10. Hukuk Dairesi 2014/27797 E. , 2015/3278 K.
"İçtihat Metni"Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Dava, yersiz ödenen aylıkların tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hakkında verilen boşanma kararı kesinleşen davalıya, babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davalı Kurumca 24/10/2008–23.05.2012 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin ikinci fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır.
İnceleme konusu davada; Emniyet Müdürlüğü tarafından 27/06/2013 tarihinde yapılan araştırma sonunda düzenlenen tutanak içeriği, davalının 29/11/2013 havale tarihli beyan dilekçesi, İlçe Nüfus Müdürlüğü ve İlçe Seçim Kurulu "nca davalı ve eski eşinin 2006 yılından itibaren aynı adreste kayıtlı bulunduklarının bildirilmesi, 1999 yılında boşanmanın gerçekleşmesine rağmen davalı ile eski eşinin aynı bahçe içerisindeki, birbirine 10-15 metre mesafede yer alan, farklı girişleri olan evlerde aynı yol ve avluyu kullanarak yaşamalarının hayatın olağan akışına aykırı olması Sosyal Güvenlik Kontrol Memurluğundan aksi ispat edilemeyen rapor içeriği ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalı ile boşandığı eşinin fiili olarak birlikte yaşadıkları belirgindir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı SGK Başkanlığı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.