılama ile ilgili olarak yazılı ya da sözlü (duruşmada) hukuki yardımda bulunduğunun gerçekleşmesi halinde, tarifede yazılı vekalet ücreti takdir edilmelidir. Davada, cevap dilekçesi süresi içerisinde davalı vekili tarafından düzenlenmiş olduğundan, adı geçen davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6.maddesinde yazılı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu konuda bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davalı tarafın temyiz itirazlarının kabulü ile uyuşmazlığın ön inceleme duruşmasından evvel feragat ile giderilmiş olması da dikkate alınarak, hükmün 4.fıkrasından sonra gelmek üzere 5.fıkra olarak; "Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6.maddesi gereğince 375 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine" fıkrasının eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.