17. Hukuk Dairesi 2014/8350 E. , 2015/325 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkili ..."in eşi, diğer davacıların annesi ..."in doğum sonrası öldüğünü, davalı doktorların ve diğer sağlık görevlilerinin hatalı tedavi ve işlemleri olduğunu, müdahalede geç kalındığını, ambulans sürücüsünün alkollü olduğunu, murisin ambulansla ... Devlet Hastanesinden ... ... ...Doğumevi hastahanesine sevkedilirken davalı ..."nin yönetimindeki aracı ile hasta taşıyan ambulansın önüne kırması sonucu kaza meydana geldiğini, kaza sonucu murisin sedyeden düşerek kafasını çarptığını, hastanın emniyet kemerinin takılı olmadığını, ..."ın beyin cerrahı olup, davet edildiği halde hastaneye gelip hastayla ilgilenmediğini, müvekkili ..."in ruhsal durumunun bozulduğunu, küçük çocukla-rın annesiz kaldığını, davalıların ağır kusurlu olduğunu belirterek şimdilik her bir müvekkili için 5.000,00 er TL. maddi 50.000,00 er TL. manevi tazminat olmak üzere toplam 20.000,00 TL. maddi 200.000,00 TL. manevi tazminatın ölüm tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin ambulans doktoru olduğunu yapılması gereken tıbbi müdahaleyi yaptığını, kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, kaza neticesi hastanın sedyeden kaydığını, müvekkilinin hastanın omuzlarından tutarak başını çaprmasını engellediğini, sağlık bakanlığınca yapılan soruşturmada müvekkiline kusur ve ... Kaymakamlığınca soruşturma izni verilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, davanın hizmet kusuruna dayanılarak açıldığını adli yargı mahkemelerinin görevli olmadığını, müvekkilinin ... ... Eğitim ve Araştırma hastanesinde beyin cerrahi asistanı olduğunu, olay tarihinde asistan nöbeti tuttuğunu, görev yaptığı hastane dışına çıkamayacağını, kendi alanında bile olsa ancak eğitim sorumlusu gözetiminde nöbet tutması söz konusu iken bir başka hastaneden gelen sözlü konsültasyon istemine görev yerini terkedip gidemeyeceğini, müvekkilinin durumu nöbetçi uzman hekime ilettiğini, müteveffanın aşırı kanamaya bağlı yaşamsal organlarının faaliyetini yitirmesi sebebiyle öldüğünü, illiyet olmadığını, kafa travmasına bağlı kanama ve kırık olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...., müteveffanın tedavisinde kendisinin kusur ve ihmalinin bulunmadığını, .... Bakanlığı ve Kaymakamlık tarafından yapılan soruşturmalarda kendisine kusur verilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., davacıların murisinin vefatında kusurunun olmadığını, davacı ..."in eşinin ölümünden 4 ay sonra bir başkasıyla evlendiğini, bu durumun dikkate alınmasını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., tıp kurallarına aykırı bir işlem yapmadığını, soruşturma dosyalarında bu durumun tespit edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., ambulans acil tıp teknikeri olduğunu, gecikme yaşanmadığını, hastaya masaj yapıldığından kemerinin bağlanmadığını, kaza sonucu hastanın başının çarpmadığını, bedeninin sedyeden zemine kaydığını başından darbe almadığını, kusurunun olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., gecikme yaşanmadığını, şiddetli bir kaza olmadığını, öyle olsaydı ambulans kilitleme sistemi ile kilitleneceğinden hareket edemeyeceklerini, oysa aynı ambulansla hastayı sevkedildiği hastaneye götürdüğünü belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., ....Doğumevi hastanesinde bölüm şefi olduğunu, hastaya ne şekilde müdahale edildiğinin kayıtlarda belli olduğunu, tıbbi olarak yapılması gereken herşeyin yapıldığını, kusurunun olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, murisin ölümü ile davalı ..."nin eylemi arasında uygun illiyet bağı bulunmadığından bu davalı hakkındaki davanın reddine, sağlık personeli olan diğer davalılar ..., ..., ..., ..., ...,..., ..., ..., ... hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine (idare aleyhinde dava açılması gerektiğinden bahisle) karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 3,40 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına 15.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.