17. Hukuk Dairesi 2013/13891 E. , 2015/456 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların trafik sigortacısı, işleteni ve sürücüsü olduğu aracın tam kusurlu hareketi ile 04/05/2011 tarihinde müvekkillerinin eşi/babası/oğlu olan ...’in içinde bulunduğu araca çarparak murisin ölümüne sebebiyet ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacı eş ... ve davacı çocuk ... için ayrı ayrı 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan, davacı eş ... ve davacı anne ... için ayrı ayrı 50.000,00 TL, davacı çocuk için 25.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini 148.164,90 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna dayanılarak, kazada davalı sürücü ...’in tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davacı eş ... için 146.170,74 TL, davacı çocuk ... için 1.994,16 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan (davalı sigorta şirketi için poliçe limitiyle sınırlı ve dava tarihinden itibaren), davacı eş ... ve davacı anne ... için ayrı ayrı 25.000,00 TL, davacı çocuk için 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılar Suphi ve ..."ten olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... vekili ile davalı ...A.Ş vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillere, özellikle, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47.maddesindeki (6098 sayılı TBK m. 56) özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davalıların aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Dava, trafik kazasından kaynaklanan destek tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Olay tarihi itibariyle 39 yaşında olan davacı eş ...’in, yaşadığı çevre, sosyal ekonomik durumu itibariyle AYİM tablosuna göre yeniden evlenme ihtimali % 9 olup, davacının 18 yaşın altında bir çocuğunun bulunması dikkate alındığında ve çocuk için % 5 oranında indirim yapıldığında davacının yeniden evlenme ihtimali % 4 olmasına karşın, hükme esas alınan 11.02.2013 tarihli aktüer bilirkişi raporunda davacı eş ...’ın rapor tarihi itibarıyla 41 yaşında olduğu ve çocuk sayısı gözetildiğinde evlenme şansı bulunmadığı belirtilerek tazminat hesaplanması doğru bulunmamıştır. Mahkemece, Dairemizin yerleşmiş uygulamasına göre eşin evlenme ihtimalinin olay tarihi itibarıyla AYİM tablosuna göre değerlendirilmesi suretiyle tazminatın hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalılar ..., ... ve ...A.Ş yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 19.01.2015 gününde Üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava destekten yoksunluk ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece; dava kısmen kabul edilmiş, Daire çoğunluğu davalıların sair temyiz itirazını reddederek, davacı eşin evlenme şansının kaza tarihi itibarıyla değerlendirilmesi gerektiğine işaret edilerek karar bozulmuştur.
Destekten yoksunluk tazminatı, ölüm sonucunda geride kalan ve destek alan kişilerde oluşan maddi kaybın-destek kaybının talefisine dönük tazminat türü olup, desteklik kanıtlandıktan sonra destek tutarının hesaplaması amacıyla gözönünde tutulan kriterlerin tamamı dikkate alınarak yapılan bir farazıye hesabıdır. Ancak, gerek yargısal inançlar ve gerekse Borçlar Kanununun 75. maddesi gereğince, destek zararının hesabında mahkemece, karar tarihine en yakın tarihin esas alınmasıdır. Zira tazminat hesabı, hüküm tarihindeki en son veriler dikkate alınarak yapılır ve gerçek veriler varken, varsayımlara göre değerlendirme yapılması, gerçek zararın tespiti ilkesine aykırılık oluşturur.
Bu konuda gerek öğretide gerekse yargısal inançlarda birlik bulunmaktadır. (... .. .. Ölüm Nedeniyle Destekten Yoksunluk. Seçkin Kitabevi sayfa 291) Yargıtay ..."nun 2.2.2011 tarih 2010/4-712 Esas, 2011/4 Karar sayılı kararında "rapor tarihindeki yaşın evlenme şansının değerlendirilmesinde esas alınması gerekir", 9.H.D.17.1.1972 tarih 24111-135 sayılı kararında "hüküm tarihindeki yaşı", ..."nin 7.2.2013 tarih ve 2012/839 Esas, 2013/1958 Karar sayılı kararında "rapor tarihindeki yaşının" ..."nin 26.5.2009 tarih 3166-7102 sayılı kararında da "hesap tarihindeki yaşının" evlenme şansının değerlendirilmesinde esas alınması gerektiği" kabul edilmiştir.
O halde Daire çoğunluğunun kaza tarihindeki verilerin, eşin evlenme şansının değerlendirilmesine esas alınması yönündeki bozma gerekçesine katılmıyorum. Kararın bu nedenle onanması görüşündeyim.