Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/11223
Karar No: 2015/172
Karar Tarihi: 12.01.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/11223 Esas 2015/172 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/11223 E.  ,  2015/172 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ile davalı ... vekili ve davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, davacılar desteği ..."ın, davalı ..."nin işleteni, davalı ..."in sürücüsü, davalı ..."nin trafik sigortacısı olduğu araçta yolcu olarak bulunduğu esnada, davalı İsrafil"in işleteni, davalı ..."in sürücüsü, davalı ..."nin trafik sigortacısı olduğu aracın çarpması sonucu vefat ettiğini belirterek davacı baba ... için 60.000,00 TL, kardeşler ..., ... , ... için ayrı ayrı 30.000,00"er TL manevi tazminatın haksız fiil tarih olan 26.03.2011 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte sigorta şirketleri dışındaki davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı ... için 8.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının ve 2.000,00 TL cenaze ve defin giderinin haksız fiil tarihi olan 26.03.2011 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte sigorta şirketlerinin poliçe limitleriyle sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile davacı ... için talep ettikleri destekten yoksun kalma tazminatı miktarını 13.114,42 TL"ye yükselttiklerini bildirmiştir.
    Birleştirilen davada davacı vekili, müteveffanın davacının eşi olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacı için 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 70.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi talep ettikleri destekten yoksun kalma tazminatı miktarını 25.063,90 TL"ye yükselttiklerini bildirmiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; asıl davada, davalı ..."ye yönelik davanın reddine, 7.780,09 TL destekten yoksun kalma tazminatının 26.03.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ..., ..., ..., ... ve ..."dan tahsili ile davacıya verilmesine, 1.500,00 TL cenaze giderinin 26.03.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ..., ..., ..., ... ve ..."dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ..., ..., ... ve ..."dan tahsili ile davacı ..."e verilmesine, 2.500"er TL manevi tazminatın davalılar ..., ..., ... ve ..."dan tahsili ile davacılar ..., ... ve ..."e verilmesine, birleştirilen davada, 17.544,73 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar ..., ..., ..., ... ve ..."dan tahsili ile davacıya verilmesine, 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ..., ..., ... ve ..."dan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, asıl ve birleştirilen davalarda davacılar vekili ile davalı ... vekili ve davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekili ile davalı ... vekili ve davalılar ... ve ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Hükme esas alınan aktüerya raporunda, hesaplanan destekten yoksun kalma zararından %25 oranında hatır taşıması indirimi yapılarak davacıların talep edebilecekleri tazminat tutarları belirtilmiştir. Hal böyleyken, mahkemece, raporda belirtilen tutarlar üzerinden ikinci kez %30 oranında hatır taşıması indirimi yapılması bozmayı gerektirmiştir.
    3-Dosya içeriğinden müteveffanın davalı ..."in aracında hatır için taşındığı sabittir.
    Hatır taşımaları bir menfaat karşığı olmadığı cihetle bu gibi taşımalarda mülga 818 Sayılı Borçlar Kanunu"nun 43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de indirim yaptığı takdirde indirim oranını objektif ölçüler içinde takdir etmek zorundadır. Yapılacak hatır indiriminden de sadece hatır için taşıyan tarafın yararlanması gerekmektedir.
    Somut uyuşmazlıkta, mahkemece karşı araç sürücüsü, işleten ve trafik sigortacısı da hatır indiriminden yararlandırılmıştır.
    O halde mahkemece, hatır indiriminden sadece müteveffanın yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısının yararlanacak şekilde hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi de doğru görülmemiştir.
    4- Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu desteğin ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğunun niteliği, kusur oranları da gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
    5-Destekten yoksun kalma tazminatı 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 45/II. maddesinde düzenlenmiş olup "Ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir." şeklinde hükme bağlanmıştır.
    Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK."nun 45/II. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.
    Ancak, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir. Hukuk Genel Kurulu"nun ... gün, ... E., ... K. sayılı kararında da belirtildiği gibi;BK.nun 45.maddesinde sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de nafaka hakkındaki hükümlere dayanır, sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır. O halde destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür.
    Davacı ..., kazada hayatını kaybeden ..."ın babasıdır. Dosya içeriğine göre, davacı baba 46 yaşındadır, ekonomik durumu iyidir, üzerine kayıtlı arazi ve araçları vardır. Müteveffa ise kazadan önce bir şirkette asgari ücretle çalışmaktadır, evlidir, babasından ayrı yaşamaktadır. Davacının, müteveffa dışında da çocukları vardır. Müteveffanın, babasına düzenli ve eylemli bir desteği ispat edilmiş de değildir. Bu durumda mahkemece, davacı ... için talep edilen destekten yoksun kalma tazminatının, şartları oluşmadığından reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    6-Asıl ve birleştirilen davada, talep edilen manevi tazminatlar için haksız fiil tarihinden itibaren faize hükmedilmesi istendiği halde bu hususta olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış olması doğru değildir.
    7-Birleştirilen davada, talep edilen maddi tazminat için haksız fiil tarihinden itibaren faize hükmedilmesi istendiği halde bu hususta olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış olması da bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekili ile davalı ... vekili ve davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2-7 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekili ile davalı ... vekili ve davalılar ... ve ... vekili temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalılar ..., ... ve ..."a geri verilmesine 12/01/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi