17. Hukuk Dairesi 2019/4892 E. , 2020/4468 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline KOBİ paket sigorta ile sigortalı olan iş yerinde, davalının dersliğinden geçen kalorifer tesisatının su sızdırması nedeniyle zarar meydana geldiğini, zarar bedeli olarak sigortalıya 11.773,50 TL ödendiğini belirterek, ödenen bu bedelin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava iş yeri sigortası poliçesine dayanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece hükme esas alınan 01.12.2015 tarihli bilirkişi raporuna göre, davacının sigortalısının iş yerinde meydana gelen hasarın nedeni olarak, "davalı ..."nin dersliğinden geçen kalorifer tesisatının patlaması sonucunda meydana gelen su kaçağı nedeniyle sızan suyun binanın 2. ve 3. katlarından sızarak, sigortalı işyerinin alçıpan asma tavanı üzerinde yer alan klima ve spot aralarından sigortalı işyerine sızması" gösterilmiştir. Anılan bilirkişi raporunda derslik içerisinde yer alan kalorifer tesisatının patlamasına neden olan aksaklığın, yapımından ve esaslı bakım gibi bina malikinin sorumluluğu olan (T.B.K. 69. mad.) tesisattan mı
yoksa davalı dersanenin rutin bakım yaptırma kapsamına giren ihmaldenmi kaynaklandığı T.B.K. 299 ve devamı maddelerine göre açık ve anlaşılır bir biçimde belirlenmemiş, yalnızca kat içerisinde bulunan tesisatın patlaması sonucu olayın meydana geldiği anlatılmıştır. Meydana gelen zararlardan davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığının tespiti açısından bu hususun açıkça değerlendirilmesi gerekmektedir. Hal böyleyken mahkemece, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 07/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.