17. Hukuk Dairesi 2014/15349 E. , 2016/11900 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu kamyonetin, davacının sürücüsü olduğu motorsiklete çarpmasıyla oluşan kazada, davacının ağır biçimde yaralanıp %43 oranında malul kaldığını, davalının 17.842,00 TL. tazminat ödediğini; ancak bu bedelin gerçek zararı karşılamadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 1.000,00 TL. maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 17.03.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle taleplerini 48.688,40 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, geçici işgöremezlik tazminatının tedavi masrafları içinde değerlendirilmesi gerektiğini ve bu zarardan SGK"nın sorumlu olduğunu, davacının kaza anında kask takmaması nedeniyle de kusurlu olduğunu ve tazminatta indirim yapılması gerektiğini, davacıya 03.07.2012"de yapılan 17.842,00 TL"lik ödeme ile poliçeden doğan sorumluluklarının son bulduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 48.688,40 TL"nin, temerrüt tarihi olan 03.07.2012"den işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Sözkonusu belirlemenin ise, ... Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastaneleri"nin ... Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda, kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak ... Eğitim Araştırma Hastanesi"nin 25.04.2012 tarihli sağlık kurulu raporunda, davacının % 43 oranında vücut fonksiyon kaybı olduğu belirlenmiştir. Mahkeme tarafından, ... Üniversitesi Tıp Fakültesi ... Anabilim Dalı Başkanlığı"ndan alınan, 27.12.2013 tarihli raporda ise, davacının % 59 oranında işgücü kaybı olduğu belirtilmiş olup, belirlemenin hatalı biçimde, Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerine göre yapıldığı görülmektedir. Hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda, davacının % 59 oranında çalışma gücü kaybı olduğu kabul edilerek maddi tazminat hesabı yapılmıştır. Bu haliyle davacının kendisinin aldığı rapor ile mahkemenin aldığı doktor raporları arasında açık ve fahiş bir çelişki bulunmakta olup, maluliyet hususunda yapılan araştırma yetersizdir.
Mahkemece, kazayla ilgili tüm tedavi evrakları celbedilerek yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği esas alınarak, ... Kurumu 3. İhtisas Dairesi"nden, çelişkilerin giderilmesi yönünde ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Davalı taraf yaptığı tüm savunmalarda, davacının, motorsiklet kullanırken kask takmamış olması nedeniyle müterafik kusurlu olduğunu ve zararı ağırlaştırdığını ifade etmiş, mahkeme tarafından bu hususta herhangi bir inceleme ve irdeleme yapılmamıştır.
818 sayılı Borçlar Kanunu"nun "tazminat miktarının tayini" başlıklı 43. maddesinde (6098 sayılı TBK 51. md); hakimin, tazminatın türü ve kapsamının derecesini, durum ve
mevkiinin gereğine ve hatanın ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş; "Tazminatın tenkisi" başlıklı 44. maddesinde (6098 sayılı TBK 52. md)ise; zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakimin, zarar ve ziyan tutarını indirebileceği veya zarar ve ziyanı hüküm altına almaktan vazgeçebileceği açıklanmıştır.
Somut olayda; davacının sevk ve idaresinde bulunan motorsikletle kazaya karıştığı, kaza esnasında başından yaralanması nedeniyle davaya konu maluliyetinin doğduğu gözetildiğinde; kaza esnasında kask takıp takmadığının araştırılması, kask takmaksızın motorsikletini sevk ve idare ettiğinin anlaşılması halinde, BK"nun 44. maddesi (TBK 52. md.) uyarınca maddi tazminattan makul oranda hakkaniyete uygun indirim gerekip gerekmediğinin irdelenip tartışılması, ondan sonra varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 26.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.