Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/6973
Karar No: 2012/9659
Karar Tarihi: 31.10.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/6973 Esas 2012/9659 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/6973 E.  ,  2012/9659 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ve müşterekleri ile Hazine, ... (... karısı) mirasçıları adına İstanbul Defterdarlığı, kayyım ... ve müdahil ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 12.07.2011 gün ve 329/226 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KARAR


    Davacılar vekili, dava dilekçesinde Antalya İli Döşemealtı İlçesi Yağca Köyü 231 parsel sayılı taşınmazın 21/112 hissesinin ... karısı ... adına kayıtlı olduğunu, tapu malikinin ve mirasçılarının kim olduğunun bilinmediğini, vekil edenlerinin taşınmazı elli yılı aşkın bir süreden beri malik sıfatı ile kullandığını, taşınmaz içindeki diğer hissedarlarında yerlerinin ayrı olduğunu, fiili bir taksimin söz konusu olduğunu, davalı payın diğerlerinden ayrı olduğunu tapuda bugüne kadar intikalin yapılmadığını, halen taşınmaza vekil edenlerinin zilyet olduğunu açıklayarak taşınmazdaki davalı ... hissesinin tapu kaydının iptali ile eşit hisse oranında davacılar adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... adına kayyım olarak Antalya defterdarı cevap dilekçesinde tapuda hissedarların belli olduğunu, kayıt malikine 3561 sayılı Yasa gereğince kayyım olarak atandığını, 10 yıllık süre içerisinde kayıt malikinin mirasçılarının ortaya çıkmaması halinde ilgili yasa gereğince son mirasçının Devlet olduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuştur. Hazine vekili 12.07.2011 tarihli yargılama oturumunda dava konusu taşınmazın Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın reddine, davaya konu taşınmazdaki ... karısı ...’ye ait 21/112 oranındaki payın tapu kaydının iptaliyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve TMK.nun 713/2 fıkrasında, ‘.. maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan..’ hukuki sebebi ile tapunun hukuki değerini yitirmesi gerekçesine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 2. fıkraları gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Mahkemece, davacıların davalarının reddine, Hazinenin talebinin kabulü ile davaya konu taşınmazdaki ... hissesinin tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş ise de, davacı tarafın aktif dava ehliyetinin olup olmadığı hususu üzerinde durulmadığı gibi davada taraf teşkilinin sağlanmadığı belirlenmiştir. Uyuşmazlık konusu 231 parsel sayılı taşınmaz 30.05.1956 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında senetsizden tarla vasfıyla ... oğlu Molla ...’in uhdesinde iken 334 yılında ölümü ile karısı ... ve evlatları ..., ..., ..., ... ..., ..., ... ve kendisinden önce ölen oğlu ...’nin çocukları İbrahim ve ...’ya kaldığı, bunlarında taşınmazı ikiye ayırarak aralarında rızai taksim yaptığı, 229 parsel sayılı taşınmazın mirasçılardan ...’ya, 231 parsel sayılı taşınmazın ise ... ... ve ...’a isabet ettiği, diğer mirasçıların bu yerdeki hisselerine mukabil başka yerlerden tarla aldıkları, mirasçıların taksim yaptıkları sırada mirasçılardan ...’ü nazarı itibara almadıkları, ...’un 338 tarihinde ölümüyle karısı ... ile evlatları ... ve ...’yi mirasçı olarak bıraktığı, ...’nin bu taşınmazdaki hissesini ... ile trampa ettiğini, ...’in bu taşınmazdaki hisseyi ve trampa yoluyla aldığı hisseyi 938 tarihli adi senet ile on lira bedel mukabilinde haricen ... ...’ye sattığı, ... karısı ...’nin hissesinin taşınmazda kaldığı, ...’ün de 931 yılında ölümü ile veraseti kendisinden evvel ölen kardeşi ...’ın çocukları ... ve ...’e ve yine kendisinden önce ölen kardeşi İbrahim evlatları Durmuş ve ...’e kaldığı belirtilerek, ... karısı ..., Molla ... oğlu ... ... Dua, ... oğlu ... ve ... Karpuz ile İbrahim çocukları Durmuş Karpuz ve ... Karpuz adına tespit edilmiş, tespitin kesinleşmesi sonucu tapu kaydı oluşturulmuştur. Keşif sırasında dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar taşınmazın evveliyatının Molla ...’ten geldiğini mirasçılarının taksim yaparak bu günü kadar kullandıklarını, taşınmazın bir kısmını ... ... Dua’nın çocukları bir kısmını ise ... Karpuz’un çocukları olan davacılarının kullandığını beyan etmişlerdir. Davacı taraf dava dilekçesinde taşınmazdaki ... hissesinin davacılar tarafından kullanıldığını bildirmiş, ancak davacılara intikal biçimi konusunda herhangi bir açıklama da bulunmamıştır. Keşif sırasında dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar ise taşınmazın bir kısmını ... ... Dua’nın çocuklarının, bir kısmını ise ... çocuklarının kullandığını açıklamışlar. Ancak ... "dan mirasçıları olan çocuklarına intikal biçimi konusunda herhangi bir beyanda bulunmamışlardır. Dosya arasında bulunan veraset ilamına göre ... "un davacılar dışında .... ve ... (... isminde iki mirasçısı daha bulunmaktadır. Bu durumda, davacıların yakın murisi ...’ın ölümünden sonra terekesinin tüm mirasçıların katılımıyla paylaşıma tabi tutulup tutulmadığı, yapılan paylaşım, satış, bağış veya miras payının devri biçiminde davacılara dava konusu yerin düşüp düşmediği belirlenerek, düşmüş ise, bulunduğu bu haliyle davanın yürütülmesi aksi halde, terekeye dahil bir taşınmaz için TMK.nun 701 ve 702. maddeleri gereğince davacıların tek başına 3. kişi durumunda bulunan davalıya karşı aktif dava açma sıfat ve hukuki ehliyeti bulunmadığı düşünülerek davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir. TMK.nun 701 ve 702. maddeleri gereğince tereke elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olup, mirasçıların belirlenmiş payları bulunmamaktadır. TMK.nun 702. maddesi gereğince tasarrufi işlemlerde oybirliği aranır. Davada bir tasarrufi işlem olup, üçüncü kişilere karşı tüm mirasçıların birlikte açmaları zorunludur.
    Davacılar vekili dava dilekçesinde tapu malikinin tapu kütüğünden anlaşılamayan kişi olduğunu açıklayarak bu hukuki sebebe dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.
    Tapu iptali ve tescil davalarında kural olarak, dava kayıt malikine, kayıt maliki ölmüş ise belirlenecek mirasçılarına yöneltilerek açılır.. mahkemece, kayıt malikinin sağ olup olmadığı, ölmüş ise mirasçılarının bulunup bulunmadığı konularında hiçbir araştırma ve inceleme yapılmadan doğrudan kayıt malikine Antalya Defterdarı kayyım tayin etmek suretiyle davanın yürütülmesine çalışılmıştır. TMK.nun 713/2 fıkrasında yer alan birbirinden bağımsız üç ayrı hukuki sebeplerden birine dayanılarak açılan davalar nitelikleri gereği özel nitelikli davalar olup, kayıt malikine kayyım tayin edilmek suretiyle davanın yürütülmesi olanağı bulunmamaktadır. Daire ve Yargıtay uygulaması da bu yöndedir. Bu bakımdan davada taraf teşkilinin sağlandığı söylenemez.
    HUMK.nun 73. maddesine göre, mahkemece, taraflar yöntemine uygun bir biçimde mahkeme önünde hazır bulundurmadıkça hükmünü kuramaz. Yönünde olup aynı paralelde düzenlenen HMK.nun 27 maddesinde ise ‘hukuki dinlenilme hakkından’ söz edilmektedir. Madde de açıklanan ‘.. hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. ..’ sözüyle, taraf teşkili kastedilmekte olup, bu hususu da kapsamaktadır. Mahkemece, anılan maddelerin göz önünde tutulması zorunludur.
    O halde, mahkemece yapılacak iş; davaya konu taşınmazla ilgili Antalya Kadastro Mahkemesinin 1956/1315 Esas ve 1962/388 Karar sayılı dava dosyasının bulunduğu Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulduktan sonra bu dosyada davalı olarak gözüken ... karısı ... ile diğer kayıt maliklerinin kimlik bilgilerinden de yararlanılarak dosya arasına ibraz edilen 17.02.2012 tarihli müdahale dilekçesi ekindeki ... ile ... karısı ...’nin aynı kişi olup olmadığı üzerinde durulması, aynı kişi olmamaları halinde kayıt maliki ... karısı ...’nin sağ olup olmadığının belirlenmesi sağ ise açık adresinin tespiti sonucu dava dilekçesiyle daire ilamının kendisine tebliği, sağ olup açık adresinin tüm araştırmalara rağmen saptanamaması halinde 7201 sayılı Tebligat Yasasının diğer hükümlerinin uygulanmasına çalışılması, ölmüş ise veraset belgesinin alınması için taraflara süre ve imkan tanınması, alınacak veraset belgesine göre mirasçıların bulunması halinde davanın kendilerine yöneltilmesi, böylece taraf teşkilinin sağlanması ve davanın yürütülmesi gerekmektedir. Yine TMK.nun 713/2 maddesi gereğince açılan davaların nitelikleri gereği, mirasçı bırakmadan kayıt maliki ya da malikleri ölmüş ise, TMK.nun 501. maddeleri uyarınca son mirasçının Devlet olması nedeniyle Hazineye davanın yöneltilmesi düşünülmelidir. Taraf teşkili sağlanmadan kayyım atanmak suretiyle davanın yürütülmesi bu bakımdan usul ve kanun ile Yargıtay uygulamasına aykırıdır.
    Bu nedenle davacılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK. nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 21,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 31.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi