17. Hukuk Dairesi 2014/18783 E. , 2015/732 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ...Şti. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ... Şti.nin müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını, ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait araçları diğer davalı şirkete sattığını öne sürerek yapılan tasarrufların iptalini talep etmiştir.
Davalı ...Şti. davanın reddini savunmuş, diğer davalı cevap vermemiştir.
Mahkemece davalı şirketlerin kurucularının aynı kişiler olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ...Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptaliisteğine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında kural olarak, tasarrufun iptal edilebilmesi için borcun doğum tarihinin iptali istenilen tasarruf tarihinden önce olması gerekir. Somut olayda davacı alacaklının alacağının kaynağı olan bono 17.12.2008 düzenlenme tarihli olup dava konusu ... .... ... ve ... ... ... plaka sayılı araçların borçlu davalı tarafından diğer davalıya satış tarihleri ise sırasıyla 22.10.2008 ve 14.11.2008 tarihleridir. Böylece borcun doğum tarihi bu araçlar yönünden tasarruf tarihinden sonra görünmektedir. Ancak uygulamada daha önceki herhangi bir ticari veya hukuki ilişkiden kaynaklanan borç nedeniyle daha sonraki tarihte bono düzenlendiği bir vakıadır. Bu nedenle davacı alacaklının borçlu davalı ile bononun tanzim tarihinden önceki tarihlerde her hangi bir hukuki veya ticari ilişkiye girip girmediğinin sorulması, iddia edildiği takdirde gösterilecek delillerin toplanması, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yapılması gerekirken bu yönde bir araştırma ve inceleme yapılmaması doğru bulunmamıştır.
2-Yine aynı yasanın 282. maddesi uyarınca iptal davalarının borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılması gerekir. Bunlardan başka kötü niyet sahibi üçüncü şahıslar aleyhine de iptal davası açılabilir. Borçlu ile hukuki işlemde bulunan kişi, borçludan aldığı malı bir başka kişiye devrederse alacaklı, devir yapılan kötüniyetli dördüncü kişilere karşı da iptal davası açabilir. Buradaki "kötüniyetli dördüncü kişiler" iptal davasına konu malı, borçlunun alacaklısından mal kaçırmak amacıyla temlik ettiğini bilen veya bilmesi gereken kişilerdir. Kötüniyetin ispatı davacı alacaklıya aittir. Yasanın 283.maddesi hükmünce üçüncü kişi şayet elde ettiğini elden çıkarmışsa elden çıkardığı tarihteki rayiç bedeliyle takip konusu alacak ve fer"ileriyle sınırlı olarak sorumludur. Somut olayda dava konusu ... .... ... ve ... ... ... plaka sayılı araçları borçlu davalıdan alan davalı şirketin bu araçları elden çıkardığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece davacı tarafa araçları 3. kişiden satın alan dava dışı kişileri davaya dahil edip etmeyeceğinin sorulması, davaya dahil etmesi halinde kendilerine usulüne uygun tebligat yapılarak delillerinin istenilmesi, davaya dahil edilmemeleri veya dahil edilip de kötü niyetli olduklarının kanıtlanamaması halinde 3. kişi yönünden davanın tazminat isteğine dönüşeceğinin kabulü ile 3. kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranın da ve davacı alacaklının asıl alacak ve ferileri ile sınırlı olarak nakden tazmine mahkum edilmesi gerektiği halde bu yönde bir inceleme ve araştırma yapılmaması da doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı ...Şti. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...Şti."ne geri verilmesine 22.1.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.