Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/23579
Karar No: 2016/884
Karar Tarihi: 26.01.2016

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/23579 Esas 2016/884 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Dernek yönetiminde bulunan sanıkların denetim ve inceleme görevlerini yerine getirmemeleri nedeniyle, derneğin kasasından alacakları olmamasına rağmen bir başka kişiye 6.000 TL ve 21.000 TL ödedikleri ve bunların usulsüz ödemeler olduğu tespit edilmiştir. Ancak, sanıkların söz konusu ödemelerden kendileri veya başkaları yararına menfaat elde etmedikleri, belgelere imza atmadıkları ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, sanıkların suçun yasal unsurları itibarıyla oluşmadığı gerekçesiyle beraatleri gerekirken, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren Kanun hükümleri uyarınca mahkumiyetlerine karar verilmesi hatalıdır. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise şunlardır: TCK'nın 155/2, 62, 52/2 ve 51. maddeleri; Dernekler Kanunu'nun 32/f. maddesi; 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi; 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
15. Ceza Dairesi         2013/23579 E.  ,  2016/884 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : TCK"nın 155/2, 62, 52/2 ve 51. maddeleri gereğince mahkumiyet


    Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Hakkında vefat etmesi nedeniyle takipsizlik kararı verilen ...’ün, ...Derneği ... şubesinde başkan, sanık ...’ın başkan yardımcısı, sanık ..."nun idari sekreter ve ...’ın ise şube teşkilatlandırma sekreteri olarak dernek yönetimde bulundukları, sanıklar ..., ... ve ...’ın sorumlu olduğu dönemlere ilişkin yapılan inceleme sonucunda, dernekten alacaklı olmadığı halde ...’a 6.000 TL ödendiği, aynı şekilde derneğe ait olan 21.000 TL"nin ...’e verildiği, yapılan bilirkişi incelemesinde anılan şahısların dernekten alacaklı olduklarının tespit edilemediği ve defter kayıtlarından bunların usulüne uygun ödemeler olmadığının anlaşıldığı, bu ödemelerin yapılmasında suç tarihinde dernek yönetiminde bulunan sanıklar ..., ... ve ...’ın denetim ve inceleme görevlerini yerine getirmemeleri nedeniyle sorumlu oldukları iddia edilen olayda;
    Sanıkların savunmalarında, yaptıkları incelemede dernek kasasında bulunması gereken paranın olmadığını tespit etmeleri üzerine tutanak tuttuklarını, olayla ilgilerinin bulunmadığını beyan etmeleri, derneğin ... şube başkanı olan ..."ün 03/11/2007 tarihinde vefat etmesi üzerine, dernek yönetiminde bulunan sanıkların dernek hesaplarında yaptıkları inceleme neticesinde, hesapta 58.370,62 TL olması gerekirken 5.161,26 TL olduğunu tespit etmeleri sonucu bir tutanak tanzim ederek Dernek Genel Merkezine durumu bildirdikleri ve dava konusu suça ilişkin soruşturmanın sanıklar tarafından tanzim edilen bu tutanağa istinaden başlatılması, soruşturma aşamasında düzenlenen 15/05/2009 tarihli bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere, derneğe ait ... nolu çekle ..."ye 11/04/2006 tarihinde 6.000 TL ödendiği, yine derneğe ait ... nolu çekle ..."a 6.000 TL ödendiği, derneğe ait ... Bankası ... şubesinden sebepsiz olarak ..."e 12/04/2007 tarihinde... nolu çekle 21.000 TL ödendiği, bahsi geçen bu ödemelerin dernek başkanı olup vefat eden ... ile yönetim kurulu üyesi olan ..."nın ödeme emirleri ve imzaları ile gerçekleştiği, ibraz edilen fatura ve belgelerden anlaşılacağı üzere, dernek hesaplarında 58.370,62 TL açık meydana geldiğinin belirlendiği, gerek bilirkişi raporu, gerekse mahkeme kabulüne göre, sanıkların haksız yere yapılan bu ödemelere ilişkin sorumluluklarının gerekli denetim ve inceleme görevlerini yerine getirmemeleriyle sınırlı olduğu, haksız ödemelere ilişkin belgelerde imzaları olmadığı gibi, bu ödemelerden kendileri veya başkası yararına bir menfaat elde ettiklerine dair herhangi bir delil de elde edilemediği, denetim ve inceleme sorumluluklarını yerine getirmemek şeklindeki ihmali davranışlarının, 5253 sayılı Dernekler Kanunu"nun 32/f. maddesinde gösterilen icrai hareketler kapsamında sayılamayacağı ve dolayısıyla atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçununun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden, sanıkların atılı suçtan beraatları yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine hükmedilmesi,
    Kabule göre de;
    1- Sanıklara yüklenen suç tarihinin, 31/10/2007 olduğu, 5253 sayılı Dernekler Kanununun 32/f. maddesinin 23/01/2008 tarih ve 5728 sayılı Kanun"un 558. maddesi ile değiştirilmesinden önceki haline göre "her ne suretle olursa olsun kendisine tevdi olunan derneğe ait para veya para hükmündeki evrak, senet veya sair malları kendisinin veya başkasının menfaatine olarak sarf veya istihlâk veya rehneden veya satan, gizleyen, imha, inkâr, tahrif veya tağyir eden yönetim kurulu başkanı ve üyeleri veya denetçiler ile derneğin diğer personeli fiileri daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde, altı aydan iki yıla kadar hapis ve beşyüzmilyon liraya kadar adli para cezası ile cezalandırılır" hükmünü havi iken 23/01/2008 tarih ve 5728 sayılı Kanun"un 558. maddesi ile değiştirilmesinden sonra, sanığın Türk Ceza Kanunu"nun daha ağır cezayı gerektiren güveni kötüye kullanma suçuna ilişkin hükümlerine göre cezalandırılacağı hükmüne yer verdiği dikkate alınarak, eylemin, suç tarihinde yürürlükte olan 5253 sayılı Dernekler Kanunu"nun 32/f. maddesindeki özel suç tipine uyduğu gözetilerek, maddenin 08/02/2008 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 558. maddesi ile değişiklikten önceki ve sonraki hali arasında 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca lehe yasa değerlendirmesi yapılarak hasıl olacak sonuca göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren Kanun hükümleri uyarınca uygulama yapılarak fazla ceza tayini,
    2-Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde, ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,
    Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26/01/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi