Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/210
Karar No: 2016/9689

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2016/210 Esas 2016/9689 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2016/210 E.  ,  2016/9689 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava Türü : İşe iade


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    Davacı vekili, işyerine tamire gelen ... marka bir araç çalındığını, kontakt anahtarını üzerinde bırakması nedeniyle kendisinin hatalı bulunduğunu, oysa işyerindeki genel uygulamanın bu olduğunu, aracı çalan kişinin sahte belge düzenleyerek çıkış yaptığını, hırsızlık olayına kadar anahtarları koyacakları bir dolabın olmadığını, bu olaydan sonra dolap yaptırıldığını, davacıya araç çalınmadan önce çalışma süresi içerisinde araçlarda anahtar bırakılmayacağına dair yazılı ya da sözlü bir bildirimde bulunulmadığını ileri sürerek feshin geçersizliğinin tespitine, davacının işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının kusurlu davranışı nedeniyle müvekkili şirket yetkili servisine gelen .... marka aracın çalınmasına sebebiyet verdiğini, kamera kayıtlarının izlenmesinden aracı çalan şahsın sahte müşteri araç çıkış belgesi düzenlediği, .... servis danışmanı ....’ın ismini ve sahte imzasını kullandığının tespit edildiği, davacının tamir amacıyla servise giren .... marka aracın anahtarını üzerinde bırakmasının çalınmasına sebep olduğu, davacının anahtarı çalınan aracın üzerinde bıraktığını kabul ettiğini, bu nedenle davacının iş akdinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenerek 4857 sayılı yasanın 17 ve 18. Maddeleri gereğince geçerli nedenlerle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davacı ve davalı tanıklarının beyanlarına göre feshe konu olay tarihinde işyerine tamir için gelen araçların işyeri kapalı otoparkında anahtarlar üzerinde bulunur şekilde bekletildiği, o dönem işyerinde henüz anahtar dolabının tam olarak kullanılmadığı, zira bu olaydan sonra işyerinde anahtar dolabının oluşturulduğu, ayrıca servise gelen hırsızın arabayı -2 katındaki hasar otoparkından çaldığı ve çıkışta da güvenliğe sahte belgeler gösterilerek servisten çıkışını yaptığı, üçüncü şahısların güvenlik noktasından araç çıkarabilmeleri için servisten çıkış kağıdı da almaları gerektiği, işyerinde uygulamanın bu olmasına rağmen diğer araçlarda olduğu gibi en son davacının -2 otoparkına bıraktığı aracın çalınmasının davacının eylem ve davranışlarına bağlanamayacağı, aracın davacı tarafından park edildiği yerin işyerinin kapalı otoparkı olduğu, servise gelen bütün araçların aynı uygulamaya tabi olduğu, feshin 4857 sayılı yasanın 18. Maddesine aykırı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanununun 18 ve devamı maddeleridir.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 18.maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
    İş Kanununun 18.maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanunun 25/II.maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi süresince herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
    4857 sayılı İş Kanununun 20.maddesinin ikinci fıkrasına göre geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
    Dosya içeriğine göre somut olayda, davacı, davalı işyerinde 8,5 yıllık kaporta teknisyeni olup iş akdi, işyerine tamir amacıyla getirilen .... marka bir aracın anahtarını üzerinde bırakarak hırsızlığa sebebiyet vermesi nedeniyle geçerli nedenle feshedilmiştir. Davalı işveren, aracı park alanına en son davacının bırakması ve kendisinin de anahtarı üzerinde bıraktığını kabul etmesi ve ayrıca işyeri talimatnamesine göre araçların anahtarlarının üzerinde bırakılmaması yönündeki düzenleme gereği davacının iş akdini feshettiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve tanık beyanlarına göre işyerindeki genel uygulama ve feshe konu olay tarihinde anahtar dolabının tam olarak kullanılmaması nedeniyle feshe konu aracın çalınmasında davacının kusurunun bulunmadığı ve feshin geçersiz olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
    Her ne kadar, davacı, işyerindeki genel uygulamaya göre feshe konu olay tarihine kadar işyerindeki araçların kontak anahtarlarının üzerinde bırakıldığını iddia etmekte ve dinlenen tanık beyanlarına göre de olay tarihine kadar anahtar dolabının tam olarak kullanılmadığı ve genel uygulamanın kontak anahtarlarının araç üzerinde bırakılması yönünde olduğu anlaşılmakta ise de, bu durum feshe konu hırsızlık olayında davacının hiçbir kusurunun bulunmadığını göstermemektedir. Dosya kapsamına göre davalı işyerinde Araç Lokasyonu Takibi Talimatnamesi olup bu talimatnamede anahtarların araç üzerinde bırakılmaması gerektiği düzenlenmiştir. Davacı bu hususta da fesih öncesi alınan savunmasında, kendisine anahtarların araç üzerinde bırakılmaması gerektiği yönünde yazılı bir bildirim yapılmadığını savunmakta ise de, davalı işyerinde 8,5 yıllık kaporta teknisyeni olan davacının sözü edilen talimatname ve içeriğini bilmemesi hayatın olağan akışına aykırıdır.
    O halde, davacının fesih öncesinde alınan savunması, fesih bildirimi, iddia-savunma, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; hırsızlık olayından önce araç üzerinde en son işlem yapan kişinin davacı olduğu ve davacının çalınan aracın kontak anahtarını üzerinde bırakarak davalı işyerinin parkına çektiği, davacının ihmale yönelik bu davranışı ile hırsızlık olayına sebebiyet verdiği, başka bir deyişle davacı, çalınan aracın kontak anahtarını üzerinde bırakmasa idi hırsızlık olayının yaşanmayacağı ya da bu şekilde olmayacağı, yani davacının bu davranışının hırsızlık olayını kolaylaştırdığı anlaşılmaktadır. Öte yandan, olaydan sonra izlenen işyeri kamera kayıtlarına göre aracı çalan şahsın servis danışmanının ismini ve sahte imzasını kullanarak güvenliğe düzenlediği bu sahte belgeyi göstermek suretiyle çıkış yapması olayı Dairemizce davacının davranışının etkisini azaltacak bir unsur olarak görülmemiştir.
    Sonuç olarak, feshe konu hırsızlık olayında davacının ihmale dayalı sözleşmeye aykırı bir davranışının olduğu ve davalı işyerine tamir amaçlı bırakılan aracın çalınmasının davalı işverenin saygınlığını ve itibarını zedeleyeceği gibi maddi sorumluluğunu da doğuracağı ve beraberinde işyerinde olumsuzluklara yol açacağı açıktır. Bu nedenlerle, davacının iş akdinin feshi geçerli nedene dayanmakta olup mahkemece davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
    4857 sayılı İş Yasasının 20/3.maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
    HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
    1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2- Davacı tarafından açılan davanın REDDİNE,
    3- Alınması gerekli 29,20 TL karar ve ilam harcından 25,20 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4,00 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazine"ye gelir kaydına,
    4- Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
    5- Davalı tarafça yapılan Yargıtay’a geliş-dönüş dahil toplam 63,90 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    6- Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    7- Artan gider avansının ilgilisine iadesine,
    8- Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, 28/04/2016 oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi