17. Hukuk Dairesi 2018/6078 E. , 2020/4368 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; ... Vergi Dairesinin mükellefi olan ...... Denetim Ltd. Şti"nin 27.02.2014 tarihi itibarıyla 233.506,02 TL vergi, 82.045,69 TL gecikme zammı borcu bulunduğunu, borçlu şirket hakkında yapılan malvarlığı araştırmasında borca yetecek malı bulunmaması üzerine 12.02.2008-02.11.2010 tarihleri arasında %99 hisse ile şirkete ortak olan ve şirket müdürü olan davalı ..."nın maliki bulunduğu ... ili ... mahallesinde bulunan 17703 ada, 1 parsel sayılı taşınmazını 03.07.2012 tarihinde bedelsiz olarak kardeşi diğer davalı ... "ya sattığının tespit edildiğini, davalı ..."nın amme borcunu ödemekten kurtulmak için taşınmazını, mal beyanında bulunmaksızın diğer davalıya satmış olmakla aralarındaki tasarrufun bağışlama hükmünde olduğundan iptalinin gerektiğini iddia ederek; 6183 Sayılı Kanun gereğince dava konusu taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun iptaline, müvekkili idareye haciz ve satış isteme yetkisi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili; vergi borcunun dava dilekçesinde belirtilen miktarda bulunmadığını, taşınmaz satışının gerçek olduğunu, davanın zaman aşımına uğradığını ve dava açılması için gerekli hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili; dava konusu taşınmazın davalıların anneleri adına kayıtlı iken 1/2 şer paylı olarak iki kardeşe verildiğini, davalı ..."nın ticari borçları sebebiyle müvekkilinden maddi destek istemesi üzerine müvekkilinin ... ... Emniyet Sarayı Şubesinden 13.000,00 TL kredi çektiğini,davalı ..."ün müvekkilinden aldığı ve icra borçlarına ödediği parayı müvekkiline geri verebilmek için dava konusu dairedeki 1/2 payını kardeşi Ahu "ya sattığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın kabulü ile; ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi 17703 ada 1 parsel sayılı 20/zemin/-bağ. böl. no:2 de kayıtlı taşınmazın 1/2 hissesinin davalı ... tarafından davalı ... "ya 03.07.2012 tarihinde yapmış olduğu işlemden dolayı tasarrufun iptaline, davalı ... adına iken davalı ... "ya devredilen taşınmazın 1/2 hissesi üzerinde davacı idareye haciz ve satış işlemi yapma yetkisinin verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... Yakut vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalarda dava kabul edildiği takdirde tasarruf tarihine kadar olan vergi borcu ferileriyle hesaplanarak bu miktar üzerinden tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekir.
Somut olayda, davacı hazine, dava dilekçesinde davalı ...’nın 27.02.2014 tarihi itibarıyla toplam 233.506,02 TL vergi, 82.045,69 TL gecikme zammı borcu olduğunu belirtip, tasarrufun iptalini istemiştir. Tasarruf(satış) tarihi 03/07/2012’dir. Bu durumda uzman bilirkişi incelemesi yaptırarak, davalı borçlunun tasarruf tarihine kadar olan vergi borçlarının ferileriyle birlikte belirlenerek bu miktar üzerinden davacının alacak ve ferileriyle sınırlı olarak dava konusu taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun iptali ile davacı alacaklıya bu miktar üzerinden taşınmazlar üzerinde haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere
tasarruf tarihine kadar doğan vergi borcu tespit edilmeden, alacak ve ferileriyle sınırlamadan tasarrufun iptaline karar verilmesi doğru değildir.
3-Kabule göre de; 1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168. maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı Yasanın 35. maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmünü içerdiğinden davacı yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... vekili ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ..."a geri verilmesine 06/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.