8. Hukuk Dairesi 2012/3901 E. , 2012/10069 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Cumayeri Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 23.12.2011 gün ve 154/486 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, Düzce ili Gümüşova İlçesi Pazarcık Köyünde bulunan 110 ada 7, 8, 9, 10, 11 ve 45 nolu taşınmazların tarafların murisi ... ..."e ait iken ölümü ile tüm mirasçıları tarafından yararlanılıp, tasarruf edildiği halde 7 ve 11 nolu taşınmazların davalı ..., 8 nolu taşınmazın davalı Şinası ..., 9 ve 10 nolu taşınmazların Fahri ... ve 45 nolu taşınmazın ... adına tespit ve tescil edildiğini, yasal mirasçı olmasına rağmen davacının taşınmazlardaki hissesinin yok sayıldığını belirterek dava konusu taşınmazların tapularının iptali ile veraset belgesindeki payı oranında davacı adına tescilini talep etmiştir.
Davalılar, dava konusu taşınmazların muris tarafından ölmeden önce taksim edildiğini ve o tarihten itibaren de kullanımlarında olduğundan davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece 110 ada 10 nolu taşınmazla ilgili davanın reddine dava konusu diğer taşınmazlarla ilgili davanın kabulü ile tüm taşınmazlarda davacının mirasçılık belgesindeki 1/5 payı oranında tapunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 7 ve 11 nolu taşınmazlar davalı ..., 45 nolu taşınmaz ..., 9 nolu taşınmaz ... ve 8 nolu taşınmaz ... adlarına ceddinden intikalen ve taksimen 20 yılı aşkın zilyetlikleri de mevcut olduğundan 29.05.2008 tarihinde davalılar adına tespit edilmiş ve 02.08.2008 tarihinde kesinleşerek yukarıda belirtilen şekilde davalılar adına tapu kayıtları oluşmuştur.
Yapılan keşif sırasında dinlenen yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarının birbirini teyit eden beyanlarına göre dava konusu 110 ada 10 parsel sayılı taşınmazın muris ... ... ile ilgisi olmayıp davalı ... tarafından ... ..."tan satın alındığı, ... ..."a da babası ... ..."tan kaldığını, davalının satın aldığı taşınmazın zilyetliğinin yirmi yılı aşkın süredir davalıda olduğunu, diğer taşınmazların tamamının tarafların murisi ...
..."e ait olduğunu, 28.05.1995 yılında vefat eden murisin ölümünden uzun yıllar önce çocukları arasında taksim ettiği ve taksimden itibaren taşınmazların davalılar tarafından nizasız ve fasılasız olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Tüm dosya kapsamına göre; dava ve temyiz konusu olan taşınmazların tarafların murisi ... ... tarafından sağlığında davalılara bağışlandığı ve bağış yapıldığı tarihlerde tapusuz olan taşınmazların zilyetliğinin de davalılara teslim edildiği, nizasız ve fasılasız olarak davalılar tarafından kullanıldığı anlaşıldığından davanın tüm taşınmazlar yönünden reddine karar verilmesi gerekirken 110 ada 7, 8, 9, 11 ve 45 nolu taşınmazlar yönünden kabul kararı verilmiş olması doğru olmamıştır.
Kabul şekline göre de; 6100 sayılı ...nun 261/1. maddesi hükmüne göre, tanıklar ayrı ayrı dinlenirken henüz dinlenmemiş olanlar salonda bulunamazlar. Hakkında yasal düzenleme bulunmamakla birlikte, Yargıtay"ın yerleşik uygulamalarına göre yerel bilirkişilerin de dinlenme usulü tanıklar gibidir. Mahkemece yerel bilirkişilerin usul hükümlerine aykırı olarak birlikte dinlenilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenine göre yanılgıya değinilmekle yetinilmiştir.
Davalılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle usul ve yasaya aykırı bulunan mahkeme hükmünün 6100 sayılı ...nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 21.15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine 08.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.