3. Hukuk Dairesi 2015/17185 E. , 2016/2747 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tedbir nafakası-yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar vekili dava dilekçesinde; tarafların 1987 yılında evlendiklerini, davalının 2006 yılında evi terk ettiğini, davacı ..."nın ev hanımı olduğunu ve herhangi bir gelirinin bulunmadığını, davacı ..."nin ise, ... Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi olduğunu, davalı kocanın davacı ... ve müşterek çocuk .... için maddi destekte bulunmadığını ileri sürerek, davacı ... için 2.000,00 TL tedbir, davacı ... için 2.000,00 TL yardım nafakasının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; talep edilen nafakaların fahiş olduğunu, bu nedenle davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için dava tarihinden itibaren aylık 750,00 TL; davacı ... için dava tarihinden başlamak ve mezuniyet tarihi olan 13/06/2014 tarihinde sona ermek üzere aylık 500,00 TL nafakanın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; tedbir ve yardım nafakası istemine ilişkindir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
TMK.nun 328/1.maddesinde “Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.” Aynı yasanın 2.fıkrasında ise, “Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitim sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.” hükmü mevcut bulunmaktadır.
TMK.nun 364.maddesine göre; "Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür."
Aynı Kanunun 365/2.maddesinde de; "Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir." düzenlemesi yer almıştır.
Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 gün ve 1998/656-688 sayılı ilamında da; "...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların..." yoksul kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir.
Okumakta olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır.
Somut olayda; davacı ..."nin, davanın açıldığı tarih itibari ile öğrenci olduğu, yargılama sürer iken mezun olduğu, halen işsiz olduğu anlaşılmaktadır. Her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilir. Davacı ..., dava tarihi itibari ile öğrenci olduğundan yardım nafakası talebi haklıdır. Ayrıca, ülkenin çalışma koşulları, kalıcı ve düzenli gelir getiren bir iş bulmanın zorluğu, davacının üniversiteden yeni mezun oluşu, iş deneyiminin olmayışı, kamu personeli seçme sınavını kazanmak için ders çalışması gerektiği konuları düşünüldüğünde; mahkemenin, davacı ... yararına mezun olduğu tarihle sınırlı olacak şekilde nafakaya hükmedilmiş olması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.
Ne var ki; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 2.fıkrasında yer alan; “mezuniyet tarihi olan 13/06/2014 tarihinde sona ermek” ifadelerinin karar metninden çıkarılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.