MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine mahkeme hükmünün miktar yönünden kesin olması nedeniyle reddine karar verilmiş; bu ek karar davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ..."ın sevk ve idaresindeki araç ile davacının sevk ve idaresindeki motosiklete çarpması neticesinde meydana gelen maddi hasarlı ve yaralamalı kaza sonucunda davacının yaralanması sebebiyle mutad iştigalinden uzak kaldığını ve motosikletinin büyük oranda hasar gördüğünü belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 500,00 TL maddi, 2.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin 18/08/2010 tarihli dilekçesinde 500,00 TL maddi tazminatın 200,00 TL"lik kısmının mutad iştigalden yoksun kalınması nedeniyle uğranılan maddi kayıp için, 200,00 TL"lik kısmının kaza sırasında zarar gören motosikletin tamir masrafı için, 100,00 TL"lik kısmının ise tedavi giderleri için talep edildiğini belirtmiştir.
Davalı vekili, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davanın haksız fiilin vuku bulduğu yer mahkemesinde görülemeyeceğini ve Bakırköy Mahkemelerinin yetkili olduğunu, ayrıca davalının kazada kusurunun bulunmadığını, aracın sigortalı olması sebebiyle sigortanın da davaya dahil edilmesi gerektiğini ve davacının manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının mutad iştigalden yoksun kalınması ve tedavi giderlerine dair tazminat taleplerinin reddine; davacının kaza sırasında zarar gören motorsikletinin tamir masrafı için talebinin taleple bağlılık ilkesi gereği kabulü ile 200,00 TL"nin olay tarihi olan 28/10/2006 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine; 500,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 28/10/2006 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, mahkemece 21.03.2014 tarihli ek kararla temyiz isteminin, mahkeme hükmünün miktar yönünden kesin olması nedeniyle reddine karar verilmiş; ek karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 2013 yılı karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının 1.820,00 TL olmasına, davanın kabul edilen kısmının maddi ve manevi tazminat yönünden ayrı ayrı temyiz kesinlik sınırının altında kalmasına göre 21.03.2014 tarihli mahkeme ek kararının ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 4,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 26/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.