
Esas No: 2016/14736
Karar No: 2021/655
Karar Tarihi: 04.02.2021
Danıştay 8. Daire 2016/14736 Esas 2021/655 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/14736
Karar No : 2021/655
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : … Sigorta A. Ş.
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalılar) :
1- … Belediyesi Başkanlığı …/…
Vekili : Av. …
2- … İdaresi Genel Müdürlüğü - …/…
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmaların Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, davacı şirketin sigortalısına ait işyerinin arka cephesinde bulunan rögardan taşan sular nedeniyle işyerinin bodrum katında bulunan ürünlerin hasar gördüğünden bahisle sigortalıya ödenen zararın tazmini için yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarihli ve …-… sayılı işlemin iptali ile poliçe nedeniyle ödenen 62.177,076 TL bedelin hasar tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; dava konusu olayda, tazmini istenilen zararın sel-su baskını kaynaklı olarak belirlendiği, depo bölümünün havalandırma penceresi hizasında mazgalların tıkanması ile suyun camdan içeriye bastığı ve işyerinin bodrum katına dolan suyun mallara zarar vermesi olayının davalı idareye ait rögar kanallarını tıkalı olmasından değil de sigortalı taşınmazın belli kot seviyesinin altında olmasından kaynaklandığı, bu nedenle; idareyi tazmin borcu ile yükümlü tutmaya yetecek oranda zararla idari hizmet arasında uygun bir illiyet rabıtasının bulunduğuna ilişkin hukuken kabul edilebilir bir delilin varlığından bahsetme imkanı bulunmadığı ve tazmin isteminin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 125. maddesinde, idarelerin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü oldukları hükme bağlanmıştır.
2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'un 1. maddesinde; "İstanbul Büyükşehir Belediyesinin su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek ve bu amaçla gereken her türlü tesisi kurmak, kurulu olanları devralmak ve bir elden işletilmek üzere İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü kurulduğu" belirtilmiş, aynı Yasanın 2. maddesinin a bendinde; "İçme, kullanma ve endüstri suyu ihtiyaçlarının her türlü yeraltı ve yer üstü kaynaklarından sağlanması ve ihtiyaç sahiplerine dağıtılması için; kaynaklardan abonelere ulaşıncaya kadar her türlü tesisin etüt ve projesini yapmak veya yaptırmak, bu projelere göre tesisleri kurmak veya kurdurmak, kurulu olanları devralıp işletmek ve bunların bakım ve onarımını yapmak, yaptırmak ve gerekli yenilemelere girişmek", b bendinde; "Kullanılmış sular ile yağış sularının toplanması, yerleşim yerlerinden uzaklaştırılması ve zararsız bir biçimde boşaltma yerine ulaştırılması veya bu sulardan yeniden yararlanılması için abonelerden başlanarak bu suların toplanacakları veya bırakılacakları noktaya kadar her türlü tesisin etüt ve projesini yapmak veya yaptırmak; gerektiğinde bu projelere göre tesisleri kurmak ya da kurdurmak; kurulu olanları devralıp işletmek ve bunların bakım ve onarımını yapmak, yaptırmak ve gerekli yenilemelere girişmek" ve d bendinde "Su ve kanalizasyon hizmetleri konusunda hizmet alanı içindeki belediyelere verilen görevleri yürütmek ve bu konulardaki yetkileri kullanmak" İSKİ'nin görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.
2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (İSKİ) Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'un Ek-5. maddesinde; bu Kanunun diğer büyükşehir belediyelerinde de uygulanacağı kuralı yer almaktadır.
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun 7/r maddesinde; "Su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek, bunun için gerekli baraj ve diğer tesisleri kurmak, kurdurmak ve işletmek; derelerin ıslahını yapmak, kaynak suyu veya arıtma sonunda üretilen suları pazarlamak." Büyükşehir Belediyesinin görev, yetki ve sorumlulukları arasında sayılmıştır.
Öte yandan, 5393 sayılı Belediye Yasa'sının 15/e maddesinde de; müktesep haklar saklı kalmak üzere; içme, kullanma ve endüstri suyu sağlamak; atık su ve yağmur suyunun uzaklaştırılmasını sağlamak; bunlar için gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak, işletmek ve işlettirmek; kaynak sularını işletmek veya işlettirmek, belediyenin yetkileri ve imtiyazları arasında olduğu belirlenmiştir.
3194 sayılı İmar Kanunu'nun "Kullanma izni alınmamış yapılar" başlıklı 31. maddesinde, inşaatın bitme gününün, kullanma izninin verildiği tarih olduğu, kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapıların, izin alınıncaya kadar elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinden ve tesislerinden faydalandırılmayacakları, ancak kullanma izni alan bağımsız bölümlerin bu hizmetlerden istifade ettirileceği kuralına yer verilmiştir.
3572 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında; ilgililerin, işyeri açma ve çalışma ruhsatı adlı belgeye dayanarak işyeri açabileceği belirtilmiştir.
İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik'in 6.maddesinde ise; yetkili idareden usulüne uygun işyeri açma ve çalışma ruhsatı alınmadan açılan işyerlerinin yetkili idarelerce kapatılacağı düzenlemesi yer almıştır.
İdareler kural olarak yürüttükleri kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlüdürler. İdari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar idare hukuku kuralları çerçevesinde hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
Bir başka anlatımla, kamu idareleri, yürüttükleri hizmetin işleyişini sürekli kontrol etmek ve gerekli önlemleri almakla yükümlüdürler. Bu yükümlülüğün tam ve gereği gibi yerine getirilmemiş olması nedeniyle doğan zararların, hizmeti yürütmekle yükümlü bulunan idare tarafından tazmini gerekmektedir.
İdare uhdesine tevdi edilen kamu hizmetlerinin ifasında önce gerekli teşkilatı kurmak; bu teşkilatın ayni, şahsi ve mali imkan ve araçlarını hizmete hazır tutmak, hizmetin ifası sırasında hizmetin zamanında ve gereği gibi işlemesine devamlı olarak nezaret etmek ve hizmetin işleyişini kontrol etmekle sorumludur. Gerek hizmetin ayni, şahsi ve mali imkan ve araçlarının temin ve ifasındaki kusur, gerekse temin edilen bu araçlarla ifa olunan hizmetin geç işlemesi, gereği gibi veya hiç işlememesi; idareye zarar gören kimselerin bu nedenlerle doğan zararlarını tazmin sorumluluğunu yükler.
Ancak, ortada tazmini gereken zararın bulunmaması, zararın zarar gören kişinin veya üçüncü kişinin eyleminden doğması, mücbir sebeplerden kaynaklanması, zararla idari faaliyet arasında nedensellik bağının kurulamaması, idare hukukuna özgü tazmin nedenlerinin bulunmaması gibi durumlarda idarenin tazmin yükümlülüğü ortadan kalkar.
Dosyanın incelenmesinden, davacı şirkete "… nolu Kobi Paket Sigorta Poliçesi" ile sigortalı … Mah. … Cad. No:… … - … adresinde bulunan işyerinde 07.08.2014 tarihinde su bastığı, olaya ilişkin olarak … Sigorta Ekspertiz Hiz. Ltd. Şti. tarafından hazırlanan ekspertiz raporunda baskın nedeninin sel-su baskını olarak belirlendiği, -1. katta bulunan depo bölümünün havalandırma penceresi hizasında mazgalların tıkanması ile suyun camdan içeriye girdiği ve işyerinin bodrum katına dolan suyun mallara zarar verdiği' olarak belirtildiği, su baskını sonucu oluşan hasar nedeniyle sigortalıya davacı şirket tarafından ödenen 62.177,76-TL'nin davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle tazmini istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
… tarih ve H-… rapor numaralı Ekspertiz Raporu'nda, 07.08.2014 tarihinde yoğun yağmur neticesinde -1 bodrum kat depo bölüme tavan hizasında bulunan havalandırma penceresinden (köpük ile kapatılmış) belediyeye ait ana rögarın tıkanması ile (yağmurdan yol çökmüş) işyerinin bodrum katına dolan sudan dolayı raflarda bulunan kumaş emtiası ile palet üzerinde bulunan emtianın ıslanmış olduğunun beyan edildiği, sigortalı firma yetkililerinin, binanın havalandırma kanalından geçen hattın neden tıkandığı ve su baskını yaşandığına dair belediyeye müracaat ettikleri bilgisinin alındığı, belediye ekipleri tarafından tıkanıklığın/geri basmanın; caddedeki ana rögarın çökmesi neticesinde meydana geldiği tespit edilerek yol + kaldırım çalışması ile kanalizasyon çalışması yapılmış olduğu beyan edildiği, bu bağlamda ana rögarın tıkanarak geri basması riskinin minimize edildiği belirtilmiştir.
Bu durumda, su kanalizasyon hizmetlerinin yapım ve işletilmesinde ilgili idarelerin herhangi bir hizmet kusurunun mevcut olup olmadığı, zararın bodrum katta oluşması nedeniyle gerekli su tahliyesine veya su geçişini önlemeye yönelik tedbirlerin alınıp alınmadığı, dava dışı diğer üçüncü kişilerin (bina maliki, site yönetimi vb) de olayın meydana gelmesinde sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, hasarın meydana geldiği iş yerinin bulunduğu binanın, onaylı mimari projesine aykırılığının bulunup bulunmadığı, yapı kullanma izin belgesinin (iskan ruhsatı) ve işyeri açma ve çalışma ruhsatının olup olmadığının araştırılarak; olmaması durumunda bahse konu işyerinde faaliyette bulunmasına izin veren idareler ile davacının olaydaki kusur durumu (müterafik kusur) da ayrıca değerlendirilmek üzere gerekirse mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak bir karar verilmesi gerektiğinden eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak verilen Mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Ayrıca, hizmet kusuruna dayalı maddi tazminat istemlerinde, tazmin edilecek zararın, mal varlığında gerçek, kanıtlanabilir bir azalma veya artma olanağından yoksun kalma niteliğinde somut olarak ortaya konulabilmesi gerekmekte olup, muhtemel zararların tazmini mümkün bulunmamakta olup, Mahkemece maddi zararın hesabında bu hususların da dikkate alınması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle; ... İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 04/02/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.