
Esas No: 2015/8079
Karar No: 2015/8079
Karar Tarihi: 19/2/2019
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
ALİ EKBER SULTAN BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2015/8079) |
|
Karar Tarihi: 19/2/2019 |
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Burhan ÜSTÜN |
Üyeler |
: |
Serdar
ÖZGÜLDÜR |
|
|
Serruh KALELİ |
|
|
Kadir ÖZKAYA |
|
|
Yusuf Şevki
HAKYEMEZ |
Raportör |
: |
Hüseyin
TURAN |
Başvurucu |
: |
Ali Ekber
SULTAN |
Vekili |
: |
Av. Mustafa
ROLLAS |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, yakalama kararı nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği
hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 8/5/2015 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
6. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 1997/161 sayılı dosyasında
başvurucu hakkında TKP/ML TİKKO-TMLGB terör örgütüne üye olma suçundan
soruşturma başlatılmıştır.
7. Başvurucunun yurt dışında olması nedeniyle kendisine
ulaşılamamış veifadesi alınamamıştır. İzmir 10. Ağır
Ceza Mahkemesi (CMK mülga 250. madde ile görevli) tarafından 2/10/2006
tarihinde silahlı terör örgütüne üye olma suçundan ifadesinin alınması amacıyla
başvurucu hakkında yakalama kararı çıkarılmıştır.
8. Ayrıca İzmir 2 No.lu Hâkimliğin (TMK mülga 10. maddesiyle
görevli) 5/2/2013 tarihli kararıyla da başvurucunun üzerine atılı suçun vasıf
ve mahiyeti, mevcut delil durumu, yurt dışında kaçak olması gözönüne
alınarak yokluğunda tutuklanmasına karar verilmiştir.
9. 21/2/2014 tarihli ve 6526 sayılı Kanun ile (CMK mülga 250.
madde ile görevli) mahkeme ve savcılıkların kaldırılması sonrasında İzmir 18.
Sulh Ceza Mahkemesinin 29/4/2014 tarihli kararı ile 4/12/2004 tarihli ve 5271
sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 98. ve 100. maddeleri gereğince başvurucu
hakkında yeniden yakalama emri çıkarılmasına karar verilmiştir.
10. Mezkûr yakalama kararına yapılan itirazlar reddedilmiştir.
Başvurucu 22/12/2014 tarihli dilekçesiyle, isnat edilen suçun zamanaşımına
uğradığını belirterek yakalama kararının kaldırılmasını yeniden talep etmiştir.
11. Mezkûr talep, İzmir 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 23/12/2014
tarihli kararı ile reddedilmiştir. Ret kararı üzerine dosyanın gönderildiği
İzmir 1. Sulh Ceza Hâkimliği 27/1/2015 tarihli kararı ile yakalama kararının
kaldırılması talebinin kesin olarak reddine karar vermiştir.
12. Karar, başvurucu tarafından 10/4/2015 tarihinde
öğrenilmiştir.
13. Başvurucu 8/5/2015 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
14. Başvurucu hakkındaki soruşturma İzmir Cumhuriyet
Başsavcılığında devam etmektedir.
IV. İLGİLİ HUKUK
15. 5271 sayılı Kanun"un "Yakalama
emri ve nedenleri" kenar başlıklı 98. maddesi şöyledir:
"(1) (Değişik: 25/5/2005 – 5353/10 md) Soruşturma
evresinde çağrı üzerine gelmeyen veya çağrı yapılamayan şüpheli hakkında,
Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi tarafından yakalama emri
düzenlenebilir. Ayrıca, tutuklama isteminin reddi kararına itiraz halinde,
itiraz mercii tarafından da yakalama emri düzenlenebilir.
(2)
Yakalanmış iken kolluk görevlisinin elinden kaçan şüpheli veya sanık ya da
tutukevi veya ceza infaz kurumundan kaçan tutuklu veya hükümlü hakkında
Cumhuriyet savcıları ve kolluk kuvvetleri de yakalama emri düzenleyebilirler.
(3)
Kovuşturma evresinde kaçak sanık hakkında yakalama emri re"sen
veya Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hâkim veya mahkeme tarafından
düzenlenir.
(4)
Yakalama emrinde, kişinin açık eşkâli, bilindiğinde kimliği ve yüklenen suç ile
yakalandığında nereye gönderileceği gösterilir. "
V. İNCELEME VE GEREKÇE
16. Mahkemenin 19/2/2019 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
17. Başvurucu; Savcılığın somut delil olmadığı hâlde hakkında
yakalama kararı çıkardığını, tutuklamaya yönelik olarak düzenlenen yakalama
emrinin şartlarının oluşmadığını, makul şüpheyi gerektirecek bir delilin
olmadığını, aradan geçen süre dikkate alındığında soruşturmaya konu suçun
zamanaşımına uğradığını ve Savcılığın yakalama kararını kaldırması gerektiğini,
yakalama kararının kaldırılması yönündeki talebinin Savcılık ve Sulh Ceza
Hâkimliği tarafından gerekçesiz bir şekilde reddedildiğini belirterek kişi
hürriyeti ve güvenliği hakkı ile adil yargılanma hakkı ve etkili başvuru
haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
18. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan
hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini
kendisi takdir eder (Tahir Canan,
B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun şikâyetinin özü, hukuki
şartların bulunmaması nedeniyle hakkında verilen yakalama kararının kişi
hürriyeti ve güvenliği hakkını ihlal edeceğine ilişkin olduğundan başvurunun
Anayasa"nın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği
hakkı kapsamında incelenmesi gerekir.
19. Anayasa Mahkemesi, yakalama emirlerinin infaz edilmediği
dönemde temel hak ve hürriyetlere yönelik bazı etkileri bulunsa da bu dönemde
henüz kişilerin fiziksel özgürlükleri maddi olarak kısıtlanmamış olduğundan söz
konusu etkilerin kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına yönelik bir müdahale
olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığını belirtilmiştir (Galip Öğüt [GK], B. No: 2014/5863, 1/3/2017, § 41). Aynı durum infaz
edilmemiş tutuklamaya yönelik yakalama kararı için de geçerlidir. Somut olayda
da başvurucu hakkındaki yakalama kararı infaz edilmemiştir. Sonuç olarak
yakalama kararına ilişkin olarak başvurucunun kişi hürriyeti ve güvenliği
hakkına müdahalede bulunulmamıştır.
20. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun iddiasına ilişkin olarak
bir ihlalin olmadığı açık olduğundan başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle
kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekmektedir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Yakalama kararı nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği
hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça
dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA
19/2/2019 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.