Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1269
Karar No: 2019/693
Karar Tarihi: ...01.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/1269 Esas 2019/693 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı, kararın kesinleşmediğini savunarak tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının reddedilmesini talep etmiştir. Uyulan bozma ilamı doğrultusunda, tenfiz talebine konu yabancı mahkeme ilamının usulüne uygun kesinleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin bütün temyiz itirazları reddedilmiştir. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 50. maddesi, yabancı mahkemelerce hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş bulunan kararların, verildiği devlet kanunları uyarınca kesinleşmiş ise tenfiz kararı verilebileceğini öngörmektedir. 54. madde ise savunma hakkının ihlali niteliğinde bir hal olup olmadığına dair daha derinlikli bir incelemeyi gerektirmektedir. Davacının bu yoldaki iddiası uyarınca, davalının yabancı mahkeme önünde savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
11. Hukuk Dairesi         2017/1269 E.  ,  2019/693 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada ... ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen .../.../2016 tarih ve 2016/363-2016/805 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 22.01.2019 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalının şirketin ... temsilciliğini yaptığını, kendisi için kararlaştırılan ücretin ödenmemesi nedeniyle ... Cumhuriyeti ... Mahkemesi"nde açtığı davada, alacağının ödenmesine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini ileri sürerek anılan yabancı mahkeme kararının tenfizine karar verilmesini ayrıca yabancı mahkeme kararını Bulgaristan"da icraya koyduğu ....01.2009 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının gıyaplarında verildiğini, kararın kesinleşmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda, tenfiz talebine konu yabancı mahkeme ilamının usulüne uygun kesinleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye ...,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, .../01/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 50. maddesi, yabancı mahkemelerce hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş bulunan kararların, verildiği devlet kanunları uyarınca kesinleşmiş ise tenfiz kararı verilebileceğini öngörmektedir. Bu çerçevede, anılan kanun hükmünün, yabancı ilamın kesinleşmesi için, ilamın verildiği devletin kanunlarına atıf yapmakta olduğu ve şekli anlamda bir kesinleşmeyi gerekli ve yeterli bulduğu açıktır. Şu halde, o devlet ülkesinde kanun yollarından da geçerek yahut bu hak ilgilisi tarafından kullanılmaksızın şeklen kesinleşmiş olduğu karar üzerine şerh edilen yabancı ilamların, aslında o yer kanunlarına aykırı olarak kesinleştirildiğinin öne sürülebilmesinin, bu durum aynı zamanda ilgilinin savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olmakla, 5718 sayılı Kanun’un 54/ç maddesine temas eden bir mahiyette olduğu kabul edilmek gerekir. Her ne kadar, 54/ç maddesinde de “o yer kanunları” ibaresine yer verilmiş ise de, savunma hakkının evrensel bir insan hakkı meselesi olması nedeniyle, 50. ve 54. maddelerde yer verilen bu ibarelerin birbirinden farklı anlamlar içerdiği ve farklı menfaatlere yöneldiği kabul olunmalı, 50. maddedeki düzenlemenin yukarıda da söz edildiği üzere şekli anlamda bir kesinliğe delalet ettiği, 54. maddedeki düzenlemenin ise savunma hakkının ihlali niteliğinde bir hal olup olmadığına dair daha derinlikli bir incelemeyi gerektirdiği dikkate alınmalıdır. Bu halde, söz konusu hususun tenfiz mahkemesince nazara alınması ve araştırılması, 54. madde hükmünde sınırlandırıldığı üzere, ancak, aleyhine tenfiz talep edilen tarafından Türk mahkemesinde bu hususun ileri sürülmesi koşuluna bağlıdır. Bu husus ileri sürülmemiş ise, tenfiz mahkemesince nazara alınmamalıdır.
    Dava dosyası içeriği uyarınca, davalının, kararın kendilerine Lahey Sözleşmesi kapsamında tebliğ edilmediği yolundaki savunmasının 5718 sayılı Kanun’un 54/ç maddesi niteliğinde bir savunma olup olmadığı hususunda mahkemece herhangi bir değerlendirme yapılmış değildir. Kanımca, bu yöndeki savunma, savunma haklarının kısıtlandığını da içeren bir niteliktedir. Ancak, davacı yan, davalının Bulgaristan kanunları uyarınca, o ülkede bir tebligat adresi gösterdiğini ve tebligatların bu adrese yapıldığını ileri sürmüş olup bunun doğruluğu halinde, ne kararın kesinleşmediği ve ne de savunma hakkının kısıtlandığından söz edilemez. O halde, davacının bu yoldaki iddiası uyarınca, bu durumun Bulgaristan kanunlarına uygun bir tebligat olup olmadığı yöntemince araştırılıp davalının yabancı mahkeme önünde gerçekten de savunma hakkının kısıtlanmış olup olmadığı değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirdi. Dairemizin bozma kararının bu yönde bir araştırma yapılmasına engel mahiyette olmadığı kanısındayım. Şu halde, kararın Lahey Sözleşmesine göre tebliğ edilmediğinden ve bu nedenle kesinleşmediğinden bahisle, tenfiz engeline dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi eksik incelemeye dayalıdır. Bu nedenle, Daire çoğunluğunun kararın onanmasına ilişkin görüşüne katılamıyorum.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi