Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/8565
Karar No: 2012/10322
Karar Tarihi: 12.11.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/8565 Esas 2012/10322 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/8565 E.  ,  2012/10322 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ile ... ve müşterekleri, dahili davalılar ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Refahiye Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 12.10.2011 gün ve 220/300 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı ile davalılardan ... taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı, miras yoluyla intikal, taksim ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanarak, 50 yıldan fazla süre kullanılan ve üzerinde 40-50 yaşlarında meyve ağaçları bulunan 102 ada 12 parsel kapsamındaki yaklaşık 100 m2’lik yerin tapu kaydının iptaliyle bağımsız bir parsel numarası verilmek suretiyle adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... yargılama oturumlarında, davaya konu taşınmazı davacının kullandığını, kadastro sırasında her nasılsa kendilerine ait 102 ada 12 parsele katıldığını, tespitte bir kusuru bulunmadığını bildirmiş, diğer kayıt maliki dâhili davalılar yargılama oturumlarında temsil olunmamıştır.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, teknik bilirkişi raporunda 12/A harfiyle gösterilen 14,99 m2 yüzölçümlü yerden davacının 1/5 payına isabet eden 2.998 m2’lik bölümün tapu kaydının iptaliyle davacı adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine, kalan bölümün tapudaki payları oranında kayıt malikleri üzerinde bırakılmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı ile davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Ev, ahır ve samanlık niteliğindeki 2.984 m2 yüzölçümlü 102 ada 12 parsel, 20 yıldan fazla süre zilyetliğinde bulunduğu,1984 yılında ölmesi üzerine mirasçılarına kaldığı açıklanarak 05.07.2006 tarihinde elbirliği mülkiyeti şeklinde ... mirasçıları adına tespit edilmiş, kadastro tutanağının 14.08.2006 tarihinde kesinleşmesi üzerine tapu kaydı oluşmuştur.
    Dava; TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kanunun 14.maddesi uyarınca iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Hüküm, Sulh Hukuk Mahkemesince verilmiştir. HUMK.nun 437.maddesi hükmüne göre temyiz süresi sekiz gündür. HUMK.nun 434.maddesinin 2.fıkrası hükmüne göre, temyiz isteği harca tabi ise harcın yatırıldığı tarihte yapılmış sayılır. Somut olayda, hüküm davalılardan ...’a 15.11.2011 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı tarafından verilen temyiz dilekçesi 24.11.2011 tarihinde hâkimlikçe havale edilmiş, alınması gerekli temyiz harçları da aynı tarihte tahsil edilerek temyiz defterine kaydedilmiştir. Hükmün tebliğ tarihinden temyiz tarihine kadar sekiz günlük temyiz süresi geçmiş bulunmakta olup son gün 23.11.2011 tarihi çalışma saati bitimidir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemi geçersizdir. Davalının temyiz isteminin sürenin geçmiş olması nedeniyle HUMK.nun 432.maddesi hükmü uyarınca REDDİNE,Davacının temyiz itirazlarına gelince; mahkemece, teknik bilirkişi raporunda 12/A harfiyle gösterilen 14,99 m2 yüzölçümlü yerden davacının 1/5 payına isabet eden 2.998 m2 yerin tapu kaydının iptaliyle davacı adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine, kalan bölümün tapudaki payları oranında kayıt malikleri üzerinde bırakılmasına karar verilmiş ise de verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141/3 madde ve fıkrası gereğince; “bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılması” zorunludur. HUMK.nun 388 (HMK.nun 297 m.) maddesinde; bir kararda bulunması gereken hususlar tek tek bentler halinde yazılmıştır. Aynı maddenin ikinci fıkrasında; “Hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümler, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer,açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir,” denilmektedir. Aynı Kanunun 389 (HMK. 297.m.) maddesinde ise, “Verilen karar ile iki tarafa tahmil ve bahşedilen vazife ve haklar şüphe ve tereddüdü mucip olmayacak surette gayet sarih ve açık yazılmalıdır,” hükmüne yer verilmiştir. Anılan kanun maddelerinden de anlaşılacağı üzere, mahkeme kararlarının gerekçeli yazılması taraflara yüklenen hak ve borçların açık bir biçimde belirlenmesi zorunludur.
    Diğer yönden; hüküm fıkrası infaza elverişli bulunmamaktadır. Mahkemece, A harfiyle gösterilen 14,99 m2 yerden davacının 1/5 payına isabet eden 2,998 m2 yerin tapu kaydının iptaline en son parsel numarası verilmek suretiyle davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş ise de iptal ve tescile konu yerin dava konusu A ile gösterilen bölüm ve ana taşınmazın hangi bölümüne isabet ettiği, kroki üzerinde gösterilmediği gibi, ifrazının mümkün olup-olmadığı da araştırılmamıştır.
    Her ne kadar hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiş ve süresinde olmaması nedeniyle davalının temyiz isteğinin reddine karar verilmiş ise de tapu sicilinin tutulması ve doğru sicil oluşturulması hususları kamu düzenine ilişkin olup, TMK.nun 1007.maddesine göre Devletin sorumluluğunda ve resen gözetilmesi gereken ilkeler olduğundan aleyhe bozma yasağından söz edilmesine olanak bulunmamaktadır.
    3402 sayılı Kadastro Kanununun 15.maddesinin son fıkrası hükmüne göre, ayırmayı gerektiren taksimlerde ayırma tarihindeki imar mevzuatı dikkate alınır. İmara ilişkin anılan kanunun hükümleri emredici nitelikte olup göz önünde tutulması gerekmektedir. Bu durumda, 3194 sayılı İmar Kanununun 15.maddesi uyarınca dava konusu taşınmaz bölümünün ifrazının mümkün olup olmadığı köylerde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, belediye sınırları içerisinde ise, ilgili Belediye Başkanlığından sorularak belirlenmesi ve 3402 sayılı Kanunun 15/2.maddesi hükmünün göz önünde tutulması gerekmektedir. Mahkemece bu yönler gözden kaçırılarak yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Davacının temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, HUMK.nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 21,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 12.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi