17. Hukuk Dairesi 2018/2954 E. , 2020/4376 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, davalı ... A.Ş vekili, davalı ... İl Özel İdaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkilleri ... ve ... çocuğu ..."ın davalı ..."in hakimiyetindeki araca bisikletiyle çarpması neticesinde hayatını kaybettiğini, kazanın oluşumunda davalı ..."in asli kusurlu olduğunu, ..."ın vefatı üzerine ailesinin büyük acı duyduğunu, Yaşar"ın vefat etmeseydi ilerde ailesine maddi destekte bulunabileceğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla Yaşar"ın annesi ..., babası ..., kardeşleri ..., ... ve ... için 1.000,00"er TL destekten yoksun kalma tazminatı, anne ve babası için 70.000,00"er TL, kardeşleri İsa, ... ve ... için 20.000"er TL, ... teyzesi
..., anneannesi ..., halası ..., babaannesi ..., halası ..., amcası ..., teyzesi ... için 10.000,00"er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, sigorta şirketi poliçe ile sınırlı olduğu miktar üzerinden sorumlu olmak kaydıyla, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 14.03.2013 havale tarihli ıslah dilekçesi ile, maddi tazminmat talebini bilirkişi raporu doğrultusunda davacı ... için 23.741 TL, ... için 29.412,85 TL"ye yükseltmiştir.
Davacılar vekili, 08/02/2018 tarihli duruşmada, davalı ... yönünden herhangi bir taleplerinin olmadığını, bu davalı yönünden davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı ... vekili, ..."ın kazanın oluşumunda suçlu bulunduğunu, bisikleti yavaş sürmediğini, yolda duran kamyona değil, yoldan çıkıp bankete girdiğini ve yükünü boşaltan kamyona çarptığını, ayrıca davacı vekilinin ölenin teyzeleri, halaları, amcası, babaannesi ve anneannesi için talep ettiği manevi tazminat talebinin yerinde olmadığını, anne ve baba için 2.500,00 TL, kardeşler için 1.000,00 TL manevi tazminat ve destekten yoksun kalma tazminatının kabulüne, teyzeleri, halaları, amcası, babaannesi ve anneannesi için talep edilen tazminatların ve fazlaya ilişkin taleplerin reddini savunmuştur.
Davalı ... A.Ş vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili, açılan davayı kabul etmediklerini, davaya konu aracın 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu çerçevesinde 04/12/2001 tarih ve 2182 sayılı Encümen Kararı ile devri gerçekleştirilmesi sebebiyle, mevcut davada müvekkil idarenin davalı olarak kabul edilebilmesi için öncelikle söz konusu encümen kararının hukuka aykırı olduğunun kabulüne karar verilmesi gerektiğini, dava konusu tazminat taleplerinin fahiş olduğunu, manevi tazminatın zenginleşme aracı olarak kabul edilmemesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, ilgili bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 23.741,00 TL, davacı ... için 29.412,85 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 28/02/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (... yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) davalılar ... Belediyesi, ... ve ... Sigortadan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davacılar ..., ... ve ... yönünden maddi
tazminat taleplerinin reddine, fazlaya ilişkin taleplerin saklı tutulmasına, davacılar ..., ..., ..., ... ve ... yönünden manevi tazminat taleplerinin reddine, davacı ... için 30.000,00 TL, davacı ... için 30.000,00 TL, davacı küçük ... için 10.000,00 TL, davacı küçük ... için 10.000,00 TL, davacı küçük ... için 10.000,00 TL, davacı ... için 1.500,00 TL, davacı babaanne ... için 1.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 28/02/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ... Belediyesinden müştereken ve müteselsilen alınarak ayrı ayrı davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, davalılardan ... yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, davalılardan ... yönünden davanın reddine, dair karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı ... A.Ş vekili, davalı ... İl Özel İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, bozmaya uygun araştırma yapılıp karar verilmiş olmasına, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin ve davalı ... A.Ş. Vekilinin tüm, davalı ... İl Özel İdaresi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli tarafların kusur durumları gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, MK."nin 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar, olay tarihi ve tarafların kusur durumları dikkate alındığında, davacılar Himmet ve ... lehine takdir olunan manevi tazminatın fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin ve davalı ... A.Ş. vekilinin tüm, davalı ... İl Özel İdaresi vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... İl Özel İdaresi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar Himmet ve ... lehine hükmedilen manevi tazminat yönünden BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 18,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan ve aşağıda dökümü yazılı 2.723,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ... A.Ş"den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... İl Özel İdaresine geri verilmesine 06/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.