Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/12603
Karar No: 2015/449
Karar Tarihi: 19.01.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/12603 Esas 2015/449 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2013/12603 E.  ,  2015/449 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkili tarafından işyeri paket sigorta poliçesi ile sigortalanan dava dışı sigortalı... A.Ş."ye ait çelik hatta 13/11/2006 tarihinde kavşak inşaatı yapan davalı tarafça zarar verildiği, müvekkilinin sigortalısına 10/04/2008 tarihinde 75.885 USD tazminat ödediğini ileri sürerek, 97.133 TL tazminatın ödeme tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan rücuen tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, zamanaşımı def’inde bulunarak davanın esastan da reddini istemiştir.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, 13/11/2006 tarihinde meydana gelen zarar nedeniyle 1 yıllık zaman aşımı süresinden sonra 23/05/2008 tarihinde davalıdan rucüen tazminat talebinde bulunulduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, işyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan HUMK’nun 195. maddesi gereğince davalı, ilk itirazları ile birlikte esas dava hakkındaki cevabını ve varsa karşı delillerini dava dilekçesinin kendisine tebliği tarihinden itibaren on gün içinde bildirmek zorundadır.
    Davalı tüzel kişiliğe haiz ticari şirket olup Tebligat Yasasının 12. ve 13. maddeleri, Tebligat Tüzüğünün 17. ve 18. maddeleri tüzel kişilere yapılacak tebligat usulünü düzenlemiştir. Anılan madde hükümlerine göre tebligatın tüzel kişinin yetkili temsilcisine yapılması, yetkili temsilcinin herhangi bir sebeple orada bulunmaması veya evrakı bizzat alamayacak bir halde olması durumunda tebliğin tüzel kişinin memur ve müstahdemlerinden birine yapılması gerekir. Tebligat yetkili temsilci yerine kanunda belirtilen sıralı kişilere yapılmışsa, bunun nedenlerinin tebligat mazbatasına açıkça yazılması gerekir. Olayda, dava dilekçesi muhatabın iş bağlantısı nedeniyle bulunmadığı belirtilerek işçisi ...’ya 22.10.2008 tarihinde usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
    Davalı, dava dilekçesinin kendisine usule uygun bir şekilde tebliğ edildiği 22.10.2008 tarihinden itibaren 10 günlük yasal süre geçtikten sonra 10.11.2008 havale tarihli cevap dilekçesi ile zaman aşımı def’inde bulunmuştur. Davacı da 19.11.2008 havale tarihli dilekçesi ile davalının yasal süresinden sonra ileri sürdüğü zaman aşımı def’ini kabul etmediklerini bildirmiştir.
    Bunun üzerine davalı vekili 19.02.2009 tarihli dilekçesiyle zaman aşımı def’ini ıslah yoluyla ileri sürmüş, akabinde davacı vekili zaman aşımı def’ine açıkça itiraz etmiştir.
    Hukuk Genel Kurulu"nun 06.04.2011 gün ve 2010/9-629 E. 2011/70 K. sayılı kararında belirtildiği üzere, davalının yasal süresi içerisinde ibraz ettiği cevap dilekçesinde herhangi bir nedenle ileri sürmediği zaman aşımı def"ini, sonradan ıslah yoluyla ileri sürmesinde usule aykırı bir yön bulunmayıp; ıslah edilmiş bu yeni savunmaya karşı tarafın (davacının) itiraz etmesinin de, sonuca bir etkisi bulunmamaktadır. Anılan karardan da anlaşılacağı üzere “cevap dilekçesinin yasal süresi içerisinde sunulması halinde” sonradan ıslah yoluyla zaman aşımı def’i ileri sürülebileceğinden, davalının cevap dilekçesini yasal süresi içerisinde sunmamış olmasına ve sonradan ıslah yoluyla ileri sürdüğü zaman aşımı def’ine de davacının açıkça itirazı bulunmasına göre, mahkemece davalının zaman aşımı def’inin reddine karar verilerek davanın esasına girilip sonucuna göre karar vermek gerekirken, davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 19.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi